Son zamanlarda Rum Merkezi Cezaeviyle ilgili yaşananlar ve ciddi sorunlardan dolayı Güney Kıbrıs’taki adalet sistemi de sorgulanmaya başlandı. Bir gazete, Adalet sistemini ‘Guguk Kuşu’na’ ve ‘Geceyarısı Ekspresi’ne benzetti.
Uzmanlar adalet sisteminin çökmek üzere olduğu uyarısında bulunurken, Rum Adalet ve Kamu Düzeni Bakanı Yonas Nikolayu adalet düzeyinin çok iyi olduğunu savunarak yine de bazı konularda iyileştirmeler yapılması gerektiğini söyledi.
Ayrıca, Cezaevindeki olumsuz koşullarla ilgili yeni bilgiler ortaya çıkmaya devam ediyor.
Fileleftheros Gazetesi’ne konuşan “Kıbrıs Üniversitesi” Öğretim Görevlisi ve Cezaevi Eski Müdürü Andros Kapardis, cezaevinin 135 yıldır var olduğunu belirterek, buradaki devam eden krizin, esas olarak uzun yıllar çözülmeyen sorunlardan kaynaklandığını söyledi.
Uyarılar dikkate alınmadı
Cezaevi kurumunun ciddi bir hastalığa yakalandığını ve krizle tek başına mücadele etmesinin mümkün olmadığını ifade eden Kapardis, uzun yıllardır yapılan uyarıların yetkililer tarafından görmezden gelindiğini, bakanların gelip, gittiğini ancak sorunların giderek daha kötü bir hal aldığını belirtti.
Bu durumun Adalet Bakanlığ’ını düşündürmesi gerektiğine, çünkü görevinde büyük oranda başarısızlığa uğradığına Bets10 işaret eden Kapardis, tüm adalet sisteminin (polis, mahkemeler ve cezaevi) çökmek üzere olduğu uyarısında bulundu.
En yetenekli hakimler isteniyor
Rum Yüksek Mahkeme Başkanı Dimitris Hacihambis, Rum tarafında hakimlerin göreve gelme şekillerini eleştirerek, en yetenekli hakimlerin seçilmediğini belirtti.
Güney Kıbrıs’ta hakimlerin çoğu zaman en yetenekli değil, sadece yeterli olduğunu ifade eden Hacihambis, adalet sistemindeki gecikmelerden de hakim ve avukatları sorumlu tuttu.
Rum Adalet ve Kamu Düzeni Bakanı Yonas Nikolau ise Güney Kıbrıs’ta adalet düzeyinin çok iyi olduğunu belirtti. Öte yandan iyileştirilmesi gereken konuların olduğunu ifade eden Nikolau, buna örnek olarak vatandaşların mahkemelere erişimimi örnek verdi.
Nikolau ayrıca e-adalet (e justice) sisteminin de geçirilmesi için çalışmalar yapıldığını da ifade etti.
Gecikmeler güven sarsıyor
Rum Başsavcı Kostas Kliridis ise Güney Kıbrıs’ta adalet dağıtım düzeyinin çok yüksek olduğunu ancak, davaların görülme süreleri konusuna büyük sorunlar yaşandığını, bu nedenle vatandaşların adalet dağıtım sistemi karşısında güvenlerinin sarsıldığını ifade etti.
Lefkoşa Rum Kaza Mahkemesi’nde 2011 yılı sonunda askıda bekleyen davaların sayısının 28 bin 112 olduğunu aktaran gazete, bir yılın ardından, 2012 yılı sonunda bu rakamın 34 bin 484’e yükseldiğini kaydetti.
İlginç benzetmeler
2009 yılındaki Rum Meclisi Hukuk Komitesi’nin Merkezi Cezaeviyle ilgili kapalı oturumunun tutanaklarını ele geçiren Alithia gazetesi, 2009 yılında yaşananlar sorunların bugün de devam ettiğini belirtti.
Haberi “2009’da Cezaevi - 2014’te Cezaevi: Hiçbir Şey Değişmedi” başlığıyla okuyucularıyla paylaşan gazete, 2009 yılındaki tutanaklarda kaydedilen sorunların aynısının bugün de var olduğunu belirterek akıllara “Geceyarısı Ekspresi” ve “Guguk Kuşu” filmlerinin geldiğini yazdı.
Azılı mahkumlar korku salıyor
Tutanaklara göre, bugün olduğu gibi 2009 yılında da ağır cezalara ve müebbet hapis cezasına çarptırılanların etrafa korku saldığını, yasadışı ayrıcalıklar elde ettiği, uyuşturucu sorununun kontrol altına alınamadığını, mahkumların nüfusunun fazla olduğunu, cep telefonu ticaretinin yapıldığını kaydeden gazete, o zaman da gardiyanların eğitime ihtiyacının olduğunun söylendiğini aktardı.
Gazete bugün eleştirilerde bulunan AKEL’in, 5 yıllık yönetimi boyunca “neden hiçbir şey yapmadığın”ı da sordu.
Eski bir mahkum cezaevini anlattı
Politis Gazetesi, eski bir mahkumun anlattıklarını yayımladı.
Habere göre birkaç yıl önce cezaevine girdiğinde yaşam koşullarının daha iyi olduğunu ifade eden eski mahkum, iki yıl önce mahkumların haklarını kaybetmeye başladığını ve durumun aşamalı olarak kötüleştiğini anlattı.
Yemeklerin azaldığını, odaların kalabalıklaştığını, TV ve tiyatro odalarının koğuşa çevriliğini belirten eski mahkum, bu koşulların cezaevini kaynayan bir kazana çevirdiğini belirtti.
Delirmek için çok çabaya gerek yok
Açık alanların sınırlandığını, dvd oynatıcı ve cd kullanımının yasaklandığını da söyleyen eski mahkum, “delirmek ya da intihar etmek için çok çaba göstermeye gerek olmadığını” savundu.
Eski mahkum, cezaevindeki kantinden bazı şeyler almak için gizlice ekstra paralar ödenmesi gerektiğini, fiyatların da normalden kat kat fazla olduğunu belirterek, cep telefonu ve uyuşturucu ticareti konusunda da çok paraların döndüğünü, bunları cezaevine sokanların da gardiyanlar olduğunu söyledi.
Kendilerinin, her istediğini yapan gardiyanların insafına kaldığını ifade eden eski mahkum, mahkumlar arasında da, mahkumlarla gardiyanlar arasında da dayağın olduğuna işaret ederek, gardiyanların daha çok yabancıları dövdüğünü, çünkü bir “Kıbrıslıyı” dövmesi durumunda tüm “Kıbrıslıları” karşısına almış olacağını belirtti.
Gerilimin nedeni başkanlık affı mı?
Öte yandan Kathimerini Gazetesi, Merkezi Cezaevindeki gerilimin, 23 Aralık 2013 tarihinde zirveye ulaşmaya başladığına işaret ederek, bu tarihte bazı mahkumlara Rum Başkanlık affının verildiğini hatırlattı.
Katalogda adı geçen ve tahliye olan en az üç kişinin konan kriterlere uymadığını yazan gazete, iddialara göre bu üç kişinin tahliye edilmesinin mahkumları öfkelendirdiğini ve tepkilerin başladığını kaydetti.
Gazete ayrıca, geçen Pazartesi gününden bu yana Cezaevine giren ve ne zaman çıkacağı bilinmeyen Rum Çevik Kuvvetinin varlığının personeli endişelendirdiğini, zira birçok mahkumun özellikle ilk günlerde polis tarafından tehdit edildiğini hissettiğini aktardı.