Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in gündeme getirdiği “1960 Anayasası’na dönüş” önerisiyle ilgili tartışmalar devam ediyor.
Politis gazetesi, “Kıbrıs Rum Tarafı Tam Bir Karmaşada” başlığı altında verdiği haberinde, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in bundan yaklaşık 10 gün önce dile getirdiği “1960 Anayasasına dönüş” ifadesi ve bunun bir öneri olup olmadığı konusunda gerek siyasi partiler gerekse müzakere grubu üyeleri arasında bile anlaşmazlık olduğunu yazdı.
Anastasiadis’in söz konusu açıklaması konusunda DİSİ’nin “kafa karışıklığı ve yanlış yorumlara yer olmadığı” şeklindeki ifadelerine karşın AKEL’in Anastasiadis’i çözüm temelini zan altında bırakmakla suçladığını belirten gazete, müzakere grubu üyeleri arasında da benzer görüş ayrılıklarının bulunduğunu vurguladı.
Gazete, müzakere grubu üyesi Panayotis Dimitriu’nun dün konuya ilişkin açıklamasında; “Benim kanaatim, müzakerelerin zemininin değişmesi yönünde bir önerinin aslında var olmadığı, bunun lafın gelişine söylendiği yönündedir ve Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis’in yorumuna katılıyorum” şeklinde konuştuğunu yazdı.
Dimitriu, başkanlık sarayında gerçekleştirilen toplantıda Dışişleri Bakanı’na yönelik sert eleştirilerde bulunduğu şeklinde dün Rum basınında çıkan haberlerin de gerçekleri yansıtmadığını belirterek toplantıda dile getirdiği tavsiyelerin müzakere grubundan bir üye tarafından çarpıtıldığını savundu.
Çelebis öneri olduğunda ısrarcı
Gazete, yine müzakere heyeti üyelerinden Tumazos Çelebis’in ise dün konuya ilişkin açıklamasında, Anastasiadis’in önerisinin “gerçek mi yoksa sözde bir öneri mi olduğu konusunun tartışılmasının manasız olduğunu” söylediğini aktardı.
Çelebis, “buna yanıt vermesi gereken kişinin bizzat Anastasiadis olduğunu” vurgulayarak “Müzakere grubunda, Dışişleri Bakanı’nın da önünde, bunun lafta değil gerçek bir öneri olduğunu söylemişti” şeklinde konuştu.
İngilizlerin Kıbrıs sorununa ilişkin önerilerine de değinen Çelebis, “müzakerelerde yaşanan boşluk sebebiyle İngiltere’ye bu imkanın verildiğini ve İngilizlerin bu önerilerle, Denktaş’ın; çözüm bulmak için müzakere eden iki varlığın bulunduğu şeklindeki önerilerini benimsemekte olduklarını” savundu.
Çelebis, İngiltere’nin “uluslararası hukukta, devletin devamı (ardıllığı) şeklinde adlandırdığımız unsurun varlığını benimsediği” iddiasında bulunurken İngilizlerin neden bunu savundukları sorusuna verdikleri yanıtın ise “farklı şekilde ilerlemeliyiz, aksini Türkler kabul etmiyor” yanıtını verdiklerini öne sürdü.
Çelebis açıklamasının devamında şunları söyledi:
“Bizim verdiğimiz yanıt ise ‘bu konuların çözüldüğü’ şeklindedir. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin devamı veya devletin devamını görüştüğümüzün açık bir şekilde dile getirilmemesi, bunun çözümün içeriğinden ortaya çıkması konusunda uzlaşıya varılmıştı ve bu uzlaşı bizim tarafımızdan verilen bir tavizdi. Çözümün içeriğinde, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin uluslararası örgütlere katılımının devamı mevcut olduğu için de sorun çözülmüştü.”