Rum toplumu lideri  Nikos Anastasiades, “Pazar akşamı gerçekleşecek yemekte Güven Yaratıcı Önlemlerin görüşülmesi amaçlanıyorsa o zaman faydalı bir diyalog başlatılması çabalarının akıbeti kötü olacak” dedi.

   Anastasiades, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kocas ve Başpiskopos Hrisostomos`un da katıldığı bir etkinlikte yaptığı konuşmada, Kıbrıs Türk Toplumu lideri Mustafa Akıncı`nın, 2 Nisan’daki yemekte `Güven Yaratıcı Önlemlerin öncelikle görüşülmesi gerektiği` şeklindeki sözlerini yorumladı.

   Anastasiadis, çabalarının ‘Kıbrıs Türk tarafının geçen Şubat`ta barış müzakerelerini terk etmesiyle ortaya çıkan krizi’ aşmak olduğunu bildirdi.

   Anastasiades, “Pazar günü `sosyal bir etkinlik` olarak nitelenen akşam yemeğiyle nasıl ilerleyebileceğimize karar verme fırsatımız olacaktır” dedi ve şöyle devam etti:

   “Eğer hedef veya amaç Güven Yaratıcı Tedbirleri görüşmekse, sanırım faydalı bir diyaloğa nihayet başlamak için gerekli koşulları oluşturmaya çalışanların çabalarının akıbeti kötü olacaktır.

   Akşam yemeğindeki görüşmenin, Ankara`nın bölgede Türk sondajı için yayımladığı bir dizi denizcilik mesajı veya Navtex`le, 1974`te Kıbrıs`ın Türk işgali gibi veya Türkiye hariç hiçbir ülke tarafından tanınmayan, adanın Türk işgali altındaki bölgesinde yasa dışı rejimin tek yanlı olarak 1983`te ilan ettiği yıldönümleriyle ilgili Güven Yaratıcı Önlemler üzerinde mi yoğunlaşacağını merak ediyorum.”

AB ilkelerine saygı

   RumYönetimi Lideri Nikos Anastasiades, barış için ve uluslararası hukuka, AB ilkelerine ve değerlerine saygı duyacak ve uygulayacak bir devlet için hazır olduğunu söyledi. 

   25 Mart ve 1 Nisan milli bayramları dolayısıyla Başpiskopos Makarios Derneği tarafından gerçekleştirilen etkinlikte yaptığı konuşmada Anastasiadis, Meclisin Enosis referandumuyla ilgili kararının gereksiz olduğunu belirterek, Kıbrıs Rum tarafında krizin çözülmesine yönelik ortaya konan yöntemin de takdir edilmesi gerektiğine dikkat çekti.  

   Rum Lider, öte yandan iki toplumun endişelerini güvence altına alan, Avrupa müktesebatının ihlalleri veya her karar için Kıbrıslı Türk’ün pozitif oyu talebi gibi kalıcılık yaratmayan şartların kabul edilmesi zorunluluğu olmadan, barışçıl bir çözüm bulma çabalarına devam edeceğini vurguladı.

   Anastasiadis şu ifadeleri kullandı: 

   “Uluslararası alanda tanınan yasalara saygılı bir devlette, AB üyesi başka benzer bir emsal bulunmadığını düşünüyorum. Barışın elini uzatmaya hazırız, birlikte yaşama ve melez bir devlet değil, AB ve uluslararası hukukun ilkeleri ve değerleri ile uyumlu olacak bir ortam yaratılmalı."