Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in, Kıbrıs sorunundaki çıkmazı aşmak için Kıbrıs Özel Danışmanı atama eğiliminde, İngiltere’ninse ‘rehber’ rolünde olduğu; gayriresmî fikirlerinin ise ortak zemin arayışı ve dolayısıyla çözümde ‘tetikleyici’ olmasının beklendiği bildirildi.
Haftalık Kathimerini haberi “İngiliz ‘Gayriresmî Fikirlerinin’ Rehberliğinde BM Can Simdi… Başkan Anastasiadis ‘Ön Şart Olmadan’ Görüşme Açılımı Yapmış Görünüyor… Görüşmeler Dengesine, Gelişmeler Gerektirirse Kıbrıs Türk Devletçiğinin Çıkışı/Ayrılışı Maddesi Giriyor” başlık ve spotlarıyla aktardı.
Gazete, her iki tarafın da dikkatlerden kaçmayacak bazı hareketlerde bulunduğuna dikkat çekti. Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in ‘ön şart olmadan yaratıcı bir diyalog başlaması’ ümidini dile getirerek “her şey masada izlenimi yaratan” bir açılımda bulunduğunu, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da klasik iki devlet terminolojisini kullanmayıp Kıbrıs Türk halkına egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüden söz ettiğini hatırlattı.
Gazete, bunun, İngiltere’nin ileri götürmekte olduğu, “konfederasyona atıf yapan” gayriresmî fikirlerine yaklaşım göstergesi olarak da algılanabileceği, İngiliz önerilerinin “her halükârda Ankara’nın ölçülerine göre biçilmiş ve Türk talepleriyle örtüşen bir uzlaşı çerçevesinde olduğu” yorumunu yaptı.
Haberde İngiliz önerilerinin, devletin egemenliğinin bottom up, yani tam da İngiliz gayriresmî fikirlerinin öngördüğü gibi iki devletçikten merkezî devlete ilerleyebileceğini söyleyerek, eğilimini Cenevre’de ortaya koyan BM Genel Sekreteri için rehber teşkil ettiğine dikkat çekildi. Guterres’in iyi niyet misyonu yetkisinin öngördüğü iki bölgeli iki toplumlu federasyon ile Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın masaya koyduğu iki devlet önerisi arasında “çemberi kareleştirmeye” (imkânsızı mümkün kılmaya) çalışacağı açıklamasının da bir o kadar önemli olduğuna vurgu yapıldı.
Egemen eşitlik
İmkânsızın, İngiliz gayriresmî fikirleri vasıtasıyla mümkün kılınabileceği, konfederasyon çerçevesindeki egemen eşitliğin de iki bölgeli iki toplumlu federasyon ile iki devlet arasında bir orta yol olarak algılanabileceği kaydedildi.
“Londra’nın Guterres hesabına kurduğu müzakere masasında bulunan tek şeyin İngiliz fikirleri olduğu, bunun da Genel Sekreter’i ve BM’yi rahatsız etmiyor göründüğü de vurgulanmalı” denildi.
‘Ayrılma’ hakkı
Gazete edindiği bilgilere dayanarak, perde gerisinde tartışılmakta olan Kıbrıs sorununun çözüm perspektifleriyle ilgili dengeye; herhangi bir durumda olası bir çözümün ertesi günü Kıbrıslı Türkler askıda kalmasın gerekçesi ile “gelişmeler gerektirirse Kıbrıs Türk devletçiğinin çıkması/ayrılması maddesinin” kendini gösterdiğine dikkat çekti.
Yabancı diplomatik çevrelerin ‘basit istişareler’ çerçevesinde “net söylememelerine rağmen, bu maddenin egemen eşitliğin yerine geçecek şekilde işleme ihtimali olduğunu ima ettiklerini” savundu. Kıbrıs Türk çevrelerinin ise çıkış/ayrılma olanağının Kıbrıs Türk devletçiğinin eşit egemenliği üzerinden sağlanmasını arzuladığını, Kıbrıs Türk devletçiğinin eşit egemenliğini ‘tartışılamaz’ gördüklerini ekledi.
Sayın Cumhurbaşkanımız, Egemen ayrı Devletimizden başka birsey kabul etmiyor
Federasyonmuş Konfederasyonmuş , Birleşik Kıbrıs falan hiç birini istemiyor , o halde neden BM. AB. ingiltere
ve Rumlar’la New York’ta beleş zaman harcıyoruz ve de tüm tarafları meşgul ediyoruz acaba !
Egemen ayrı Devletimizi Dünyaya ilan edip Federal çözüm görüşmelerinden artık vazgeçmemiz gerekmiyor mu !!