Kıbrıs’ta 15 Temmuz 1974’te gerçekleşen faşist Yunan darbesi sırasında hayatını kaybedenler için çeşitli anma törenleri düzenlendi.
Törende konuşan Rum eski Eğitim Bakanı, Frederick Üniversitesi Rektörü Yorgos Dimosthenus, öncelikle darbe sırasında hayatını kaybedenleri andı.
Darbenin, tarihi araştırma ve binlerce tanığın temelinde, III.Makarios’a, yeni kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’ne, anayasal düzene, halka ve helenizme karşı yapıldığını belirten Dimosthenus, bunun spontane bir eylem değil, gizlilikle yürütülen çok iyi planlanmış bir eylem olduğuna dikkat çekti.
Dimosthenus, bugünkü Kıbrıs’ın, 1974 Kıbrıs’ı olmadığını belirterek, Yunan darbesi ile Türk Barış Harekatı’nı kınadı ve Türkiye’ye de eleştiriler yöneltti.
Ayini Hrisostomos yönetti
Öte yandan Alithia gazetesi, direnişçilerin anılması için düzenlenen ayinin Başpiskopos II.Hrisostomos tarafından yönetildiğini yazarken ayinde Rum Savunma Bakanı, Yunanistan’ın Güney Kıbrıs Büyükelçisi, siyasi parti başkanları veya temsilcileri, RMMO, polis yetkililerinin ve hayatını kaybedenlerin yakınlarının da yer aldığını belirtti.
Fileleftheros gazetesi bir başka haberinde, darbe sırasında hayatını kaybeden komandoların mezarlarına da Başpiskopos II.Hrisostomos, RMMO liderliği, DİSİ Başkanı, Dayanışma Hareketi adına Mihail Yorgalla ve ELAM tarafından çelenk konulduğunu yazdı. ELAM direnişçilerin mezarlarına çelenk koymadı.
Rum meclisinde özel oturum
Rum Meclisi, darbe ile Türk “istila ve işgalini” kınamak amacıyla her yıl olduğu gibi dün de özel bir oturum gerçekleştirdi.
Fileleftheros gazetesi, Rum Meclisi’nde dün gerçekleştirilen özel oturum çerçevesinde Meclis Başkanı ve siyasi parti başkanları veya temsilcilerinin yaptıkları konuşmalara geniş yer verdi.
Habere göre, Rum Meclis Başkanı Dimitris Şilluris, uluslararası topluma, Kıbrıs sorunundaki tutumunu ve Aya Sofya ile ilgili planlamalarını iptal etmesi amacıyla Türkiye’ye baskı yapması ve kararlılıkla tepki göstermesi teşvikinde bulundu.
Kıbrıs sorununun çözüm çabalarını dinamitleyen “uzlaşmazlığın ve kendini beğenmişliğin” sonuçlarının hesabını ödemesi için Avrupa Birliği’nin daha aktif müdahil olmasını savunan Şilluris, Aya Sofya konusunda Türkiye’nin “gerçek yüzünü” ortaya koyduğunu iddia etti.
DİSİ Başkanı Averof Neofitu da konuşmasında, birlik ve beraberliğin önemini vurgu yaparak, herkesin, “işgal askerlerinin”, üçüncü ülke garantilerinin olmayacağı, bağımsız, özgür, barış ve refah bir Kıbrıs için çaba göstermesi gerektiğini ifade etti.
Neofitu, birlik ve beraberlik içerisinde ilerleme sağlanabileceğini, herkesin birleşmesi halinde Kıbrıs sorunundaki çıkmazın aşılabileceğini söyledi.
Neofitu, tek bir sesle Türkiye’nin, “Münhasır Ekonomik Bölge’deki işgaline, Maraş ile ilgili yasa dışı faaliyetlerine, oldubittileri pekiştiren durgunluğa” karşı argümanlarla mücadele edebileceklerini ifade etti.
AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, Güney Kıbrıs’ın daha kötü bir durumda olduğunu belirterek, bu durumun sorumlusu olarak hükümetin icraatlarını gösterdi.
Önceliğin, Kıbrıs sorununun çözümü olması gerektiğini belirten Kiprianu, Türkiye’nin “saldırganlığını ve provokasyonlarını” tırmandırdığını söyleyerek, Türkiye’yi zorlamak için kendilerinin ne yaptığı sorusunu sordu.
Kıbrıs sorununa ilişkin müzakerelerin, kaldığı noktadan yeniden başlamasına hazır olmaları için hükümet edenlere teşvikte bulunan Kiprianu, çözümün, uluslararası toplumun ve Kıbrıs Türk toplumuyla uzlaşmaya varılan iki kesimli, iki toplumlu federasyon olması gerektiğinin de altını çizdi.
Kiprianu, bu hedeften uzaklaşılması halinde bölünmeye gidileceği uyarısında da bulundu.
Acı bir barışa hazırız
DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos, Kıbrıs Rum tarafının onurlu bir uzlaşmaya ve acı bir barışa hazır olduğunu belirterek, ulusal haysiyet ile ilgili tutumlarına da bağlı kalmaya devam ettiklerini, kendilerini Türkiye’nin “oyuncak ve kuklası” haline getirecek herhangi bir baskıya da boyun eğmeyeceklerini savundu.
Kıbrıs sorununun olası çözümünün acı ve keder verici olacağını belirten Papadopulos, bölücü olan, insan haklarını çiğneyen, “Kıbrıs Cumhuriyeti”ni dağıtacak ve Ada’yı Türk himayesine dönüştürecek bir çözümü de kabul etmediklerini savundu.
KS EDEK Başkanı Marinos Sizopulos, Vatandaşlık İttifakı Başkanı Yorgos Lillikas, Dayanışma Hareketi adına Mihalis Yorgallas, Ekologlar ve Vatandaşlar İşbirliği Başkanı Yorgos Perdikis ve ELAM Başkanı Hristos Hristu da Meclis’te yaptıkları konuşmalarda, darbe ve “işgali” kınayarak, Kıbrıs sorunu ve Türkiye ile ilgili bilindik görüşlerini tekrarladı.