Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in beşli gayri resmi konferansla ilgili resmi davetini liderlere ulaştırması memnuniyet yarattı. Rum Hükümet Sözcüsü Kiriakos Kusios, 5’li konferans için hazır olduklarını söyledi.
Alithia gazetesi “Beş Taraflı Konferansla İlgili Davetler- Anastasiadis ile Tatar’dan Olumlu Yanıt- Beş Taraflı Konferansla İlgili Davetler Ulaştı” başlıklı haberinde, BM Genel Sekreteri’nin beş taraflı gayri resmi konferansla ilgili davetinin Rum Başkanlık Sarayına ulaştığını ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in hali hazırda buna olumlu yanıt verdiğini yazdı.
Beş taraflı konferans için Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile garantörlerin de davet aldığını kaydeden gazete, Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel’in Cuma günü söylediği gibi, Avrupa Birliği’nin konferansa gözlemci olarak katılmasının kesin addedildiğini belirtti.
Gazete, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs için atadığı geçici özel danışman Jane Holl Lute’un Kıbrıs’a gelişinden hemen önce, Kıbrıs Türk tarafının egemen eşitliğin beş taraflı konferansta kabul edilmemesi durumunda, nasıl hareket edileceğine ana vatan Türkiye’yle karar verileceğini yazdı. Türk tarafının Kıbrıslı Rumlarla işbirliğinin tek seçenek olmadığını “kışkırtıcı bir şekilde yinelediğini” de öne sürdü.
Rum Hükümeti Sözcüsü Kiriakos Kusios ise Anastasiadis’in, her iki toplumun yararına olacak şekilde, işlevsel ve sürdürülebilir bir çözüme ulaşılması için müzakerelerin başlamasına ilişkin koşullar meydana getirilmesi amacıyla, tam bir siyasi iradeyle Kıbrıs’la ilgili gayri resmi konferansa katılma konusundaki kararlılığını hali hazırda BM Genel Sekreterine ilettiğini sözlerine ekledi.
Haber Politis’te “5+1’le İlgili Resmi Davet Aldılar”, Haravgi’de “Kıbrıs Sorunuyla İlgili Geri Sayım- BM Genel Sekreterinin Daveti Müdahil Tarafların Elinde” başlıklarıyla yer verdi.
AB’nin katılımı belirsiz
Fileletheros gazetesi ise bu başlıkla manşetten yer verdiği haberinde, Avrupa Birliği (AB) Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Joseph Borrell’in Kıbrıs’a yapacağı ziyaretin, AB’nin Kıbrıs sorununa aktif bir şekilde katılma niyeti olup olmadığını göstereceğini öne sürdü.
Gazete, AB’nin Kıbrıs sorunuyla ilgili yeni çabada oynaması mümkün olan rolün, Lefkoşa Rum kesimi olduğu kadar Atina’yı da meşgul eden meselelerden biri olduğunu yazdı. Borrell’in bu hafta içerisinde (4-5 Mart) Kıbrıs’a gerçekleştireceği ziyaretin aynı zamanda Kıbrıs Türk liderliği ve Rum hükümetiyle gerçekleştireceği temasların, muhtemelen AB’nin niyetlerine yönelik bir işaret verebileceğini öne sürüldü.
Gazete “AB’nin Rolü Odakta- Borrell’in Bu Haftaki Ziyareti AB Katılımı Muammasına Yanıtlar Verebilir” başlıklarıyla iç sayfadan da yer verdiği haberinde, Borrell’in ziyaretinin Kıbrıs sorunuyla ilgili gelişmeler açısından önemli bir zamanda gerçekleşeceğinden odağının da Kıbrıs sorunu olacağını yazdı.
Gazete, Mart ayının Kıbrıs sorunuyla ilgili kulis faaliyetlerinin yapılacağı bir ay olarak addedildiğini, AB’nin ise gelişmelerde doğrudan veya dolaylı olarak öncü rol oynadığını belirtti. AB’nin oynayabileceği rolün önemli olduğuna işaret ederek, birliğin bu gidişata yönelik hareket etme konusunda kararlı olup olmadığı sorusunun ortaya çıktığı kaydedildi.
AB’nin, yaptığı çeşitli açıklamalarla, iki devlet çözümüyle ilgili Türk tezine yönelik anlaşmazlığını gösterdiğini öne süren gazete, Borrell’in ziyareti ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’la yapacağı görüşme esnasında, AB’nin Türk çabasına yönelik caydırıcı bir şekilde hareket etme kararlılığında olup olmadığının ortaya çıkacağını ileri sürdü.
