Türkiye  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, Yunanistan Dışişleri Bakanı Evangelos Venizelos aracılığıyla gönderdiği mektubu almadığını açıklamış olmasına karşın, Rum  tarafı ‘mektubun gerekli yere ulaştığını” iddia ediyor.

   Simerini haberi “Verildi, Ama Nereye Gitti Bu Mektup?..” başlıklı haberinde, Rum tarafının yanı sıra Yunanistan hükümetinin açıklamalarına yer verdi. Gazete, mektubun ‘gerekli yere ulaştığını’ ve Erdoğan’ın ‘siyasi çekinceler’ yüzünden bunu gizlediğini savundu.

   Gazetenin haberinde şu görüşlere yer verildi:

   “Anastasiadis’in iki paragraflık mektubu Türkiye’ye bizzat Yunan Dışişleri Bakanı Evangelos Venizelos tarafından verildi. Ancak ortaya çıkan büyük soru, mektubun Türk Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Sinirlioğlu tarafından elden alınmasının ardından Türk Cumhurbaşkanı’nın Özel Kalemi’ne iletilip iletilmediğidir. Erdoğan, Türkiye’nin yeni Cumhurbaşkanı olarak görevini devraldığı gün onlarca kutlama mektubu aldığına göre şu siyasi tartışma ortaya çıkıyor: Mektubun Venizelos tarafından direkt kendisine verilmesi veya Başkan Anastasiadis’in mesajının Yunanistan Dışişleri Bakanı tarafından sözlü olarak iletilmesi daha mı tercih edilir olurdu. Mektubun doğru ele ulaştığının doğrulanması için çaba harcanıp harcanmadığını sormak için Dışişleri Bakanlığı Kıbrıs sorunu ve Türkiye Masası Müdürü’ne ulaştığımızda, bize Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis’in açıklaması hatırlatıldı. Bu, Başkan Anastasiadis’in aynı konuda yaptığı açıklamanın hemen öncesinde cereyan etti. Atina’dan da gazetemize aynı cevap verildi: Mektup gereken yere verildi. Ancak daha fazla detay verilmedi.

Anastasiadis: Kabul ederse tanımış olacak

   Rum lideri Nikos Anastasiadis, ekonomi trajedisiyle ilgili araştırmaların gidişatı hakkında bilgi almak üzere gittiği Konferans Merkezi’nde konuyla ilgili soruya muhatap oldu. Anastasiadis, Erdoğan’ın olumsuz ifadelerini siyasi ve diplomatik nedenlere bağladı. 

   Rum lideri “Erdoğan mektubu aldığını neden reddetti?” sorusuna karşılık da şunları söyledi:

   “Çünkü aldığını kabul ederse, Kıbrıs Cumhuriyeti Başkanı’nı dolaylı yoldan tanımış olacağını düşündü. Benim bildiğim, (mektubu) ulak olarak alan Yunanistan Dışişleri Bakanı, iletilmek üzere vermesi gereken yere verdi, dolayısıyla, yorumlamamı gerektiren büyük bir konu görmüyorum. Keşke başka tezleri doğru olsaydı, (mektup) beni meşgul edecek en son şey olurdu.’

Böyle bir şey varsa, o zaman da neden alaycı bir tonla ‘başka mektuplar alınıyor ancak öyle bir mektup almadım’ diyen Türk Cumhurbaşkanı’nın kötü niyetli ve aşağılayıcı yorumlarına neden cevap verilmediği sorusu akla geliyor.” Gazete haberinin “Anastasiadis-Venizelos: Nerde Bu Mektup?...Bir Sürü Soru” başlığıyla ayırdığı bölümünde ise ana haberinin bütününe yaydığı soruları şu şekilde özetledi: