Güney Kıbrıs’taki bazı büfelerde satılan kenevirli maddelerin, insan sağlığı açısından ciddi riskler içerdiği bildirildi. Özellikle İsrailli bir turist kadının kenevirli jelibon aldıktan sonra komaya girmesi üzerine hem sağlık uzmanları, hem de narkotik polisi durumun ciddiyeti konusunda uyarıcı açıklamalar yaptı.

   Son yıllarda Güney Kıbrıs’taki bazı büfelerde satışı yapılan kenevirli jelibon, kek, çiklet, çikolata, kurabiye, çay gibi ürünlere Kıbrıslı Rumların yanı sıra, Kıbrıslı Türklerin de ilgi gösterdiğini belirten ilgililer, bunların kullanmamasını istedi. Rum narkotik görevlileri, söz konusu ürünlerin satışını yapan iş yerlerine baskın düzenleyerek ürünlere el konulduğunu duyurdu.
   Cyprus Times isimli internet gazetesi turistik amaçla Güney Kıbrıs’a giden İsrailli bir kadının 1 Şubat'ta, koma halinde hastaneye kaldırıldığı bilgisini verdi. Gazete 28 yaşındaki kadının yaklaşık 24 saat boyunca çevresiyle hiçbir temas veya iletişim kuramadığına dikkat çekti
   Kadının yasaklı madde içeren jöleleri satın aldığı mağazanın sahibi tutuklandı. Larnaka'da iki iş yerinde yüklü miktarda uyuşturucu madde ele geçirildi.
   Bazı sentetik ve yarı sentetik kannabinoidlerin jöle (jelibon), bitkisel madde, çikolata, bira, un, kurabiye, şampuan, el kremi, bar, elektronik sigara, süt, yağ, kapsül vb. gibi çeşitli formlarda satışa sunulduğu ve tüketildiğinde, vücutta kenevirdeki ana psikoaktif madde olan THC’den kat be kat daha fazla aktiflik gösterdiğine dikkat çekildi.
   Rum Polisi geçen yıl Güney Kıbrıs genelinde konuyla ilgili 16 soruşturma yürütüldüğünü ve 2 binin üzerinde uyuşturucu türevi preparat saptandığını, bu yıl ocak ayının başından itibaren 670 preperat tespit edilerek el konulduğunu açıkladı.
    Rum Bağımlılıklarla Mücadele İdaresi (AAEK) de piyasada esrar, HCC, THCP, THCPO gibi yarı sentetik kannabinoidler ve farmasötik preperatlar (CBD) içeren çeşitli ürünler bulunduğunu açıkladı ve bu ürünlerin çoğunlukla gençlerde zehirlenmelere ve hastane yatışlarına sebep olduğu uyarısında bulundu.