Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Yunanistan’la Türkiye arasında yaşanan gerginlik ve Yunanistan’ın Mısır’la yaptığı bölgesel mutabakat anlaşmasını parlamentoya taşıyacak olması konusunda; “Yunanistan bir oldu bitti yaratma çabası içindedir” yorumunu yaptı.
Verilen bilgiye göre Özersay, CNNTürk yayınına katılarak bölgedeki gelişmeleri değerlendirdi.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Nikos Anastasiadis'in “Maraş konusu, Türkiye’nin Avrupa sürecini sekteye uğratır” sözlerini “Var olan gücünün ötesine geçen bir açıklama” olarak değerlendiren Kudret Özersay, Rum liderin “Kıbrıs Rum yönetimi Kapalı Maraş’ın eski sahiplerine iadesini istemiyor mu? Sakinlerinin geri dönmesini istemiyor mu? Kapalı Maraş’ın askeri bir yasak bölge olarak kalmasını mı istiyor? Hayalet kent olarak kalmasını mı tercih ediyor?” gibi soruları yanıtlaması gerektiğini ifade etti.
Özersay, uluslararası hukukla uyumlu, mülkiyet haklarına saygılı, eski sahiplerinin haklarını da dikkate alan bir tutumla askeri bir bölgeyi sivil bir bölgeye dönüştürecek bir adımın bugünkü statükoya göre çok daha iyi bir durum ortaya çıkaracağını, ekonomik bir haraketlilik getireceğini, Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum halkının ilişki kurabilecek olmasını görmek istemediklerini ve bundan endişe duyduklarını aktardı.
Güney Kıbrıs yönetiminin Fransa’ya hava ve kara sahasını açması ve askeri uçakların üsse inmesi konusuna dair yönlendirilen soruyu da yanıtlayan Kudret Özersay, Birleşik Krallık’ın AB’den çıkmasıyla boşalan koltuğu Fransa’nın doldurma gayretinde olduğuna işaret etti.
Doğu Akdeniz’de denge sağlandı
Doğu Akdeniz bölgesinde Mısır ile Yunanistan arasındaki anlaşmanın büyük ihtimalle yakında Kıbrıs Rum tarafıyla Yunanistan arasında bir anlaşmayı da beraberinde getireceğini düşündüğünü belirten Özersay, Doğu Akdeniz’in batı havzasında Türkiye’nin Libya’yla yapmış olduğu anlaşmayla ortaya çıkan deniz alanını bölmeyi amaçladıklarını söyledi.
Özersay şöyle konuştu: “Doğu Akdeniz’in doğu havzasında önemli ölçüde dengeyi sağlamış durumdayız ve bundan rahatsızlar. Bu güç mücadelesinin bir noktada, özellikle şirketlerin varlığı nedeniyle bizimle masaya oturup Türkiye’yi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni yok saymadan bu kaynakları paylaşmak zorunda olduklarını öğrenecekler. Çünkü realite budur, hakkaniyet budur. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin de önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır. Kimse oyun kurucu olmamıza engel olamayacaktır.”
Atılan adım iyi niyetten yoksun
Özersay, Yunanistan’ın Mısır’la birlikte attığı adımın iyi niyetten yoksun olduğunu belirtti. Özersay, “Türkiye ve Almanya’nın arabuluculuğunda bir konuyu bağlamaya çalışırken, diğer taraftan bu adımın atılması fırsatçılıktan başka bir şey değil. Fakat bir gerçek var; iyi ki Türkiye’yle KKTC tam bir işbirliği ve diyalog halinde bir süre önce sadece açıklama yapmayı bırakıp sahaya inip sahada dengeyi sağlamışız. İyi ki 2011 yılından itibaren önce kıta sahanlığı sınırlandırma anlaşmasını yapmışız, ardından lisans vermişiz ve Türkiye’de bu bölgede önce sismik sonra da normal kazıları yapmaya başlamıştır. Bu hem Türkiye’nin deniz yetki alanları içinde hem de KKTC’nin sahip olduğu deniz yetki alanları içinde verilen lisanslar bağlamında yapılan kazılardır. Bu adımlar hem Kıbrıs Türkü’nün hem de Türkiye’nin bölgede oyun kurucu olması anlamına geliyor. Rum tarafını ve Yunanistan’ı rahatsız eden de budur” dedi.