Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in; Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in davetiyle bu akşam Berlin’de gerçekleştireceği üçlü görüşme Güney Kıbrıs’ın ana gündem maddesi oldu.
Fileleftheros gazetesine konuşan Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis ‘olumlu sonuç çıkmasını’ mümkün gördüğünü söyledi.
Habere göre, Hristodulidis, “Yarınki görüşmeden temel beklenti, müzakerelerin Crans Montana’da koptuğu yerden yeniden başlaması yolunu açacak olguların ortaya çıkması” dedi.
Hristodulidis, özetle şunları ekledi:
“İki liderin 9 Ağustos’taki görüşmesinin sonucu ve Kıbrıs’ta olduğu sırada Sayın Lute ile yapılan temaslar dikkate alındığında, gerekli altyapının bulunduğunu ve referans şartlarında karşılıklı anlayış hedefinin başarılabileceğini düşünüyoruz. Şartlar Şubat 2014 ortak açıklaması, Crans Montana öncesine kadar varılan yakınlaşmalar ve Genel Sekreter’in 30 Haziran 2017’de sunduğu Çerçeve olabilir. Sonucu bunlar olacak başarılı bir üçlü görüşme hemen, hatta Aralık ayı içerisinde, ana konusu genel hatlarıyla özlü müzakerelerde izlenecek usul ve prosedür olması gereken, Crans Montana tipi bir beşli görüşmeyi gündeme getirebilir.”
Hristodulidis, hedefin, müzakerelerin yeniden başlamasını resmen ilan etme amaçlı böyle gayrı resmî nitelikli bir konferansta “ihlal ve meydan okumalar olmadan, müzakerelerin gerçek olumlu sonuç perspektifi olmasına olanak tanıyacak ortamı yaratma taahhüdü” olması gerektiğini söyledi.
Rum tarafından Guterres’e mesaj
Gazete, Rum yönetiminin, Guterres’in Berlin’de ve genel olarak Kıbrıs sorunundaki müteakip gelişmelerde sıradan bir rolü olamayacağı görüşünde olduğuna işaret etti.
Habere göre, Hristodulidis, Genel Sekreter’in “Berlin’deki görüşmenin olumlu sonuçlanması, hemen ardından Crans Montana tipi gayrı resmi görüşme çağrılmasına müsaade etmesi ve müzakerelerin başlaması için gerekli ortamın yaratılmasında rolü olacağına vurgu yaptı. Hristodulidis, Guterres’in ayrıca iki bölgeli, iki toplumlu federasyon çabasına belirleyici ve özlü katkı koyması için Türkiye istikametinde baş aktör ve belirleyici olacağı görüşünü ortaya koydu.
Hristodulidis’in bu sözleriyle Rum yönetiminin, sorumluluğun bir kısmını bizzat Antonio Guterres’e yüklediğine işaret edilen haberde, BM’ye yönelik, “Türkiye’ye yönelerek, prosedürün ilerlemesi için baskı yapması” mesajı verilmeye çalışıldığı kaydedildi.
