banner564

DİKO koalisyondan çekilmeye hazır

Anastasiadis DİKO tabanını ikna etmek için Papadopulos’a mektupla ortak açıklama metini yorumladı

DİKO koalisyondan çekilmeye hazır
banner598

Güney Kıbrıs’ta hükümet ortağıDİKO’nun, Anastasiadis hükümetinden çekilmeye hazır olduğu hatta bunun birkaç gün içerisinde gerçekleşeceği öne sürüldü.

Simerini’nin haberine göre, yeni oluşan DİKO parti organları önümüzdeki günlerde toplanarak ortak açıklama metniyle ilgili anlaşma ışığı altında Kıbrıs sorunundaki gelişmeleri görüşecek. Bu kapsamda partinin koalisyonda kalıp kalmaması konusunun da tartışılması bekleniyor.
DİKO’dan bir kaynak bu gazeteye yaptığı açıklamada, karar alırken, “ortak açıklama mutabakatının milli davanın sürecine ve genel milli çıkarlara etkilerini kıstas alacaklarını söyledi.

DİKO mutabakat metnini, “Kıbrıs sorununa yıkıcı bir çözüme delalet olarak okuyor.
Gazete, Nikolas Papadopulos’un önceki günkü açıklamasının, DİKO’daki çalışmalarına ivme kattığına işaret ederek, Papadopulos’un “Başkan Anastasiadis’in bu kötü anlaşmaya ilerleme kararının yarattığı yeni olgular, diğerleriyle birlikte, Anastasiadis’in DİKO’yla yaptığı seçim anlaşmasının ilgili ifadelerini iptal ediyor. Bunlar önümüzdeki günlerde toplanacak Yürütme Bürosu’nun ilk toplantısında tartışmaya açılacak” dediğini aktardı.

Gazete, güvenilir bilgilerine dayanarak, DİKO’nun hükümetten, bir şekilde Kıbrıs sorunundaki süratli değişikliklere, yorum veya yanlış anlamalara mahal bırakmadan net siyasi bir cevap da verecek ekspres bir prosedürle çekilmesine kesin gözüyle bakılması gerektiğini savundu.


Anastasiadis’den mektup

 

Politis de, “Anastasiadis’ten Nikola’ya DİKO Tabanını İkna Etmek Hedefiyle Mesaj” başlıklı haberinde, Anastasiadis’in DİKO Başkanı Papadopulos’un ortak açıklama metnindeki eksilerle ilgili argümanlarını, madde madde cevaplayarak çürütmeye çalıştığı bir mektup gönderdiğini yazdı.
Gazete, Anastasiadis’in bu şekilde Rum kamuoyunu ancak koalisyondan çekilme kulisleri ışığı altında özellikle DİKO tabanını hedef aldığı yorumunda bulundu.

Anastasiadis, ortak açıklamada ilk kez yer alan; mevcut durumun kabul edilemez olduğu, çözümün demokratik ilkelere, insan haklarına, temel özgürlüklere saygılı olacağı, AB ilkelerine Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tamamında saygı gösterileceği ve Birleşik Kıbrıs’ın tek ve bir uluslararası temsiliyeti, tek ve bir egemenliği, tek ve bir vatandaşlığı olacağı gibi unsurların Papadopulos’un gözünden kaçtığını kaydetti.
Anastasiadis, takvimlerin kabul edilmeyeceği, her şey üzerinde anlaşmaya varılana kadar hiçbir şeyde anlaşılmış sayılmayacağı, hakemlik olmayacağı ve tek bir anlaşmanın referanduma götürüleceği, bölünmenin veya ayrılmanın veya herhangi başka bir tek taraflı rejim değişikliği kesinlikle yasaklandığı devletin amir yasasının Federal Anayasa olacağı ifadeleri üzerinde durdu.
Anastasiadis ortak açıklamanın Kıbrıs sorununun çözümü değil, nihai çözümün aranacağı temel ilke ve parametreler olduğunu da önem sıralamasının en üst noktasına koydu.

