Kayıp Şahıslar Komitesi’nin oldukça zorlu şartlarda görev yaptığı ve komite bünyesinde çalışan kayıp yakını bazı uzmanların, kimlik tespit çalışmaları sırasında, dedelerinin kalıntılarıyla karşılaştıkları bildirildi.
Fileleftheros gazetesi, bugünkü haberlerinde, Rum Haber Ajansı’nın (KİPE), Kayıp Şahıslar Komitesi’nin çalışmalarıyla ilgili yapmış olduğu röportajı aktardı.
Gazete, röportajda Kayıp Şahıslar Komitesi’nin çalışma şekliyle ilgili çarpıcı bilgiler aktarıldığını kaydetti, özetle şunları yazdı:
“Röportajda bahsedildiği üzere, 1974 yılında kayıp cesetleri kuyulara atıldı ve bu durum, komitenin çalışmalarını zorlaştırdı. Kayıp Şahıslar Komitesi üyesi Paul Henry Arni, şunları söyledi: ‘6 aylık kazı çalışmalarının sonunda, 32 metrelik bir kuyunun içerisinde bir cesede ulaştık. Kuyu o kadar tehlikeliydi ki, içine inebilmek için bir rampa inşa ettik, toprak taşıdık ve 67 bin Euro’ya mal olan 3 ayrı makine kullandık.’
Kayıp kalıntılarına kimlik tespit çalışması yapılması o kadar kolay bir şey değildir ve bazen, beklenmedik gelişmeler yaşanabilir. Arni, yaptığı açıklamada, komitede bünyesindeki 4 uzmanın, dedelerinin kalıntıları üzerinde çalıştığını söyledi.
Kalıntıların bulunmasının akabinde, Kayıp Şahıslar Komitesi bazı durumlarda, DNA’ların kalitesinin iyi olmaması nedeniyle, kimlik tespit çalışmalarının kolaylaştırılmasına yönelik, kalıntıların ait olduğu kaybın anne veya babasının kalıntılarının da mezardan çıkarılmasını isteyebiliyor.
Arni, Kayıp Şahıslar Komitesi’nde çalışanların yaptıkları işten gurur duyduğunu söyledi. Arni ‘Laboratuarda en dikkat çekici şey, uzmanların, mermi kullanılması veya kazılan toprağın çok sert olması nedeniyle kırılan kafataslarını yeniden oluşturma yetenekleridir. Ailelerin bir kafatasını teslim alabilmeleri, uzmanların, kafatasını yeniden birleştirmek için iki haftadan fazla bir süre uğraşmalarıyla mümkün oluyor’ dedi.”
Aslanköy’de kazı
Öte yandan Haravgi gazetesi de, röportajda, “Angastina’da” (Aslanköy) kazı çalışmalarının yapıldığı yerin gezilmesine izin verildiğini yazdı.
Haberde, son 10 yılda 558 Rum ile 184 Kıbrıslı Türk’ün kimlik tespit çalışmasının yapıldığı bilgisine yer verilirken, Arni ile komitede çalışan Kıbrıslı Türk Arkeolog Mustafa Emre’nin açıklamalarına yer verildi.
Emre, (tarlalardaki kayıpların aranmasında) toprağın her yıl ekildiğini ve bu durumun, işlerini zorlaştırdığını; zira bu işlemler nedeniyle kalıntıların yer değiştirdiğini ve dağıldığını kaydetti.
Sürecin yavaş işlediğini belirten Emre, bu durumun, kazı çalışmalarında ekskavatör kullanılması ve çok dikkatli olmak gerekmesinden kaynaklandığını ifade etti.
Güncelleme Tarihi: 21 Şubat 2017, 09:47