Rum Yönetimi’nin, “önümüzdeki dönemde Kıbrıs sorununda meydana gelecek gelişmelerden bağımsız olarak enerji programlarına devam edeceği” haber verildi.
Alithia gazetesi, BM Genel Sekreter’in Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin, yaz döneminde sondaj çalışmaları sırasında olay çıkması ihtimaline kaygı belirtmesini Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in “yanlış” bulduğuna dair açıklamasına BM’nin yorum yapmaktan kaçınması üzerine, Rum Yönetiminin, yeniden, enerji programlarına Kıbrıs sorununda olacak gelişmelerden bağımsız devam edeceği mesajı verdiğine dikkat çekti.
Gazete Anastasiadis’in Eide’ye cevap verirken, “özellikle tehdit tarzında iletilen bu tür ifadeleri kabul edilmez buluyorum” dediğini, Genel Sekreter Sözcüsü Stefan Djuarric’in Anastasiadis’in sözlerini yorumlamaktan kaçınarak “Sayın Eide rolüne devam ediyor, hidrokarbonlarla ilgili herhangi bir açıklamaya yorum yapmıyorum” dediğini hatırlattı.
Habere göre Rum Enerji Bakanı Yorgos Lakkotripis, Rum Yönetimi adına yaptığı açıklamada, “hidrokarbonların Kıbrıs sorununu çözme konusunda Türkiye açısından teşvik olduğu” görüşünü ortaya koyarak şunları söyledi: “Milli davanın hidrokarbon alanındaki proje ve eylemlerle hiçbir şekilde bağlantısı yoktur. ENI-TOTAL Haziran ayında 11’inci parselde sondaja başlayacak. Sonraki sondajlar yıl sonuna, gelecek yılın başlarına doğru başlayacak. Biz işimize bakıyoruz.”
Türkiye’yi kınamadı
Fileleftheros gazetesi, Avrupa Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu komiseri Johannes Hahn’ın, Rum Yönetiminin tek taraflı “Münhasır Ekonomik Bölge” ilan ettiği deniz bölgesindeki hareketleri ile Rum Yönetiminin, hidrokarbon yataklarını değerlendirmeye dönük “egemenlik hakkını” şaibeye soktuğuna dair Rum tezini kabul etmekle birlikte Türkiye’yi kınamaktan kaçındığını yazdı.
Habere göre Hahn, EDEK’li Avrupa Milletvekili Dimitris Papadakis’in, Türkiye’nin Mart ayında ilan ettiği NAVTEX’lerle ilgili sorusuna karşılık AB’nin, üyesi devletlerinin -ikili anlaşmalar yapmak, doğal kaynaklarını Birlik normlarına, uluslararası hukuka ve BM Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne uygun şekilde araştırmak ve bunlardan yararlanmak da dahil- egemenlik haklarını tanıdığını defalarca vurguladığını hatırlattı.
Hahn AB’nin Türkiye’yi, AB üyesi devletlere yönelik her türlü eylem veya tehditten veya iyi komşuluk ilişkilerini ve anlaşmazlıkların barışçıl yolla çözülmesini zedeleyen sürtüşme veya eylemlerden kaçınmaya çağırdığını da söyledi ve Türkiye ile Rum Yönetimi ile ikili ilişkilerin normalleştirilmesi yönünde hiçbir ilerleme kaydedilmediğini de sözlerine ekledi.
Güncelleme Tarihi: 03 Haziran 2017, 11:49