Rum Yönetimi Sözcüsü Nikos Hristodulidis önceki gün RİK’e iki bölgeli iki toplumlu federasyonda kişilerin oy kullanma hakkıyla ilgili açıklamalar yaptı. 

Simerini’nin, başka bir haberin içerisinde “Kimlik Değişikliği” yan başlığıyla aktardığı habere göre Hristodulidis “çözüm şeklini ve siyasi eşitliği kabul ettik” dedi, şunları ekledi:

“Siyasi eşitlik temelinde Kıbrıs Türk oluşturucu eyaletinin, temsilcilerini seçerek, federal yapıya etkin katılımı olması gerekecek. Bu mantıkla Kıbrıs Türk oluşturucu eyaletine geri dönecek olanların oy hakları ortadan kalkmıyor ama oy haklarını başka türlü kullanacaklar. Dolayısıyla sarih çoğunluk olmayacak.”

Hristodulidis ABD ve Yunanistan’da uygulanmakta olan sistemleri de örnek gösterdi.

Hristodulidis’le aynı programa katılan Dr. Yannu Haralambidi ise “Yunanistan üniter devlettir, federasyonla alakası yoktur. ABD federasyondur ve oy hakkı da etnik kökenden kaynaklanmıyor. Dolayısıyla eyaletler Helenlere, Türklere veya Polonyalılara ait değildir. Bu ırkçı bir ayrımdır ve AB ilkelerine uymaz” dedi.

Kuzey nasıl hep Türk olacak?

Hristodulidis, Haralambidi’nin “iddia ettiğiniz gibi sarih çoğunluk olmayacak ve herkes oy hakkını hükümranlığın her yerinde kullanacaksa Kuzey nasıl hep Türk olacak?” sorusuna karşılık “Kıbrıs Türk oluşturucu eyaletinin iç sıfatını/niteliğini (vatandaşlığını değil) talep edebilir ve temsilcileri kontrol edebilirsiniz” cevabını verdi.

Bunun üzerine Haralambidi görüşünü “Osmanlı Hukukunu kabul ettiniz. Yani, kurmak istediğiniz devlette oy hakkım olması için Helen kimliğimden feragat edip Türk olmam gerekiyor. Çünkü kurmak istediğiniz devlette Kıbrıs Rum ve Kıbrıs Türk her iki sıfatı/niteliğe aynı anda sahip olamıyoruz” sözüyle ortaya koydu.