banner564

Rumlarda hayal kırıklığı

Guterres, Güvenlik Konseyi’ne sunduğu raporda Türkiye’nin sondaj faaliyetlerine ve KKTC’nin Maraş’la ilgili girişimlerine atıfta bulunmadı

Rumlarda hayal kırıklığı
banner598

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kıbrıs’taki Barış Gücü’nün görev süresiyle ilgili, Güvenlik Konseyi’ne sunduğu rapor, Rum basınında geniş yer buldu.
Raporda iki tarafa eşit yaklaşılması, Kapalı Maraş ve Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerine atıf yapılmaması, Fatih ve Yavuz sondaj gemileri ile Rum yönetiminin arama-kurtarma tatbikatlarının aynı kefeye konulması nedeniyle Rum yönetiminin hayal kırıklığı yaşadığı ve dün akşam geç saatlere kadar raporla ilgili bir yorum yapmadığına dikkat çekildi.
Politis, “Genel Sekreter’den Eşit Mesafe ile Çözüm Çağrısı… UNFICYP Konusunda Maraş ve Sondajlara Atıf Yapılmayan Rapor” başlığıyla manşete çektiği haberi, iç sayfasında şu başlık altında detaylandırdı: “Tek Çıkış Çözüm… Anastasiadis ve Akıncı Telefonlarla İlgili GYÖ’de İlerliyor, Türk Sondaj Gemileri MEB’de Sondaj Yapıyor, AB Türkiye’ye Karşı Önlemler Hazırlıyor, Genel Sekreter de Çıkmazla İlgili Sorumlulukları Eşit Tartıyor” “Yorumsuz… Hükümet Hayal Kırıklığı İçinde”
Rum yönetiminden dün geç saatlere kadar raporun içeriğiyle ilgili hiçbir yorum veya tepki gelmediğine dikkat çeken gazete, kaynaklarını adres göstererek özetle şunları yazdı:
“Lefkoşa Guterres’in, Türkiye’nin MEB’deki ve Maraş’taki yasadışı faaliyetlerini yorumlamamakla kalmayıp Türkiye’nin faaliyetleriyle Kıbrıs Cumhuriyeti’yle iş birliği yapmakta olan yabancı kuvvetlerin faaliyetlerini aynı kefeye koymasından hayal kırıklığı içerisinde olduğunu söyledi.

Tayvan’a kapı açabilir
Lefkoşa, sahte devletin tanınmadığı ancak GYÖ’lerin uygulanmasında aşılmaz engel de olmadığı vurgusuna da iyi gözle bakmadı. Böyle bir şey ilk kez De Soto tarafından ifade edilmişti, şimdi de Lute’dan geliyor görünüyor. Yetkili kaynakların kanaatine göre bu tür ifadeler sahte devlet için Tayvan şartlarına açık kapı bırakabilir.”  Gazete, Anastasiadis’in bilgilendirme yapmak ve hidrokarbonlar, Türkiye’nin hareketleri ve AB’nin alacağı önlemler hakkında konuşmak üzere siyasi parti başkanlarıyla 17 Temmuz’dan itibaren Limasol’daki evinde teker teker görüşeceğinin dün açıklandığını da haber verdi.
Guterres’in raporunda, kapsamlı çözümü gündeme getirecek adımlar olmazsa hidrokarbon nedenli tansiyonun yakın zamanda düşmesinin beklenmediğine dikkat çekerek Kıbrıs prosedürünü kurtarmaya çalıştığını yazan gazete, tarafların hiçbirini suçlamayarak eşit mesafede durduğuna da dikkat çekti.
Guterres’in Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın açıklamalarını “görmezden gelerek” Kapalı Maraş’a hiçbir atıf yapmadığına, Türkiye’nin Fatih ve Yavuz sondaj gemileriyle yürüttüğü faaliyetlere değinmekten kaçındığına dikkat çeken gazeteye göre Guterres, deniz kuvvetlerini bulundurarak ve tatbikatlar yaparak Doğu Akdeniz’deki duruma ilgi gösteren bütün yabancı güçleri neredeyse aynı kefeye koydu.

Rum siyasilerin değerlendirilmesi
AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, Genel Sekreter’in, gerek şahsının gerek Güvenlik Konseyi’nin defalarca çağrı yapmasına rağmen kamuoyundaki müzakerelere dair atmosferin iyileştirilmesi konusunda koordineli çabalarının hiç veya çok az olması nedeniyle her iki tarafa da sert eleştiri yaptığına ve Kıbrıs sorununun özüne dair anlaşmazlıklarını sürdürdükleri ve inatçı çıkmazdan birbirlerini suçladıklarını vurguladığına dikkat çekti.
EDEK “raporda, Türkiye’yi büyük ölçüde koruyarak, hakim olan duruma dair her iki tarafı da eşit şekilde ısrarla suçlama çabası bulunduğunu” öne sürdü.
Demokratik Cephe (DİPA), Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerini kast ederek “son dönemde geçirmekte olduğumuz kritik bir dönemde BM’nin Türkiye’nin bölgede sorun olmaktan vazgeçip uluslararası hukuka saygı göstermeye zorlama yolunu bulması gerekirdi” iddiasında bulundu.
Ekologlar, Guterres’in, BM ve AB anketlerinden müzakerelerin yeniden başlaması beklentisi ve bir çözüm perspektifinin düşük çıktığı sonucuna varmasından endişe belirtti, “MEB’deki olgularda Türkiye’nin tavrını karalamak yerine ‘Doğu Akdeniz’de Kıbrıs da dahil, çeşitli ulusal ve ortak deniz kuvvetleri ve askeri kuvvetlerin arama-kurtarma tatbikatlarına” atıf yapmasını kınadı.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner608

banner473