Avrupa Birliği’nin (AB) 28 üye ülkesinin tüm aday ülkelere ilişkin yıllık değerlendirilmesinin yapıldığı AB Dışişleri Bakanları toplantısında sunulacak rapor taslağında Türkiye’nin Güney Kıbrıs’ın sözde Münhasır Ekonomik Bölgesi’ndeki (MEB) eylemlerine ilişkin önlemlerde bir adım ileri gidildiği iddia edildi.
Fileleftheros gazetesi, “AB, Türkiye’ye ‘Uygun’ Yanıtı Vermeye Hazır” başlığı altında verdiği haberinde, 17 Haziran tarihinde gerçekleştirilecek AB Dışişleri Bakanları toplantısında ele alınacak rapor taslağını ele geçirdiğini ve taslakta, Türkiye’ye yönelik “Kıbrıs’la dayanışma içerisinde uygun yanıt vermeye hazır olunduğu” ifadesinin yer aldığını yazdı.
Gazete, söz konusu rapor taslağının tüm üye ülkeler için ortak hazırlanan bir taslak olduğunu, Dışişleri Bakanları zirvesinin karar mercii olmadığını ve kararın ancak 20-21 Haziran tarihlerinde Brüksel’de gerçekleştirilecek AB Zirve Toplantısı’nda alınabileceğini belirtirken söz konusu taslağın onaylanmama ihtimali olduğundan da söz etti.
Habere göre, sonuç bildirgesi taslağında Türkiye’nin Doğu Akdeniz ve Ege’deki eylemlerinin kınandığını, bu tür eylemlerden kaçınması çağrısı yaptığı, AB’nin gelişmeleri yakından izlemeyi sürdüreceği ve Güney Kıbrıs’la tam bir dayanışma içerisinde uygun yanıtı vermeye de hazır olduğu ifade edildi.
Gazete, karar alma mercii olan AB Zirve Toplantısı’na ilişkin Rum hükümetinin yoğun diplomasi yürüttüğünü, Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis’in AB yetkilileriyle sürekli temas halinde olduğunu belirtirken, Türkiye’nin de benzer diplomatik girişimler gerçekleştirdiğini ve İngiltere’nin desteğine güvendiğini öne sürdü.
ABD ve Rusya’dan destek
Gazete, bir diğer haberinde, ABD ve Rusya, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki sözde “kışkırtıcı” eylemleri konusunda Rum hükümetine destek verdiklerini iddia ederek, Kıbrıs’a ziyaret gerçekleştiren ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Matthew Palmer ile Rusya’nın Güney Kıbrıs Büyükelçisi Stanislav Osatchiy’nin konuya ilişkin açıklamalarına yer verdi.
Habere göre ABD Dışişleri Bakanlığı Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Matthew Palmer dün Rum Haber Ajansı KİPE’ye açıklamada bulundu ve Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de sondaj yapma girişimlerini kışkırtıcı buldukları Türkiye’ye ilettiklerini söyledi.
Palmer, Türkiye’ye, bu eylemlerine son vermesini ilettiklerini belirterek, hidrokarbon bulunması ve çıkarılmasının önemli bir gelişme olduğunu, Güney Kıbrıs’ın kendi hidrokarbonlarını bulma ve çıkarma hakkını desteklediklerini ifade etti.
Doğal gazdan elde edilecek gelirin, “müzakereler yoluyla Kıbrıs sorununa bulunacak bir çözüm çerçevesinde, adada yaşayan herkese adilane bir şekilde pay edilmesi gerektiğine inandıklarını” dile getiren Palmer, Türkiye’nin eylemlerini sürdürmesi konusunda ABD’nin nasıl hareket edeceğinin sorulması üzerine ise, varsayımlara dayanarak konuşmak istemediği yanıtını verdi.
Palmer, Güney Kıbrıs’la çifte vergilendirme, ABD’nin Kıbrıs vatandaşlarına vize uygulamasını kaldırması gibi konuların Rum hükümetiyle müzakere edilebileceğini de belirttiği açıklamasında, Kıbrıs’a uygulanan silah ambargosuna ilişkin bir soruya ise, “bu konuda neler yapılabileceğini inceleme aşamasında oldukları” yanıtını verdi.
