Rum Gümrük Dairesi, Güney Kıbrıs ile KKTC arasındaki akaryakıt fiyatları arasında önemli fark olması nedeniyle KKTC’den akaryakıt alımlarında son zamanlarda artış yaşanması üzerine, sınır kapılarında KKTC’den dönen araçlarda yapılan denetimlerin artırılacağını açıkladı.
Gümrük Dairesi’nden yayımlanan genelge üzerine, KKTC’ye geçen araçlarda akaryakıt kontrolleri dün başladı.
Kathimerini’nin haberine göre daha çok çift kabin van, taksi, kamyon, tanker veya otobüs gibi araçlar denetleniyor. KKTC’ye gelmeleri öncesinde depolarındaki yakıt miktarı ölçülen ve plakaları alınan araçlar, dönüş yaptıklarında depo ölçümleri yineleniyor. Çıkıştaki miktardan daha fazla yakıtla dönmeleri halinde fazladan her litre başına 4 Euro ceza kesiliyor. Şoför cezayı ödemez ya da memur gerekli görürse el koyma işlemi yapılması da söz konusu.
Genelgenin uygulanabilirliği soruldu
Rum gazeteleri, Daire tarafından dün yayımlanan genelge ve öngörülen cezalarla ilgili haberler aktarırken; Politis, Daire tarafından KKTC ile Güney Kıbrıs arasındaki geçiş noktalarının ilk açılmasıyla birlikte benzer bir genelge yayımlamasına karşın devamını getirmediğine dikkat çekerek, yeni genelgenin uygulanabilirliğini sorguladı.
Gazete “ ‘Sahte Akaryakıt’ Konusunda Umutsuz Hareket… İşgal Bölgelerinden Artan Petrol Tedariki Paniğe Neden Oluyor” başlığıyla manşete çektiği haberinde, KKTC’de satılan yakıtın Güney’de satılandan “daha yüksek oranda kükürt ihtiva ettiği” belirtilen Gümrük Dairesi genelgesinde, Güney’deki ile KKTC’deki arasında hiç bir fark bulunmayan kurşunsuz benzinden söz edilmediğini vurguladı.
Genelgede, tüketim vergisine atıf yapıldığını, ancak KKTC’den akaryakıt alımını yasaklamayan Yeşil Hat Tüzüğü’ne hiç atıf yapılmadığını da belirten gazete, Gümrük Dairesi’nin genelgede “benzinin menşeinin saptanamayacak olmasını yok saymayı tercih ettiğine” vurgu yaptı.
Gazete, kısa süre önce bir taksi şirketinin araçlarına akaryakıtı KKTC’den aldığına dair “şikayet” nitelikli bir haberin Rum basınına yansıdığını da hatırlattı.
Haberde, Daire’nin genelgede, ağırlıkla Tüketim Vergisi Yasasına ve Gümrük makamlarının, Tüketim Vergisi Yasasına uymayan ürünü alıkoymak veya el koymak maksadıyla laboratuar testi için araç durdurma yetkisine atıf yapıldığına, ürünle kısıtlı olan el koyma yetkisinin (taşıyan) aracı da kapsayacak şekilde genişletildiği uyarısında bulunulduğuna dikkat çekildi.
Yeni genelgede dizel yakıta özel atıf yapılarak KKTC’de satışa sunulan bu yakıtın sülfür içeriğinin Güneyde uygulanan standart sınırın üzerinde olduğunun ileri sürüldüğü, ancak son dönemde KKTC’de eurodizel olarak adlandırılan, sülfür oranı düşük dizel yakıt satıldığından söz edilmediği kaydedilen haberde, laboratuar testinde iki tarafta satılanlar arasında hiçbir fark olmayan 95 oktan kurşunsuz benzinden de hiç söz edilmediğine vurgu yapıldı.
Akıl karıştıran sorular
Gazete Rum Gümrük Dairesi Müdürü Dimitrios Hacikostis’in, Başsavcılıktan, özel veya kurumsal maksatlarla KKTC’den akaryakıt tedariki durumlarına, Yeşil Hat Tüzüğü kapsamında yapılacak doğru uygulamaları öğrenmek üzere görüş istediğini hatırlatarak, bir aracın KKTC’den akaryakıt aldığını denetleme ve ispatının çok zor, neredeyse imkânsız olduğuna vurgu yaparak, bu uygulamanın akla getirdiği bazı soru işaretlerini okurlarıyla şu şekilde paylaştı:
-Yukarıda da yazdığımız gibi 95 oktan kurşunsuz benzin, laboratuar testiyle nasıl ayırt edilecek? çünkü dizeldeki sülfürün aksine 95 oktan kurşunsuz benzini ayırt edecek bir şey yok.
-Daha çok sülfür içerdiği için dizel yakıtın yanması ile çevre kirliliği oluşuyorsa, dizel yakıtla çalışan ve özgür bölgelerde seyreden Kıbrıs Türk araçları ne olacak?
-Sülfür içeriğinin saptanmasına dair laboratuar analizleri ne kadar kesin? Bazı bilgilere göre bir örnek üzerinde yapılacak böyle bir analizin fiyatı 50 Euro’nun üzerindedir.
-Deposunun yarısı özgür bölgelerden, geriye kalan yarısı da işgal bölgelerinden alınmış dizel yakıtla doldurulan durumlarda ne olacak? Laboratuar analizlerinden edindiğimiz verilere göre dizeldeki sülfür oranı özgür bölgelerdeki istasyondan istasyona değişiyor.
-Çoğu yeni depo, ağızdan tedarik (hortumla çekme) erişimine izin vermediğine göre Gümrük Dairesi, işgal bölgelerinden dönen araçların depolarından yakıt örneğini hangi yöntemle almayı planlıyor?
-Kıbrıslı Rum sürücüler, işgal bölgelerindeyken yakıtlarının tükendiğini ve oradaki istasyonlardan akaryakıt almaya mecbur kaldıklarını söylerlerse ne olacak?
-Yeşil Hat Tüzüğü işgal bölgelerinden akaryakıt tedarikinin yasak olduğunu açıkça belirtmiyor mu ki Gümrük Dairesi dünkü genelgesinde buna atıf yapmadı?”