Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasındaki ilişkilerin, oldukça kritik bir aşamaya girmekte olduğu, alınan bazı önlemlerin kısa sürede açıklanacağı bildirildi.
Fileleftheros gazetesi “Oldukça Kritik Bir Aşamada- Önümüzdeki Dönem AB-Türkiye İlişkileri Açısından Dayanıklılık Testi- İlk İsimler Listeye Giriyor” başlıklı haberinde, AB-Türkiye ilişkilerinin hangi yöne hareket edeceği ve katılım müzakerelerinin nerede sonuçlanacağının, önümüzdeki haftalarda büyük ölçüde netleşmesinin beklendiğini yazdı.
İlk aşamada, hukuki önlemler konusundaki gelişmenin yer alacağını kaydeden gazete, bir diğer ifadeyle, Türkiye’nin “Kıbrıs Cumhuriyeti Münhasır Ekonomik Bölgesindeki (MEB) yasadışı faaliyetlerinde rol oynayan kişiler listesine isimlerin dâhil edilmesi için sürecin başlayacağını” öne sürdü.
Öte yandan “Lefkoşa’daki diplomatik kaynaklar” ise yaptıkları açıklamada, “konuya müdahil olan kişiler üzerinde kötü etkilere sahip olacak hukuki aşamadaki gelişmelerin, Türkiye’nin Kıbrıs MEB’indeki yasadışı faaliyetlerini durdurmasının söz konusu olmadığını” öne sürdü.
Bu durumda, öncelikle önemli olan şeyin, Rum kesiminin, Türkiye’nin şirketler ve kişilerle işbirliğinde bulunmasına ilişkin girişiminin zora sokulması konusundaki çabasının güçlendirilmesi olduğunu öne süren gazete, bunun, AB içerisindeki çabanın devamı olacağını belirtti.
Gelişmelere bağlı olarak, Türkiye tarafından da bir tepki ortaya çıkmasının ihtimal dışında olmadığını kaydeden gazete, AB içerisinde gerçekleşecek gelişmeler temelinde, gerginliğin tırmanabileceğini ifade etti.
Gazete, Doğu Akdeniz’deki gelişmelerin haricinde, AB’nin (Türkiye’yle) aralarındaki ilişkinin nasıl ilerlemesini istediğinin de, Türkiye’yi etkilemekte olduğunu kaydetti.
Habere göre, Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis de geçen Cumartesi günü yaptığı açıklamada, AB-Türkiye ilişkilerinin geleceğiyle ilgili olarak Şubat-Mart ayında Brüksel’de kapsamlı bir görüşme yapılacağını söyledi.
Hristodulidis açıklamasında ayrıca “Ankara’nın katılım sürecinin devam etmesi iradesine sahip olduğunu pratikte de kanıtlaması gerektiğini, çünkü şimdiye kadar durumun yatıştırılması için herhangi bir niyet göstermediği” iddiasında da bulundu.