 

Papadpulos’un yanıtı


Papadopulos’un ortak açıklamadaki, Kıbrıs sorununun özlü yönlerinden olup çözülmemiş bütün konuların müzakere masasına konulacağı ifadesinin Türk tarafına Annan planına veya Downer Belgesi’ne atıfta bulunma hakkı verdiği değerlendirmesine karşılık Anastasiadis şu cevabı verdi:
“Türk tarafına, Kıbrıs Helenizm’inin yüzde 76’sının reddettiği bir planın maddelerine veya 2008-2012 döneminde yazılmış, Eroğlu’nun dahi kabul etmediği, daha çok da bizim tarafın kabul etmediği bir belgeye atıfta bulunma hakkı tanınması şeklinde okumanız beni gerçekten şaşırttı.”
Anastasiadis, Papadopulos’un “ortak açıklama Kıbrıslı Türklere, müzakerelerin varacağı noktadan bağımsız olarak daha şimdiden Kıbrıslı Rumların ve Kıbrıs Rum tarafının Kıbrıslı Türklerin devlet sahibi olma da dahil olmak üzere bir halkın sahip olduğu bütün hakları tanıdığını iddia etme hakkını verdiği” değerlendirmesine de şaşırdığını kaydetti.
Anastasiadis, Rum tarafının geçmişte de kabul ettiği gibi egemenliğin iki toplumdan değil, Kıbrıslı Türklerden ve Kıbrıslı Rumlardan eşit şekilde kaynaklanmasının başarı sayılması gerektiğini çünkü 1960 Anayasası’nın tanıdığı gibi iki topluma değil, Kıbrıs halkını teşkil eden özlü unsurlara atıfta bulunduğunu dolayısıyla bir devletin halkı olan vatandaşlara hiçbir şekilde ayrı egemenlik verilmediğini belirtti.
Gazete, Anastasiadis’in daha da ileri giderek Papadopulos’a, ayrı referandumların ilk kez mutabakat sağlanan bu ortak açıklamada yer almadığını, bunun 2004’te Tasos Papadopulos zamanında da gerçekleştiğini hatırlattı ve ‘oluşturucu devletçikler’ ifadesinin müteveffa Tasos Papadopulos tarafından 2005’te, zamanın BM Genel Sekreter Yardımcısı Prendergast’a sunduğu gayrı resmi öneriler içerisinde yer aldığını hatırlattığını yazdı.

Habere göre, Anastasiadis, oluşturucu eyaletlerin, federal devletin kurucusu olarak görünmeleri için önceden var olmadıkları, menşelerini Federal Anayasa’nın ‘Birleşik Kıbrıs Federasyonu’nun eşit statüdeki iki oluşturucu eyaletten oluştuğunu’ öngören maddesinden aldıkları ifadesini de önemli iyileşme olarak öne çıkardı.
Artık yetkilerin oluşturucu devletlere bırakılması endişelerine de değinen Anastasiadis bu endişeleri aşırı ve haksız bulduğunu kaydederek, genellikle federal devletlerde federal eyaletlere ait olan artık yetkilerin iç yetkilerle alakalı olduğunu belirtti.
Papadopulos’un iddialarının aksine ortak açıklamada 3 Single’ın açık ve net olduğu görüşünü ortaya koyan Anastasiadis, “Devlet vardır, kurulmayacak ancak federasyona dönüşecektir. İki topluma verilen haklar da egemen veya kurucu hakkı değil, sözdizimseldir” ifadesini kullandı ve Papadopulos’un egemenlik ile anayasal olarak mecburen federal devlete ve oluşturucu eyaletlere dağıtılan yetki ve güçleri karıştırmış olabileceğini belirtti.

Güncelleme Tarihi: 13 Şubat 2014, 01:33
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner608

banner473