Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, Kıbrıs sorununa, en kısa zamanda, her iki toplum tarafından karşılıklı kabul edilebilen bir çözüm bulunması temennisini dile getirdi.
Alithia gazetesi, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, Kalopanayioti’de katıldığı bir etkinlik çerçevesinde yaptığı konuşmada Kıbrıs sorunundan bahsettiğini yazdı.
Habere göre Anastasiadis, Kıbrıs sorununa ilişkin diyalog temelinde, ne AB normlarının, ne insan haklarının ne de yerleşim ve dolaşım haklarının görmezden gelinmesinin mümkün olduğunu ifade etti.
Yaratılan perspektifle birlikte diyaloğun, sonuç verici ve yaratıcı olmasına ilişkin kararlılığı dile getiren Anastasiadis “Kbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar tarafından kabul edilmesi mümkün olan bir çözüme ulaştığımızı Kıbrıs halkına, en kısa zamanda söyleme konumunda olmayı ümit ediyorum” ifadesini kullandı.
Anastasiadis, çözümle birlikte, istikrarın hakim olacağını ve tüm bölgede modeli teşkil edeceklerini belirtirken jeopolitik ve jeostratejik konum olarak Avrupa-Orta Doğu, Kuzey Afrika, Arap Körfezi ülkeleri, Asya arasında köprü olduklarını da söyledi.
Anavatanların rolü
Fileleftheros gazetesine göre konuşmasında, anavatanların, Türkiye ve Yunanistan’ın, özellikle geçmişteki, Kıbrıs’taki rolüne de değinen Anastasiadis, birinin diğerini hiçe saymasına neden olan ve herkes tarafından yapılan hatalardan söz etti.
Anavatanların oynadıkları olumsuz rolden bahseden Anastasiadis, konuşması sırasında iki anavatandan her birinin sorumluluk derecesini de ayırmaya çalışarak, Yunanistan ve Türkiye’nin 1974 öncesinde oynadığı rol ile 1974 sonrasındaki Türk politikasına atıfta bulundu ve bir tanesinin ilk başta olumsuz rol oynadığını diğerinin ise oynamaya devam ettiğini savundu.
Anastasiadis, 1974’ten sonra, bir an, bağımsız hale geleceklerine, bağımsızlaşacaklarına ve bir devlet olarak işlev göstereceklerine inanmak istediğini, aynı şekilde herhangi bir vatanla göbek bağının kesilmesinin de başarılması temennisinde bulundu.
Anastasiadis ayrıca “elbette ki etnik kökenlerimize ve onların etnik kökenlerine saygı duyuyoruz ancak en azından bu Ada’nın sakinleri ve vatandaşı olarak birlikte çalışabiliriz” ifadesini kullandı.
Güncelleme Tarihi: 23 Haziran 2015, 09:21