Güney Kıbrıs’ta, yapılan son anketlerde DİSİ ve AKEL’den sonra üçüncü sıraya yükselen faşist ELAM’ın bu “sızma hareketinin” Kıbrıs sorunu için risk oluşturup oluşturmadığı tartışılmaya başlandı.
Alithia gazetesi “Kıbrıs Aşırı Sağ Riski Altında Mı?... ELAM’ın Sızmasıyla Siyasi Sahnede, Özellikle de Kıbrıs Sorununda Yeni Olgular” başlığıyla manşete çektiği analizinde, oy potansiyelini artıran ELAM’ın, kendini milliyetçi olarak tanımlayan aşırı sağ bir parti olduğunu, ideolojik açıdan “militarist, yabanı düşmanı ve siyasi ve sosyal modernleşme karşıtı” olduğunu yazdı.
Gazeteye göre, kurulduğu 2008’de kendini “Hrisi Avgi’nin (Altın Şafak) Kıbrıs’taki nüvesi” olarak tanımlayan ELAM, Yunanistan Mahkemesi tarafından yasadışı ilan edilene kadar “Hrisi Avgi” ile birlikte hareket etti. Mahkeme sürecinde Güney Kıbrıs’taki Yunan Büyükelçiliği önünde Hrisi Avgi’ye destek mitingi bile düzenledi, ancak Yunan mahkemesinin kararı üzerine Hrisi Avgi ile bütün bağlarını kopardığını açıkladı.
Gazete devamla ELAM’ın, İtalyan Kardeşler Polonya Yasa ve Adalet (PİS) partilerinin de dahil olduğu Avrupalı Muhafazakarlar ve Reformcular (ECR) grubu gibi Avrupa bütünleşmesine karşı olduklarını, üye devletlerin etnik bölünmesinden yana olduklarını açıkça dile getiren Avrupalı milliyetçi partilerle özdeşleştiğini yazdı. ELAM AP’de sandalye kazanırsa, ECR’ye katılacağını belirten gazete, bu durumda Güney Kıbrıs’ın da resmen, Avrupa bağlarının gevşetilmesini isteyen, bütünleşmesine karşı olan muhafazakar sağ grubuna dahil olacağına dikkat çekti.
Gazeteye göre ELAM’ın Kıbrıs sorununda görüşmeyi kabul ettiği çözüm; Kıbrıs Cumhuriyeti’nin, Kıbrıs Türk toplumunun yer almadığı, Kıbrıslı Türklerin de yaşamasına müsaade edilecek Kıbrıs Rum Cumhuriyeti’nin devamıdır.
Ada için tehlike
Gazete ELAM’ın bu tutumunun “son sürat taksimin kesinleşmesine, Kuzey’in tamamen Türkleşmesine sürükleyecek ve Güney’i ‘kurdun ağzında’ bırakacak” bir tutum olduğuna dikkat çekti, özetle şunları aktardı:
“ELAM Kıbrıs için tehlikeli olabilir mi? Evet. Gücünün artmasıyla ve ülkedeki diğer retçi güçlerle birlikte Kıbrıs sorunundaki gelişmeleri olumsuz etkileyebilir. Güçlenmesi, öncelikle Kıbrıs sorununu olumsuz etkiler. Kıbrıs’ın Avrupa geleceğine (olumsuz) etkisi ikinci derecedir.”
ELAM Başkanı ve AP adayı Yeadis Yeadi, haftalık Simerini’ye verdiği özel söyleşide, kazanmaları halinde partisinin Kıbrıs sorununa yaklaşımının AP içerisinde de değişmeyeceğini, soruna “demokratik bir çözüm bulunması için mücadelelerini sürdüreceklerini” söyledi.
Yeadi “demokratik çözüm” ifadesiyle ne kast ettiğini şu sözlerle izah etti:
“İki bölgeli iki toplumlu federasyon gibi iki halkı etnik kimliğine ve dinine göre ayıran ırkçı deneyleri asla kabul etmeyeceğiz.”
Avrupa'daki istediklerini Kıbrıs'ta istemiyorlar.. Kıbrıs'ta iki halk var, dilleri, dinleri, bayrakları, milli marşları, mezarlıkları, okulları, milli ve dini bayramlari değişik, hic içiçe beraber yaşamamış iki halk..Biri ötekine soykırım uygulamış ve halen uygulamaya çalışiyor.. 1963DEN BERİ KENDİNİ YÖNETEN İKİ HALK İKİ DEVLET.. Rumların davası için uğraşan AB ve BM de bunu biliyor. Nedir bu saçmalamalar?? Yoksa adada tekrar kan dökülsün mü istiyorlar?
Alithias gazetesi de saçmaladı deycek ama Rum gazetesi, Yunan davasını savunuyor.. .Yukardaki bilgileri bilmiyormu? 1963-1974 arasini, 1974de olanlari bilmiyormu? 1975de Halk Mübalağa Anlaşması ile adanin bölünmüş olduğunu bilmiyormu? Rumları Yunanistan'ın idare ettiğini bilmiyormu? Türklerin 1963den beri kendi kendilerini yönettiğini, tek yardımcılarının Türkiye olduğunu ve Türkiyeden vazgecmeyceklerini bilmiyormu? BM resolution 186 ile 1964 de Kıbrıs Cumhuriyetini Ruma (yani Yunanistana) hediye ettiğini ve ortaklığı resmen bitirdiğini bilmiyormu? İKİ DEVLET TEK ANLAŞMA YOKSA KAN GÖLÜNE DÖNER ADA.. BİLMİYORMU?