Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin, Güvenlik Konseyi üyelerine, Kıbrıs’taki Barış Gücü’nün görev süresinin 31 Temmuz 2020’ye kadar (6 ay daha) uzatılmasını önerdiği rapor taslağı, Güney Kıbrıs’ta tepki yarattı.
Politis gazetesi “BM Genel Sekreteri’nden Eleştirili Rapor… Spehar’dan Lefkonuk’taki (Geçitkale) Türk Drone Üssüne Hiçbir Atıf Yok… Kıbrıs MEB’indeki Gerilim Konusunda Türkiye Sorumlu Tutulmuyor” başlık ve spotlarıyla aktardığı haberinde, rapor taslağının Güvenlik Konseyi’nde 20 Ocak’ta tartışılmasının ve 30 Ocak’ta da oylanmasının beklendiğini yazdı.
Gazete, Genel Sekreter’in Kıbrıs’taki Özel Temsilcisi ve Barış Gücü Misyon Şefi Elizabeth Spehar tarafından hazırlanan rapor taslağının içeriğinde “bazı noktalarda noksanlık, ihmal veya sorunlu ifadeler” bulunduğunu öne sürdü.
Habere göre artık taslak üzerinde özlü değişiklik yapılması olanağını sınırlı bulan diplomatik kaynaklar, BM düzeyindeki diplomatik eylemlerin, “taslaktaki noksan ve ihmal veya sorunlu ifade bulunan bazı noktalarının BM’de anlaşılmasını sağlamak” üzerinde yoğunlaşacağını söylediler.
Kaynaklara göre hedef, taslağın ele alınacağı 20 Ocak’ta Spehar’ın bu “noksanlık, ihmal bulunan noktaları veya sorunlu ifadeleri izah etmesidir. Artık önemli olan 30 Ocak’ta benimsenecek raporun içeriğidir. Raporun, herhangi bir dipnot veya ön şart olmadan benimsenmesi ve bunun için Spehar’ın ABD dış politika unsurları ve diğer Güvenlik Konseyi üyelerinin daimi temsilcileriyle temasları hayati önem taşıyor.
Anastasiadis talep etmişti
Haberde Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Geçitkale Havalimanı’na İHA konuşlandırılması ve Boğaz’da deniz üssü planlarının da rapora dâhil edilmesinin Rum tarafı açısından önemini vurgulamış olmasına rağmen bunların taslakta yer almadığına işaret edildi. Ayrıca, doğal gaz ve Rum yönetiminin tek yanlı ilan ettiği MEB içerisindeki gerilim konusunda, BM’nin açıkça eşit mesafede durduğu hissi yaratan ifadeler kullanıldığına dikkat çekildi, benzer duruşun, zaman zaman ara bölgede cereyan eden olaylar konusunda da sergilendiği hatırlatıldı.
Habere göre taslaktaki önemli unsurlardan biri de bölgedeki doğal gaz ile ilgili meydan okumalar söz konusu olduğunda Türkiye’ye atıf yapılmaması. BM endişe belirtmekle yetiniyor ve taraflara, iki toplumun çıkarına olacak faaliyet çağrısı yapıyor. Genel Sekreter, doğal gazın bütün taraflar için çözüm yönünde güçlü teşvik olması gerektiğine atıf yapıyor ve yaratanın kim olduğuna işaret etmeksizin daha fazla gerginlikten kaçınmaya çalışılması çağrısı yapıyor.
Teknik komiteler
Rapor taslağında iki toplumlu teknik komitelerin rol ve çalışmalarına ve son dönemdeki güven yaratıcı önlemlere geniş yer veriliyor, taraflara bu çabalara devam etme çağrısı yapılıyor. Kıbrıs Rum tarafına, tanıma endişesi nedeniyle bir çekingenlik atfediyor ve her iki tarafa da iş birliğinin sağlamlaştırılması için hareketlerine daha da yoğun devam etme çağrısı yapıyor.
Genel Sekreter, tarafların askerî temas mekanizması kurmayı taahhüt etmelerine rağmen bu mekanizmanın detaylarına dair anlaşmazlıkları aşmayı başaramamalarından duyduğu üzüntüyü de dile getiriyor. Taraflara, özellikle Pile’de kamu düzeni ile ilgili olanlar da dâhil temel siyasi konularda yeni veya güçlendirilmiş şekilde iş birliğinin genişletilmesi için gerçekten çaba harcama çağrısı yapıyor. Pile, Akyar ve ara bölgeye atıf yapılarak taraflara, statüsüne saygı gösterme çağrısı da yer alıyor.
Maraş konusu
BM’nin, Maraş’ta fiili durumdan sorumlu olanın Türkiye hükümeti olduğu görüşünde olduğuna işaret edilen raporda, Kıbrıs Türk tarafından yapılan açıklamalara ve Türk bakanlar ifade edilmeksizin, üst düzeyli kişilerin kapalı Maraş’a ziyaretlerine atıf yapılıyor. Ayrıca BM Barış Gücü varlığının Türk kuvvetleri tarafından kısıtlanmasından söz ediliyor.