ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Victoria Nuland’ın Ada’ya gerçekleştirdiği ziyaretin yankıları hala sürerken, ABD’nin Kıbrıs sorununu öncelikleri arasına koymayıp, bölge için İsrail ile Türkiye arasında yapılacak enerji iş birliğiyle ilgilendiğinin gün yüzüne çıktığı ileri sürüldü.
Fileleftheros gazetesi, ABD’nin bu iş birliği içerisine Yunanistan, Güney Kıbrıs ve Mısır’ın da dahil olmasını istediğini; Nuland’ın da Lefkoşa’daki temaslarında Rusya doğal gazından bağımsız olunması gerekliliğinin altını çizdiğini yazdı.
Gazete, elde ettiği bilgilere dayanarak Nuland’ın Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ile görüşmesinde ABD’nin, Doğu Akdeniz’in Avrupa’yı doğalgazla beslemesi için yöntem bulunmasını tercih ettiğini söylediğini ve borular yerine yenilenebilir enerji kaynakları ve sıvılaştırılmış doğalgazın üzerinde durduğunu kaydetti.
Nuland’ın Anastasiadis ile görüşmesinin bir bölümünde Asya ülkeleriyle olan duruma atıfta bulunup Güney Kıbrıs, Yunanistan ve Türkiye arasında güneş enerjisiyle ilgili iş birliği yapılması olasılığını sorguladığını belirten gazete, bunun kendisinin şahsi fikri olduğunu ifade ettiğini yazdı.
Haberde, bu konuyla ilgili tartışma yapılmadığı ve Türkiye’nin Güney Kıbrıs’ı tanımamasından dolayı bu konuda pratikte bazı zorluklar bulunmakla birlikte, KKTC’nin de Türkiye tarafından bu konuya müdahil edilebileceğinin açıklandığı belirtildi.
Gazete, ABD’nin tüm eylemlerinin Türkiye odaklı olmasından ötürü, Kıbrıs sorununu öncelikleri arasında bulundurmadığını yazdı.
Enerji ve çözüm
Alithia gazetesi “Enerji Konusu ve Çözüm… Ukrayna Krizi Kıbrıs İçin Tarihi Bir Tahrik Oluşturuyor” başlık ve spotuyla manşete çektiği haberinde, Güney Kıbrıs’ın Rusya-Ukrayna krizi nedeniyle tarihi bir tahrikle karşı karşıya bulunduğunu ve AB’nin, Rusya doğalgazından tamamen bağımsızlaşma hedefiyle, Yunanistan-Türkiye-Güney Kıbrıs arasında enerji işbirliği yapılmasını gözettiğini yazdı.
Haberde, Nuland’ın Türkiye, Yunanistan ve Ada’da gerçekleştirdiği temaslarda da bu planı ileri götürdüğü kaydedilirken, Kıbrıs sorununun çözümü için bu noktada, üç ülke arasında enerji işbirliği yapılması önkoşulunun getirildiği belirtildi.
Kathimerini gazetesi ise, Nuland’ın temasları çerçevesinde Güven Yaratıcı Önlemler’in (GYÖ) her iki tarafa da kazanç sağlaması gerektiği mesajını verdiğini ve Ankara ile KKTC’nin, GYÖ’ler üzerinde yapılacak herhangi bir anlaşma için KKTC’nin devlet olarak tanınmasını şart koşması nedeniyle, bu mesajın garipsendiğini yazdı.
Nuland’ın, Güney Kıbrıs ile Yunanistan’ın Türkiye’nin Ukrayna-Rusya savaşındaki tarafsız tutumuna dair söylemlerini boşa çıkarmasının önemine vurgu yapan gazete, Nuland’ın Türkiye’nin tutumunu savunduğunu ve Moskova-Kiev arasındaki arabuluculuk rolüne işaret ettiğini kaydetti.
Haravgi gazetesi ise “Uluslararası Toplum Artık Kıbrıs Sorununu İşgal ve İstila Sorunu Olarak Görmüyor” başlıklı haberinde, Rum Müzakereci Andreas Mavroyannis’in, uluslararası arenadaki büyük oyuncuların önceliğinin Ukrayna’daki Rus işgali olduğunu ve Kıbrıs sorununu öncelikleri arasında bulundurmadığını söylediğini yazdı.
Habere göre Mavroyannis, Güney Kıbrıs’ın Rusya işgalinden kendine pay çıkarmaya ve Kıbrıs sorununda bazı perspektifler oluşturmaya çalıştığı; ancak Avrupalıların Ukrayna kriziyle ilgili Türkiye’ye olan ihtiyacı nedeniyle bunun sorun olduğu değerlendirmesinde bulundu.
