Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Türk tarafını cesaretlendirmek için, Temmuz ayında BM Güvenlik Konseyi’ne sunacağı Kıbrıs iyi niyet misyonu raporuna “kendi kendini yöneten bölgeler” ifadesini eklemeye yönelmekte olduğu bildirildi.
Guterres’in geçici Kıbrıs Özel Danışmanı Jane Holl Lute’un, geçen Salı günü Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ve çalışma arkadaşları ile görüşmesinde Rum tarafının böyle bir şeye rıza gösterme ihtimaline dair nabız yokladığı ve yoğun tepkiyle karşılandığı haber verildi.
Fileleftheros haberi “Egemenliği Kıbrıslı Türklere Teslim Ediyor… Genel Sekreter’in Raporunda İki ‘Kendi Kendini Yöneten Bölge’ İfadesi İçin BM’den Nabız Yoklama… Lefkoşa’nın Yoğun Tepkisi” başlığıyla manşete çekti.
Habere göre Genel Sekreter’in, iyi niyet misyonu raporuna ‘kendi kendini yöneten iki bölge’ ifadesini ekleyerek Türk tarafını cesaretlendirme çabasına değinen Lute Anastasiadis’e, raporda böyle bir ifade olmasının Kıbrıslı Türklerin endişelerini gidereceğini söyledi.
Kabul etmeyecekler Raporda yer alacak böyle bir ifadenin KKTC’ye egemenlik teslim edilmesi anlamına geleceğine vurgu yapan Rum tarafının, “bu tür maharetlere öfkesini ve rahatsızlığını” ortaya koyarak sert tepki gösterdiği kaydedildi. Habere göre Lute’a “böyle bir ifadenin Rum tarafınca kabul edilmesinin söz konusu olmadığı, bu tür ifadelerin Türkiye’yi, anlaşma için işbirliği yapmamaya cesaretlendireceği” söylendi.
Gazete Lute’un ise aynı raporda, Kıbrıslı Rumları tatmin edecek ifadelere de atıf yaprak “Rum tarafına yaranmaya çalıştığını” yazdı. Edindiği bilgilere dayanarak Lute’un “raporda ‘kendi kendini yöneten bölgeler’ ifadesinin paralelinde Ada’da iki devlet tanınmasının söz konusu olmayacağı tezi de yer alacak” dediğini belirtti. Haberde “edinilen bilgiler, yukarıda aktarılanlar ile çözüm şekline dair ifadelerin artık BM metinlerinde yavaş yavaş solacak göründüğünü söylüyor” denildi.
Haberini iç sayfasında “Ankara’nın ‘Sırtını Sıvazlamak’ İçin BM Hediyeleri” başlığı altında detaylandıran gazete, Rum tarafının Lute’a “böyle bir ifadenin Rum tarafınca kabul edilmesinin söz konusu olmadığı, bu tür ifadelerin Türkiye’yi, anlaşma için işbirliği yapmamaya cesaretlendireceği” cevabını verdiğini yazdı.