Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, yurt dışında yaşayan Rumların örgütlü bulunduğu POMAK, PSEKA ve NEPOMAK’ın gerçekleştirdiği toplantının açılışında yaptığı konuşmada, Kıbrıs Cumhuriyetini dağıtma peşinde olmadıklarını söyledi. Anastasiadis “hedef işgal ordusundan kurtulmaktır”dedi.
Simerini gazetesi “Biz Kıbrıs Rum Devleti Değiliz… 1960 Anlaşmaları Olmadan Kıbrıs Cumhuriyeti Ortadan Kalkar- Kıbrıs Cumhuriyeti 1960 Anayasasına Dayanır” başlıklarıyla yayımladığı haberde, Anastasiadis’in konuşmasına geniş şekilde yer verdi.
Gazeteye göre Anastasiadis konuşmasında, “41 yıllık işgalin yeterli olduğunu tekrarlamamız kafi değildir. İşgal altındaki vatanımızda meydana gelmiş olan felaketleri anlatmamız da yeterli değildir. Kıbrıs’ın kuzey bölümünün Türkleştiğinden şikâyet etmemiz, öte yandan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin dağılması ve ortadan kalkmasını kabul etmeyeceğimizi söylememiz de yeterli değildir” ifadelerini kullandı.
Anastasiadis bunun devamında “hiç kimsenin bu diyalog aracılığıyla (Kıbrıs Cumhuriyeti’nin) ortadan kalkmasını arzu etmediğini” de söyledi.
Yeniden birleşme hedefi
Konuşmasında, istedikleri şeyin “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin” dönüşümü olduğunu dile getiren Anastasiadis, sözlerini özetle şöyle sürdürdü:
“Bu dönüşüm zarfında, mücadelemiz, yeniden birleşme, kurtuluş, işgal ordusundan kurtulma ve istisnasız bütün Kıbrıslıların insanlık haklarını güvenceye alacak bir Avrupa devleti meydana getirilmesidir. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Kıbrıs Rum Devleti olduğu algısına sahip olduğumuz eski zamanların; artık geçerli olmadığını anlamamızın vakti geldi. 1960 Anayasası bütün yasal sakinlere haklar veriyor. Kıbrıs Cumhuriyeti 1960 Anayasası’na dayanır. 1960 Anlaşmaları olmazsa, Kıbrıs Cumhuriyeti feshedilir.”
Mülkiyet konusu
Konuşmasında, mülkiyet konusu ve “yasadışı kullanıcılarla” ilgili ifadeleri de yorumlayan Anastasiadis, şöyle devam etti:
“Yasadışı kullanıcılar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) kendilerine birtakım haklar tanımadığı müddetçe vardı ve olmaya devam etti. Ancak burada yasal kullanıcılara da bakmamız gerekir. 167 bin Kıbrıslı Rum, göçmendir, yaşamaktadır ve Kıbrıs Türk malına sahiptir. Bunları görmezden mi geleceğiz? Sahip oldukları hakların veya en azından hukuki çarenin ortadan kalkmakta olduğunu mu söyleyeceğiz? Kıbrıs sorununu çözümsüz bırakıp, işgal altındaki bölgelerde malı olan Rumları yasadışı Taşınmaz Mal Komisyonu’na başvurmaya mecbur ederek durumu göz ardı mı edeceğiz ya da devam mı edeceğiz? Türkiye’nin bütün iç hukuk yollarını tüketmediği sürece, hiçbir Kıbrıslı AİHM’e başvuramaz ve Taşınmaz Mal Komisyonu Türkiye’nin iç hukuk yolu olarak AİHM tarafından tanındı.”
Memleketi kurtaracak şeyin, sloganlar değil cesaret ve kararlılık olduğunu dile getiren Anastasiadis, milli meselelerde tutulamayacak sözlerin, popülizmin veya sloganların yeri olmadığını sözlerine ekledi.
Güncelleme Tarihi: 27 Ağustos 2015, 09:58