Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarının Türkiye’nin “iç siyasetine yönelik olduğu” iddiasında bulundu.
   Politis gazetesinin haberine göre Hristodulidis, “Erdoğan’ın iki devletli çözüme ilişkin açıklamalarının sebebinin Türkiye’nin tezlerinin uluslararası toplum tarafından kabul görmüyor olmasının yarattığı acizlik olduğu” iddiasında bulundu.
   Erdoğan’ın açıklamalarını, Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50’nci yılı çerçevesinde yaptığını vurgulayan Hristodulidis; “Farklı bir şey beklemiyordum. Kendi ülkesindeki destekçilerini de memnun etmesi gerekiyordu” şeklinde konuştu.
   Hristodulidis: “Erdoğan ne derse desin Türkiye, 50 yıl sonra bile, uluslararası toplumun gözünde, AB üyesi bir ülkenin toprağının yüzde 37’sini işgal eden ülke konumundadır” dedi.
   Kıbrıs sorununun çözüm şekli konusunda ne Rum tarafı ne de uluslararası toplum için farklı bir çözüm temelinin söz konusu olamayacağı iddiasında bulunan Hristodulidis, 2024 yılında kamuoyu önünde dile getirilen bu tür tehditlerin güçsüzlük göstergesinden başka bir şey olmadığını öne sürdü.
Gazete, Hristodulidis’in önceki günkü açıklamasında dile getirdiği “cesur kararlar” ifadesine de açıklık getirdiğini ve “cesur kararların, ülkeyi yeniden birleştirmek adına sadece sözde kalan eylemler değil, eylemlerin fiiliyata dökülmesi anlamına geldiğini” söylediğini aktardı.
   Hristodulidis’in üçlü bir görüşme ihtimaline değindiğini ve Türkiye’nin istediği şekilde; İngiltere’nin olmadığı dörtlü bir konferansı ise kabul etmediklerini vurguladığını yazan gazete, Kıbrıs sorununun çözümü için ellerinden geleni yapacaklarını ancak Türkiye’nin de iş günü kargoya birliğine ihtiyaç olduğunu vurguladığını belirtti.
   Hristodulidis: “Kıbrıslı Türklere ve Türkiye’ye birçok olumlu mesaj gönderdik. Bu mesajların hayata geçirilmeleri veya başka gelişmelere dönüşmeleri ise onlara bağlıdır” şeklinde konuştu.
Yeni Güven Yaratıcı Önlemler (GYÖ) açıklamayı düşünüp düşünmediği şeklindeki bir soruya ise Hristodulidis, hem Kıbrıs sorununun özü hem de GYÖ’lere ilişkin bir çok fikir üzerinde çalışmakta olduğu, yaşanan gelişmelere göre hareket edeceği ve Türkiye’nin karşılık vermesi durumunda olumlu gelişmelerin yaşanabileceği yanıtını verdi.