Güney Kıbrıs’ta yayımlanan ve çözüm karşıtlığıyla bilinen fanatik Simerini gazetesi, Doğu Akdeniz’deki doğal gazın boru hattıyla Türkiye üzerinden nakledilmesi seçeneğinin, ‘Türkiye’yi bölgesel enerji merkezi haline getireceği’ gerekçesiyle ne İsrail’in’in, ne de Mısır’ın işine gelmediğini yazdı.
Gazete, Rum Yönetimi’nin doğal gazdan istifade yöntemlerini, “Vasiliko’da doğal gaz sıvılaştırma terminali kurmak, bunun için yüzer terminal kullanmak veya boru hatlarıyla Mısır’a naklederek, buradaki kara terminalinden yararlanmak” olarak sıralarken, doğal gazın Kıbrıs sorununun çözümünden sonra boru hattıyla Türkiye üzerinden nakledilmesi seçeneğini de irdeledi.
Gazete, İsrail’in ve Mısır’ın, doğal gazın Türkiye üzerinden boru hatlarıyla nakledilmesi veya Kıbrıs sorununa iki oluşturucu devlet temelinde bir çözüm bulunması aracılığıyla Türkiye’nin stratejik açıdan yükseldiğini görmek istemediğine işaret ederek, özetle şunları yazdı:
3 maddelik gerekçe
1-Kıbrıs sorununa iki oluşturucu devlet temelinde bir çözüm bulunması, Kıbrıs MEB’ini üçe bölecek ve gücü dolayısıyla MEB’in kontrolünü Ankara’ya verecek. Özellikle jeopolitik derinliğe sahip olmayan İsrail, Kıbrıs’ı devletsel, enerji ve jeo-stratejik açıdan Türkiye’nin kontrolüne verecek ve böylece Avrupa’ya tek çıkış yolunu kapatacak iki bölgeli, iki toplumlu federasyon çözümünü arzu etmez.
Böyle bir durumda, Türkiye, bölgesel güçler yarışında avantaj elde edecek. Bu gelişme, ABD’nin de işine gelmez çünkü enerji ve güçler dengesi açısından federal bir çözümden ortaya çıkacak sahne, istikrarı değil, yeni bir çatışma ortamını gündeme getirecek. Gerçekçi düşünce ekolü doğruysa, yani güvenlik ve istikrar güçler dengesinin sonucu ise o zaman ne
boru hattı Kıbrıs’tan Türkiye’ye geçmeli, ne de de Kıbrıs sorununda federasyon anlaşması imzalanmalı. Çünkü bu ne İsrail’in, ne Mısır’ın, ne de başka bir devletin, kendi güvenlik ve çıkarları açısından arzu etmediği bir gelişmedir.
2-Bizim kendi ulusal çıkarlarımıza da İsrail’in, Mısır’ın ve hatta ABD’nin çıkarlarına da aykırıdır. Türkiye’nin ve İngiltere’nin çıkarlarına uydurulmuştur. Dolayısıyla Amerikan, İngiliz ve Türk çıkarları her zaman aynı çizgide değildir.
3-Federasyonun uygulanması demek Türk enerji, jeopolitik ve jeostratejik yükselmesi demektir. Dolayısıyla güvenlik şartlarını yaratmaz, Irak, Afganistan ve Libya’daki karışıklıklar devam edecek. Bu olgular temelinde ABD’de, Amerika’nın bölgemizdeki stratejisinin gözden geçirilmesini ve Erdoğan’ın saldırganlık unsurunu dengelemek için Mısır’ın da katılımıyla İsrail-Kıbrıs-Yunanistan ittifakını desteklemek isteyen yeni bir düşünce ekolü oluşmaktadır. Bu Amerikan siyasi eğilimi olmasa bile hem güvenlik şartlarını yaratmak, doğal gazdan istifade etmek, özellikle de bizim boru hattı ve doğal gaz aracılığıyla jeopolitik ve jeo-stratejik açıdan Türkiye’ye entegre olacağımız değil, işgal bölgelerinin Kıbrıs Cumhuriyeti’ne entegre olacağı bir çözüm bulma şartları yaratmalıyız.”
Güncelleme Tarihi: 11 Ağustos 2014, 09:10