Türkiye’nin, Güney Kıbrıs’ın sözde “münhasır ekonomik bölgesine” girmesi halinde müzakerelerden çekileceği tehdidinde bulunmasının ardından, Türkiye’nin garantörlüğünün kaldırılması hedefiyle “Kıbrıs”ın NATO’nun Barış İçin Ortaklık programına girmesini isteyen Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, AKEL’i de karşısına aldı.
AKEL, “Koalisyonun dağıldığı bir anda müzakerelere destek verdik... Kıbrıs NATO üssü haline getirilmesin” diyen AKEL, Anastasiadis’e tepki gösterdi.
NATO’ya karşı olan AKEL, koalisyon hükümeti dağılırken Kıbrıs müzakerelerinde Rum liderei kendisine destek veren tek parti olduğunu hatırlattı.
Kathimerini gazetesine verdiği mülakatta, “Türk garantilerinin NATO’nun Barış İçin Ortaklık programına katılımla kaldırılması perspektifine işaret ederek, Kıbrıs müzakerelerinin devam etmesine, sözde Rum MEB’inde Türk ihlallerine son verilmesi” şartı koşan Anastasiadis, önceki gün düzenlenen bir etkinlikte, müzakere hedeflerini anlattığı Rum halkına yeniden birlik çağrısında yaptı.
Biz de başarmalıyız
Anastasiadis, “AB’nin 28 farklı ulus veya kökenden gelen 28 üyesi işbirliği yapmayı, ortak gelecek için perspektifler yaratmayı başarabiliyorsa aynı ülkede yaşayan iki toplum, daha çok da Kıbrıslı Rumlar neden başaramasın” ifadesini kullandı.
Anastasiadis, Rum siyasi güçlerinin halkla birleşmesi gerektiğini vurgulayarak, “müzakere masasına konulacak sorunların aşılması” için birlik çağrısında bulundu, ancak iç cephedeki anlaşmazlıkların müzakerecilik gücünü artırdığını söyledi.
Ortak açıklama metninde ülkenin amir yasasının Federal Anayasa olacağının, devletin federal yapısı dışında tek ve bir egemenlik, tek ve bir vatandaşlık, tek ve bir uluslar arası temsiliyetin ifade edildiğine vurgu yapan Anastasiadis şunları söyledi:
Artık diyalog zamanı
“Kıbrıs’ın gerçekten Türkleşmesini isteyen planlarla oynayamayacağımızı anlamamız gerek. Bu planları önlemeli, alaşağı etmeli ve bunu başarmak maksadıyla diyalogdan kaçmak için hukuki argümanlarla uğraşmamalıyız. Kıbrıs Rum tarafı bütün istediklerini elde etti ve artık diyaloğa girmeye hazırdır. Her istediğimizi aldık, vatanımızın yeniden birleşmesini ve temel özgürlükleri güvence altına alacak diyaloğa hazırız. Siyasi güçleri halkla birleşmeye çağırıyorum çünkü karşılaştığımız zorluklar halen atlattıklarımızdan daha büyüktür. Kıbrıs müzakere masasına konulacak sorunları aşmak için güçlü birliğe ihtiyacımız var. Çabamızda desteğe, işgale sonsuza dek son verebilmemiz için herkesin katkısına ihtiyacımız var.”
Anastasiadis hidrokarbon keşfinin ve artık stratejik olan rollerini değerlendirmeleri gerektiğine de işaret ederek, “Soru, Türkiye’nin veya Kıbrıs Türk toplumunun tezlerinin dikkate alınabileceği korkusuyla geri çekilirsek nasıl bir miras bırakacağımızdır” dedi.