Türkiye’nin, AB Katılım Konseyi’ne sunduğu belgede Güney Kıbrıs için kullandığı “işlevsiz” ifadesini son anda geri çektiği, bu gelişmenin Rum yönetiminin ve dönem başkanı Letonya’nın müdahalesi üzerine gerçekleştiği haber verildi.

   Fileleftheros “Son Anda ‘İşlevsiz’ Yok Oldu” başlıklı haberinde, Türkiye’nin geçen cuma günü sunduğu ilk belgede ilgili ifadenin yer aldığı ancak ikinci belgede, Türkiye’nin sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti”ni tanımadığı vurgulanırken “işlevsiz” ifadesinin kaldırıldığını yazdı.

   Gazete, Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis’in, Brüksel’de cereyan edenlerle ilgili açıklamalarına yer verdi.

   Habere göre Kasulidis, Türkiye’nin belgeden “işlevsiz” ifadesini çıkarmasının, Rum heyetin ön çalışmaları ve Letonya dönem başkanlığının, ahde vefası (yaptıkları anlaşmaya uyması) ile gerçekleştiğini söyledi.

   Gelişmeden duyduğu memnuniyeti dile getiren Kasulidis dönem başkanlığının, geçen yılki tutanakların kaydıyla ilgili açıklamasında kullandığı “Kıbrıs Cumhuriyeti AB üyesi tek tanınmış ve meşru ülkedir” ifadesinin, AB’nin Türkiye’ye cevabı olduğunu söyledi.

Tanıma şartı

   AB Ortak Tutumu’nun sunumu sırasında Letonya’nın, sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin hukuki varlığına işaret ederek 21 Eylül 2005 Beyanı’nda öngörüldüğü üzere bütün AB üyesi ülkelerin tanınması şartını vurguladığını kaydeden Kasulidis, özetle şunları ekledi:

   “AB Türkiye’nin Kıbrıs’la ilgili yükümlülüklerinde hiçbir ilerleme kaydedilmediği belirtildi. Kıbrıs MEB’i içerisindeki Türk faaliyetlerine de değinildi ve Kıbrıs’ın kara suları ve münhasır ekonomik bölgesindeki egemenlik haklarına saygı gösterilmesi gerektiğine işaret edildi.

   Yine, yasadışı Hava Trafik Merkezi’nin faaliyetlerinden dolayı Türkiye’nin uçuş güvenliği konusunda Kıbrıs Cumhuriyeti makamlarıyla işbirliği yapması ve elektronik vize uygulamasındaki ayrımcılığın kaldırılması gereği vurgulandı.

   Katılım Konseyi tarafından yapılan açıklamada Katılım Anlaşması Ek Protokolü konusunda ‘hiçbir ayrım gözetilmeksizin ve tam olarak bütün AB üyesi ülkelere uygulanması zorunludur’ denildi.

   Kıbrıs sorununa da değinilen açıklamada ‘Türkiye’den, Kıbrıs sorununa BM çerçevesinde, Güvenlik Konseyi ve AB ilkelerine dayanan adil, kapsamlı ve sürdürülebilir çözüm müzakerelerine aktif destek vermesi beklenir. Türkiye’nin böyle bir çözüme taahhüdü ve katkısı kritik olmaya devam ediyor’ denildi.”