Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in Kıbrıs sorununun bütün müdahilleri için karşılıklı çıkar olacak öneriler aracılığıyla müzakerelerin yeniden başlama yolunun da açılabileceğine AB’yi ve uluslararası toplumu ikna etmek için 8 “anahtar” önerdiği bildirildi.
Fileleftheros, “Yeniden Başlamak İçin 6+2 Anahtar” başlığıyla manşete çektiği haberinde Hristodulidis’in geçen hafta Brüksel’deki muhataplarına sunduğu Türkiye ve Güney Kıbrıs için 8 “karşılıklı çıkar” konusunu 30 Mart tarihli Ulusal Konsey toplantısında açıkladığını yazdı.
Gazetenin edindiği bilgilere göre Hristodulidis’in “Ulusal Konsey”de anlattıklarından: Türkiye’nin Avrupa ödenekleri, gümrük birliğinin yükseltilmesi, hava yolu bağlantıları, mülteciler, müzakere başlıklarının açılması, PESCO ve EDA’ya katılma konularında çıkar sağlayacağı, Güney Kıbrıs’ın çıkarının da Türkiye’nin, Rum bayraklı gemilere limanlarında uyguladığı ambargoyu ve uluslararası örgütlerde koyduğu engelleri kaldırması olacağı sonucu çıkıyor.
Gazete edindiği bilgilere dayanarak Hristodulidis’in Rum Ulusal Konsey toplantısında söylediklerinden şu sonucu çıkardı:
1- Lefkoşa, Türkiye-AB ilişkileriyle ilgili ve Türkiye’nin özellikle ilgilendiği ve çıkar elde edeceği konuları görüşmeye hazırdır. Bu konular Avrupa ödenekleri, gümrük birliğinin yükseltilmesi, PESCO ve EDA’ya üyelik, mülteciler, havayolu bağlantıları vb.
2-Yukarıda sayılanların yolunun açılabilmesi için Türkiye’nin hem müzakere masasına geri dönmesi hem de Türk limanlarındaki ambargoda (bazı limanlarını Kıbrıs bayraklı gemilere açabilir) ve Kıbrıs’ın uluslararası örgütlere katılımını engellemeye son verme gibi bir şey vermesi gerekir.
3-Bu yolla, Kıbrıs sorunu ve müdahil taraflara yönelik çıkar dışında, Batı’nın (AB-NATO) da çıkar elde edeceği, bunun Türkiye’yi Rusya tarafına daha çok yaklaşmasını engelleyerek AB’ye daha çok yaklaştıracağı değerlendiriliyor.
Ajandası olumlu
Gazete, Hristodulidis hükümetinin, “olumlu ajanda ile Türkiye’nin olası yeni yayılmacı faaliyetlerine de” etkileri olacağından emin olduğunu yazdı.
Habere göre Hristodulidis’in, AB’yi Kıbrıs sorununa daha aktif müdahil etme önerisini dile getirdiği ilk andan beri var olan sorulardan birinin BM temsilci atamadan AB’nin bir temsilci atama niyeti olup olmadığıydı. Bu kaygı, AB’nin, Ekim 2020 tarihli Avrupa Konseyi kararlarında kaydedildiği gibi, kendi temsilcisini müzakereler başladıktan sonra atamak (appointing a representaative to the UN good officef mission) tutumunda olmasından kaynaklanıyordu.
Türk tarafının BM temsilcisi atanmasına karşı çıkması nedeniyle müzakerelerin yeniden başlayamamasının AB’nin bir harekette bulunmasının önünde engel göründüğünü yazan gazeteye göre, diplomatik kaynaklar şu ana kadar yapılan temaslardan BM’nin Türk tarafının Kıbrıs sorunundaki tavrını değiştirmesini sağlayacak bir teşviki olmadığının anlaşıldığını, teşvikleri AB’nin verebileceğinde görüş birliğine varıldığını söyledi.