Rum Lideri Nikos Anastasiadis, CNN’e yaptığı açıklamada, çözüm umudunun hala devam ettiğini söyledi...

  Cumhurbaşkanı Akıncı’ya da mesaj gönderdi:

  Meclis kararını bu kadar büyütmesin, masaya dönsün...

  Meclis kararının da yanlış, gereksiz ve zamansız olduğunu söyledi...

  Yanlışlığı ve gereksiz oluşu; okullarda neyin okutulacağına ve ne tür kutlamaların yapılacağına Eğitim Bakanlığının karar vermiş olmasıdır...

  Zaten okullarda EOKA ve Enosis okutuluyor...

  Zaten EOKA ve Enosis kutlamaları yapılıyor...

  Dolayısıyla Rum Meclisi’nin böylesi bir karar almasına gerek yoktu!..

  Öyleyse Rum Meclisi bunu neden yaptı?..

  Elbette müzakereleri durdurmak için...

  Çünkü onlara göre; Kıbrıs Türk liderliğinden elde edilmesi gereken her şey başarıldı...

  İstediklerinin tümünü elde ettiler...

  Bunun karşılığında hiçbir şey vermediler...

  Sıra Türkiye’nin ‘büyük tavizine’ geldi...

  Rum liderliği; 16 Nisan referandumu öncesinde Türkiye’nin ‘garantiler konusunda’ herhangi bir taviz vermeyeceğini düşünüyor ve bu süreçte masa başında zaman harcamak yerine beklemeyi tercih ediyor...

İşte esas niyet budur...

 
  Türkiye’de 16 Nisan’dan sonra da, 19 Mayıs’tan, 29 Ekim’den sonra da tavır değişikliğinin olmayacağını en yetkili kişiler ortaya koyduğu halde, Rum liderliği ‘AB yetkililerinin’ telkinine uyarak, beklemek istedi...

  Beklesinler bakalım...

  Referandumda “evet” de çıksa “hayır” da çıksa, garantileri ortadan kaldıracak bir adım atılmayacak...

  Çünkü garantörlük sadece Kıbrıslı Türklerin korunmasıyla sınırlı değildir...

  Türkiye’nin, Doğu Akdeniz’deki çıkarları vardır...

  Bunlar Yunanistan’a teslim edilemez...

  Ne var ki; Rum tarafı bir süre daha bekledikten sonra müzakere masasının yeniden kurulması için Meclis’teki Enosis kararını değiştirecek...

  Bu konuda yetkinin Eğitim Bakanlığına verildiğini söyleyecekler...

  Akıncı’ya “İstediğin oldu, hade naz yapma gel masaya” diyecekler...

 

Kocas EOKA için geliyor

 
  Halbuki Enosis onlar için ‘vazgeçilmez’ bir hedeftir...

  Bu hedefe varmak için, okullarda Enosis’i okutmaya devam edecekler...

  Enosis’i gerçekleştirmek için kurdukları EOKA terör örgütünün ‘kahramanlarını’ anmaya, ELAM’a destek vermeye devam edecekler...

  Kıbrıslı Türklerin rahatsızlık duymasına aldırmadan, Yunanistan Dışişleri Bakanı’nı EOKA anma törenleri için adaya davet etmeleri gözlerden kaçmamalıdır...

  Böylesi gelişmeleri gözden kaçıranlar, kendi halkına kötülük yapmış olurlar...

  Hiç kimse kendi halkını ateşin içine atamaz...

  Hiç kimse, Kıbrıs’taki koşulları 1974 öncesine, hatta ondan da beter bir duruma çeviremez...

  İç sorunları çözmeyenler de EOKA’ya ve Enosis’e hizmet ettiklerini artık anlamak zorundadırlar...

  Halkımızın düşüncesi bu yöndedir...

  Dolayısıyla onlar da kararlarını vermelidir...

  Ya halka hizmet edecekler...

  Ya da hizmet etmek isteyenlerin önünü açacaklar...

  Herkese iyi pazarlar...