Birleşmiş Milletler (BM ) Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, Güvenlik Konseyi’nin Kıbrıs sorunundaki gibi bir konferansa davet edilmediğini, bunun emsalinin olmadığını açıkladı.
Fileleftheros “Eide Yeni Karışıklık Yaratıyor… New York’tan ‘Güvenlik Konseyi’nin Uluslararası Konferansa Davet Edilme Emsali Yoktur’ Diyor” başlıklı haberinde Eide’nin Rum Haber Ajansı’nın (KİPE) New York Muhabirine verdiği özel mülakatı aktardı.
Habere göre, Güvenlik Konseyi’nin Kıbrıs’la ilgili konferansa katılıp katılmayacağıyla ilgili bir dizi soruya muhatap olan Eide, Güvenlik Konseyi’nin rolünü ‘çok önemli’ diye nitelerken şunları da söyledi: “Kıbrıs’taki misyona emir veren odur ve bu yüzden üyeleri bilgilendirilir.
Güvenlik Konseyi ilgilidir ve anlaşma olduğunda da ilgili olacak. Ancak Güvenlik Konseyi’nin herhangi bu tür bir konferansın üyesi olma geleneği yoktur. Güvenlik Konseyi’nin bu tür herhangi bir konferansa davet edilme emsali yoktur, çünkü pozisyon kaybeder (düşer).”
Eide’nin Güvenlik Konseyi’nin bilgi vermeleri için Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’i çağırma ihtimalini de göz ardı etmediği belirtilen haberde, Güvenlik Konseyi’nin Cenevre’deki konferansa –en azından gözlemci olarak- davet edilmeme nedeni sorulduğunda Eide’nin “Emsal nerede? Olmadı. Güvenlik Konseyi’nin –Konsey olarak- katılma geleneği yoktur. Elbette üyeleri; İngiltere garantör olarak, Rusya’nın Astana’ya katıldığı gibi katılabilir” dediğini yazdı.
Eide, konferansın bu biçiminin doğru olduğundan bütün katılımcıların hemfikir olduğunu da söyledi.
Gazete Eide’nin gerek Güvenlik Konseyi’ne, kapalı oturumda yaptığı bilgilendirme sırasında gerek sonrasında yaptığı açıklamalarda, konferanstan beklentiler konusunda iyimserlik ortaya koyduğunu; konferansın, prosedürün önünü açacağına inanma sebebi sorulduğunda ise “Çünkü Kıbrıs’taki taraflar garantör güçlere açılım için zamanın olgunlaştığı konusunda anlaştı ve garantörler de buna katıldı hepsi katılmaya karar verdi” dediğini yazdı.
Habere göre Eide, “Güvenlik meselesi çok karmaşık. Çünkü iki taraf farklı şeyler istiyor. Biri askerlerin ve garantilerin tasfiyesini , öteki de idamesini istiyor” dedi, özetle şunları söyledi:
“Kıbrıslı Rumlar açısından ileri doğru olumlu hareket olarak algılanması ve aynı zamanda Kıbrıslı Türkleri, çözümün uygulanmasının kendileri için de güvenli olacağı ve kendilerini güvenceye alacağı konusunda rahatlatması için oldukça değişiklik yapacak formüller bulmamız gerek.”
Güncelleme Tarihi: 27 Ocak 2017, 08:43