Rum tarafında aşırı sağın yükseldiğine dikkat çekilen analiz haberde bunun, yalnız demokrasi için değil “Helenizm’in” Rum tarafındaki var oluşu açısından da tehdit oluşturduğu vurgulandı.
Politis “Gençliğin Faşistleştirilmesi” başlığıyla aktardığı Yorgos Kumullis imzalı analiz yazıda, “aşırı sağın sadece yüzde 7’lik ELAM ve yüzde 7’lik EDEK olmadığına” dikkat çekildi.
Yazıda, KKTC’yi ziyaret edenlere “gübre” diyen bir milletvekilinin de de aşırı sağ diye nitelendirilmesi gerektiğine işaret edilerek “İki aşırı sağ ELAM ve EDEK’e, DİSİ’nin sağ kanadı ve diğer partilerin bazı birimleri de eklenirse Kıbrıs’taki aşırı sağ oranı yüzde 25-30’a çıkar ki bu AB’deki en yüksek orandır” ifadesine yer verildi.
Yazıda “aşırı sağdaki yükselişin bizi endişelendirmesi gereken iki ciddi sebebi var: Demokrasiyi ve müzakerelerin kesin olarak çökmesi, de fakto -ve belki de de jure- taksim tehdidi” vurgusu yapıldı ve bu cephenin üniter devlet çözümünde ısrar ettiği hatırlatıldı. Aşırı sağı yükselten sebeplerden birinin “Eğitimin, Helenlerin diğer ulusların üzerinde olduğu metafizik üstünlüğünü öğreten Helen Ortodoks Eğitim tezine sahip Başpiskopos’un sıkı ittifakı aracılığıyla aşırı sağ tarafından fethedilmesi” olarak açıklandı.
Eğitim etkiledi
Bir diğer sebebin de gelmiş geçmiş bütün Eğitim Bakanlarının “faşistleşmeyi tavsiye eden tavırları” olduğu kaydedilen yazıda, özetle şu ifadelere yer verildi:
“Şimdiki Eğitim Bakanı Grivas, büstünün önünde saygı duruşu yaparken, selefi de ELAM üyelerine hitaben ‘sizin değer ve ilkeleriniz bizim değer ve ilkelerimizdir’ derken öğrencilere hangi değerler öğretilir, okullarda eleştirel düşünce, demokrasinin değeri nasıl öğretilebilir? Din adamları yolsuzluğun ve gençliğin yönelim farklılığının zamane anlayışının sebebi olarak görürken? Eğitim Bakanı’nın ve Başpiskoposun hedefi, gençliği faşistleştirmek, yani genç Kıbrıslıları ‘iyi faşistler haline getirmektir.
Son iki olay, Yorgos Gavriil’in kovulması ve İngilizce kitaplarının müfredattan kaldırılması, ne ekersek onu biçeriz deyimini doğruluyor.
Kıbrıs sorununun çözümünün de faşizmin kurbanıdır. Kıbrıs sorununun tek mümkün çözümü olan iki bölgeli iki toplumlu federasyona esip yağan milliyetçi isterilerin ve aşırılık ve uzlaşmazlıkla çoğaltılmasının kökü milliyetçi eğitimdedir. Bu nedenle, Kıbrıslı Rumların ve Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliğini sağlamlaştıracak herhangi bir çözüm planı, reddedilme riski altındadır.”