Rum Müzakereci Andreas Mavroyannis, Kıbrıs sorununun şu anki durmunu ‘sınır noktası’ sözleriyle tarif ederken, Türkiye’nin mülkiyet konusunda ‘büyük tuzaklar’ hazırladığını iddia etti.
Andreas Mavroyannis, Türk tarafının Crans Montana sonrasında Maronit köyleri ve Maraş konularını gündeme getirme tarzının Toprak ve Mülkiyet’te toprağa dair yeni emrivakiler yaratma maksadı taşıdığını iddia etti.
Rum Müzakereci, Türk tarafının bu yöndeki hareketlerinin bazı ilkelerden yola çıktığı görüşünü de dile getirerek, özetle şu izahta bulundu:
“Toprak’ta; iadenin mümkün olduğu yerlerde, iade için yasal sahibinin yapması gereken şeylerle ilgili bir temel ilke var. Maronitler örneğinde; bir yıl geçer de geri dönmezlerse Türk tarafı gelip; geri dönmeyenler mülkiyet haklarını kaybetmez ancak geri dönüş haklarını kaybeder diyecek deniliyor.
Bu, göçmenlerin mülklerini geri alma hakkını kaybedeceği ve kendilerine sadece tazminat yolu kalacağı anlamına gelir. Daha da kötüsü, böyle bir şey Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihadına da girer. İçtihatta taşınmaz mal ile konut arasında ayrım bulunuyor. Türk tarafının hareketleri büyük bir tuzaktır, bu nedenle dikkatli olmak gerekir.”
Mavroyannis “Gerek Güzelyurt’ta gerek Maronit köylerinde ve Maraş bölgesinde bahis, Erdoğan’a bağlı Türkiye Türkü işadamlarının büyük ekonomik çıkarlarıdır” iddiasını da ortaya attı ve KKTC’de “oynandığını” öne sürdüğü “oyunun”, “yerleşikler veya dini yöneliş meselesi değil Erdoğan’ın etrafındaki bazı çevrelerin ekonomik çıkarı konusu olduğunu” savundu.
Güncelleme Tarihi: 30 Ağustos 2017, 12:04