Bütün dünyanın sorunudur ama KKTC’deki çevre sorunları gibisi belki de yoktur.
Bazı ülkelerdeki çevre sorunları, madencilik gibi faaliyetlerden kaynaklanır; ormanlar yok olur, sular kirlenir… Bunun önüne geçmek için milyarlarca dolar yatırım yapmak ve faaliyet alanını “çevre dostu” haline getirmek gerekir. Kapatamazsınız da… Milyonlarca insanın ekmek parasını gözden çıkaramazsınız… Zor bir durum oluşur!
Başka bazı ülkelerdeki çevre felaketleri, endüstriyel atıkların nehirler ve dereler vasıtası ile denize atılmasının bir sonucudur. Deniz kirlenir, balıklar ölür… Denizin ölmeye başlaması iklimi bile etkiler… İnsanlar da ölür!
KKTC’de bunların hiçbiri yoktur. Biz, evsel atıklarımızı yönetmeyi beceremedik. Etrafımız naylon ve plastik ile doluyor. Yabancılar topluyor; biz atıyoruz! İnşaat atıklarını, kimse görmeden yakın bir yere boşaltmak maliyeti düşürmenin bir yolu olarak görülüyor.
Belki başka örnekler de vardır ama bunlar da gösteriyor ki insanlara alternatif sunabilirsek çevre kirliliğinin üstesinden gelmek kolaylaşmış olacak. Bunu başaramazsak, evlerimizin atıklarını yandaki arsaya yığmaya devam edecek; ceza kesseler bile bundan kaçamayacağız.
• İlk akla gelen çöplerin ayrıştırılarak toplanmasıdır. Organik atıklar, diğer bahçe atıkları ile birlikte işlenerek toprağı zenginleştirmekte kullanılabilir. Lapta Belediyesi eski başkanı Fuat Namsoy’un başlattığı gübre üretme tesisi şimdilerde devreye girmiş görünüyor.
• Ağaç atıklarını işleyerek yakacak üreten bir işletmemiz bile var zaten. Yeterince desteklemiyoruz ama kendi olanakları ile çalışmaya devam ediyor.
• Yıpranmış araba lastiklerinden yer kaplaması üreten bir tesisimiz de vardır ama yeterince verimli olamadığı için çalıştırılamıyor.
• İnşaat atıklarını stabilize malzemesine dönüştürecek bir tesis için Avrupa Birliği yardımı ayarlanmıştı ama bunun için arazi temin edilemedi. Proje beklemede kaldı!
• Bu arada Turgül Tomgüsehan ailesinin başlattığı alüminyum kutuları eriterek kütleye dönüştürme hareketi büyük destek görerek büyümeye devam ediyor. Belki de yakında sanayiye dönüşecek!
Yapılacak dünya kadar iş varken, çevre sorunlarının siyasilerin propaganda malzemesi olması gerçekten sinir bozucu… Çevre sorunları yığılıyor ama onlar giderek daha fazla konuşuyor.
Susun ve iş yapın!
Susun ve iş yapanlara destek olacak sistemler geliştirin!
Susun ve başka devletlerin güzel uygulamalarının ülkemizde de uygulanmasını sağlayacak destekler sağlayın!
Çevrenin korunması, ancak ve ancak, geri dönüşümün kazançlı hale getirilmesi ve bu alanda çalışan özel sektör işletmelerinin çoğalması ile mümkündür. Geri dönüşüm ve çevre sorunlarının politikacıların veya yakınlarının ağzında pelesenk olmasına fırsat vermeyiniz.
Çevre sorunlarını konuşanları ama hiçbir iş yapmayanları alkışlamaya devam edersek
Çevre sorunlarının giderek artacağını görmek için kahin olmaya gerek yoktur. