AB Dışişleri Bakanlarının, önceki gün Lüksemburg’da, gerçekleştirdikleri toplantı çerçevesinde, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerine ilişkin olarak, Türkiye’ye karşı tedbirler için “seçenekler listesinin” hazırlanmasına karar vermesi Rum basınında geniş bir şekilde yer aldı.

   Fileleftheros gazetesi “Karar Alınmasına İlişkin Belge-AB Dışişleri Bakanları Türkiye’ye Karşı Tedbirlerle Liste Hazırlamaya Karar Verdi” başlıklı haberinde, Güney Kıbrıs aleyhine olan Türk “provokasyonlarına” yönelik müsamaha çerçevesinin daraldığının görüldüğünü, Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye karşı tedbirler için seçenekler listesi hazırlanmasına karar verdiğini yazdı.
    Gazete, elde ettiği bilgilere atıfta bulunarak Türkiye ve Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki tavrına ilişkin tartışmanın, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in kendisi tarafından başlatıldığını, Borrell’in ayrıca AB Dışişleri Bakanlarının 27 Temmuz tarihinde net bir açıklama yaptıklarını ve Türkiye’den ne istedikleri konusunda da çok açık olduklarını anımsattığını yazdı.
    Habere göre Borrell, 27’lerin Kıbrıs sorunun çözümüne yönelik pozisyonunun, BM Güvenlik Konseyi kararları ve AB ilkeleri dışında olmaması gerektiği yönünde olduğunu ifade ederken Türkiye’nin bahse konu çerçevenin dışında hareket ettiğini de savundu.
   Borrell, AB Dış Eylem Servisi’nden (AB Dış İlişkiler Servisi), Türkiye’nin davranışına reaksiyon için seçenekler belgesi hazırlamasının talep edilmesi gerektiğini söyledi.
Borrell, 27’lere ayrıca Türk tarafının kapalı Maraş bölgesinin ötesinde Türkiye kanadından yeni “ihlaller” olduğunu ileri sürdü.
   Borrell, “Türkiye’nin bir an kötü davranışını sonlandıracağını gösterdiğini ancak bunun olmadığını, buna reaksiyon gösterilmesi gerektiğini” de savundu.
Gazete elde ettiği bilgilere atıfta bulunarak, Borrell’in seçenekler listesinin bir sonraki Avrupa Dışişleri Konseyi toplantısında sunulmasını talep ettiğini yazdı.

Hristodulis’ten Maraş müdahalesi

   Fileleftheros gazetesi Borrell’in ardından, Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis’in söz aldığını ve bugüne kadar şekillenen durumu anlattığını belirtti.
   Habere göre Hristodulidis, kapalı Maraş bölgesindeki faaliyetlerinden söz ederek Türk tarafının Kıbrıs sorununa ilişkin müzakerelerin üzerinde anlaşmaya varılan çerçeve temelinde yeniden başlamasını ret ettiğini savundu.
   Hristodulidis, “Nautical Geo” gemisine yönelik müdahaleden de söz etti.
   Avrupalı mevkidaşlarının reaksiyon göstermesi gerektiğini ancak bunun sadece açıklamalarla değil somut şekilde yapılması gerektiğinden söz eden Hristodulidis, önümüzdeki toplantıya kadar seçenekler listesinin önlerinde olması gerektiğini söyledi.
   Gazete toplantı sırasında Kıbrıs ile ilgili söz alanların, Güney Kıbrıs’ı destekleyen açıklamalarda bulunduklarını yazdı.
   Habere göre Yunanistan başta olmak üzere İspanya, Estonya, Belçika, Avusturya, Letonya Güney Kıbrıs lehine görüşlerini ortaya koydu.
   İrlanda, geçtiğimiz Temmuz ayındaki taahhüdü anımsatarak şu anda karar alınması gerektiğini aksi takdirde AB’nin güvenirliliğinin sarsılacağı uyarısında bulundu.
Fransa Türk faaliyetlerinin ciddi bir şekilde göz önünde bulundurulması ve AB’nin de reaksiyon göstermesi gerektiğinden bahsetti.
   Lüksemburg ve Slovenya da Güney Kıbrıs’a yönelik desteklerini ifade ederken seçenekler belgesinden yana da tavır ortaya koydular.