Rum Dışişleri eski Bakanı Erato Kozaku Markulli, Kıbrıs sorunuyla ilgili daha fazla zaman kaybetme lüksünün bulunmadığına işaret ederek, bu konudaki bölünmeye ilişkin endişelerini dile getirdi.
   Politis Gazetesi’ne röportaj veren Markulli, Kıbrıs sorunu, ortak açıklama ve KKTC’deki durumla ilgili konulara değindi.
   “Başlayan süreç için iyimser olup olmadığı” sorusuna, iyimser olmak istediğini çünkü başka bir seçeneğin olmadığı yanıtını veren Markulli, iyimserliğin ön koşulunun herkesin bu çabaya katkı koyması olduğunu ifade etti ve bu yeni çabanın göğüslenmesi konusunda bir bölünme sezinlemekten üzüntü duyduğunu belirtti.
   Markulli ilk kez bu kadar yoğun bir ayrılık atmosferi gördüğünü vurguladı.
   “2004’te bunu görmedik mi sorusuna?” Annan Planıyla, Glafkos Klerides döneminden itibaren müzakereler boyunca bu çabaya herkesin katıldığını, hakemlikler ve referanduma ulaşıldığında herkesin görüşlerini dile getirdiğini anlatan Markulli, “Şimdi daha başlayamadık bile” ifadesini kullandı.
   Markulli, bugün barışçıl bir mücadele verildiğini ve tüm askerlerin, siyasi partiler olsun, toplum olsun, vatanın geleceğine katkı koyması gerektiğine işaret etti.

ABD’nin ilgisinin nedeni
   Markulli, ABD’nin müdahaleleriyle ilgili bir soruya verdiği yanıtta ise, bunun pek çok sebepten kaynaklandığını belirtti.
  Temel sebebin sadece Güney Kıbrıs’ın sözde “Münhasır Ekonomik Bölgesinde” değil, Doğu Akdeniz bölgesinde hidrokarbon keşifleri olduğunu söyleyen Markulli, bu konuya hali hazırda bir Amerikan şirketinin, Noble Energy’nin, müdahil olduğunun unutulmaması gerektiğine dikkati çekti.
Bir başka soruya verdiği yanıtta, Kıbrıs sorunu konusunda daha fazla zaman kaybetme lükslerinin olmadığını ifade eden Markulli, KKTC’ye yapılan bir ziyarette her yerde oldu bittileri görebileceğini iddia etti.
    “İşgal bölgelerinin büyük bir kısmı şimdi askeri kamptır. Yerleşikleri gördüğünüz gibi Türk askerlerini her yerde görüyorsunuz” iddiasında bulunan Markulli, yakın zamanda Mustafa Akıncı’nın davetlisi olarak KKTC’yi ziyaret ettiğini belirterek, “örneğin Girne’nin tamamen değiştiğini” söyledi.