Güney Kıbrıs’ın sözde Münhasır Ekonomik Bölgesi’nde (MEB) yer alan 6,7 ve 10 numaralı parsellerin deniz dibi incelemelerinin tamamlandığı belirtildi.
Fileleftheros gazetesi, Güney Kıbrıs’ın sözde Münhasır Ekonomik Bölgesinde (MEB) yer alan 6, 7 ve 10’uncu parsellerde geçtiğimiz Mart ayında başlayan ve yapılacak olası sondajlara öncesi hazırlık amacını taşıyan deniz dibi tarama işleminin tamamlandığını yazdı.
Gazete, “Deep Helder” isimli özel gemi tarafından gerçekleştirilen araştırmaların 6’ncı parseldeki “Kalipso” yatağı ve bu yatağın 7’nci parseldeki uzantısı ile “Glafkos” yatağı çevresi ile diğer bazı bölgelerde gerçekleştirildiği, geminin araştırmalarını tamamlayarak bölgeden ayrıldığını aktardı.
Gazete ayrıca, “Deep Hunter” ve daha önce bölgede araştırmalar gerçekleştiren “Nautical Geo” gemisinden elde edilen verilerin biraraya getirilerek ele alınacağını, yaz sonuna kadar ise sondaj için gerekli çevre izinlerinin çıkmasının beklendiğini de belirtti.
Yavuz Rodos yakınlarında
Öte yandan gazete bir diğer haberinde, Türkiye’nin bölgeye göndereceği ikinci sondaj gemisi Yavuz’un Antalya’dan geçerek Gazimağusa körfezine doğru yol almaya devam ettiğini yazdı.
Yavuz sondaj gemisinin Rodos adası açıklarında görüldüğünü belirterek, fotoğraf paylaşan gazete, bu konuda Rum ve Yunan yetkililerin açıklamalarına da yer verdi.
Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras’ın Türkiye’ye “Kastelorizo (Mesi) adası açıklarında sondaj yapmaya kalkışmaması” konusunda uyardığını ve herhangi bir sondajı engelleme yönünde planlarının mevcut olduğunu söylediğini aktaran gazete, Yunan Dışişleri Bakanı Yorgos Katrugalos’un ise, Türkiye’nin “yasadışı kışkırtmalarını sürdürmesinin kendisine bir fayda sağlamayacağı, tek çıkış yolunun diyalog olduğunu” söylediğini yazdı.
Katrugalos, kendilerinin ve Güney Kıbrıs’ın, Türkiye’yle karşılıklı diyalog içerisinde MEB sınırlarını belirlemek istediklerini de belirtti.
Rum Başkanlık Müsteşarı Vasilis Palmas da, Türkiye’nin, “Kıbrıs sorununun çözümü sürecinin başlamasında daha da büyük sorunlar yaratmasından duydukları memnuniyetsizliği” dile getirdi.
Palmas bir etkinlikte yaptığı konuşmada benzer eleştirilerini yineledi ve Türkiye’nin uluslararası hukuk kurallarını çiğnemeyi sürdürdüğü iddiasında bulundu.