Bayram Tatili ve 1 Temmuz ile gelecek olan 3 aylık Meclis Tatili, yeni kurulan UBP-HP Hükümetinin ciddi şansıdır. Çünkü bu uzun tatil ona ciddi bir imkân yaratmaktadır.
Bu arada Başbakan ve Başbakan Yardımcısı Türkiye ziyareti yaptılar. Türkiye Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı ile görüştüler. Bu olumlu bir olay. 
Ancak bu görüşmeden sonra Sayın Başbakanın randevunun erken verilmesi ile ilgili olarak övünmesi hiç şık olmadı. Bu “sevgiye" zarar verir. Bu övünme Muhaliflerinin bu sevgi ile sıcaklaşmasını sağlamaz. Sayın Tatar, ziyaret sonrası insanlarımıza mali beklenti ile ilgili büyük umutlar verdi. 
Böylece yine en büyük yanlışlık yapıldı. Türkiye sevgisi, para ile doğrudan bağlantılı hale sokuldu. Bir buçuk milyar TL üzeri destekten söz etti. 
Ama dikkatli okursanız bunun önemli bir kısmının, 2020, 2021 ve 2022 içerisinde geleceğini görürsünüz. Bu paranın aşağı yukarı 300 milyon TL'si 2018 yılında gelmesi gereken, ancak gelmeyen kaynaktır. Bunun 188 milyon TL’si Savunma için olan destektir. 
Savunma derken yanlış anlamayın, bu GKK için olan destektir. Yani KTBK için değil. Çünkü KTBK için olan mali destek, KKTC ile Protokol imzalansın veya imzalanmasın gelir. 
Türkiye ile Kıbrıs Türk halkı ortak çıkarlara sahiptir. Bu nedenle de Kıbrıs sorunu çözülene kadar GKK’ya destek önemlidir. Hele Brüksel'de gerçekleşen NATO görev devri toplantısına Güneydeki RMMO’nun davet edilmesinden sonra GKK, Kıbrıs siyasi meselesi için günümüz koşullarında daha da önemli hale gelmiştir. Hele Doğu Akdeniz’deki gaz sorununda Kıbrıslı Türklerin çıkarı, bu politikanın odağı olmuşsa, o zaman GKK ve kimlikli, kişilikli KKTC daha da önemli olmuştur. 
Bu nedenle de ortak çıkarlar için savunma alanında görev yapan GKK'ya mali katkı önemlidir. Türkiye’nin bu desteği; Türkiye ve KKTC'deki iç siyasi sorunlara veya krizlere karşın, ayrıca Protokol imzasında sıkıntıya karşın AVANS adı altında yıllarca yerine getirildi. Son zamanlarda bu aksatıldı. 
Fakat KKTC Hükümetleri GKK'yı çaresiz bırakmadı. Sayın Tufan Erhürman’ın Başkanlığındaki 4’lü Koalisyon döneminde, % 30 ‘a yaklaşan ve nedeninin biz olmadığımız enflasyona karşın, kendi yağı ile kavrularak bu desteği verdi.
İşte soru burada başlıyor. GKK gelmeyen 188 milyon TL destek şimdi geliyor. Bu nasıl iş? Protokol imzalanmamasına bu bağlanıyordu. Fakat Sayın Erhürman'ın Mali Protokolü 2018’de imzaladığı da açık. İşte o zaman akla şu soru gelir. GKK üvey evlat mı? Savunma alanında ortak çıkarlar nedir? 
 GKK'yı, KKTC Hükümeti elbette açıkta bırakmayacak. Bu durumda zamanında gelmeyen bu destek, eğer iş başında bulunan bir hükümeti terbiye etme, zora sokma aracı olursa, bu doğru olmaz. Bu ortak duyguları, hedefleri zora sokar, yaralar. Türkiye ile KKTC ilişkilerinin iyi olmasının temeli; bu topraklarda yaşayan, burayı vatan bilen insanların manevi bakış acılarının sentezidir. Para, sevginin artması veya terbiye edilmesi aracı yapılırsa, o zaman bu sağlıklı bir sevgi olamaz. Hükümete göre, insana göre azalacak veya artacak sevgi, ortak sıcaklığını yitirir.
Şimdi 2018’de GKK'ya gelmesi gereken ancak gelmeyen, fakat KKTC Hükümeti tarafından karşılanan 188 milyon TL geliyor. Bu Sayın Tatar'ın Başbakanlığında olan hükümet için ciddi bir bonustur. Hadi hemen bunu Ciklos’a ve selden zarar gören yolların tamiri için Bayındırlık Bakanlığına aktarın. Bütçe Dairesini bunun için Başbakanlığa bağlamadı mı, Sayın Özersay ve Sayın Tatar?
Ancak ne isterse olsun, artık GKK, siyasi dalgalanmaların dışına alınmalıdır. Eskiden olduğu gibi avans olgusu gündemde olmalı ve Savunma, siyasi kriz ve kaosların dışında kalmalıdır.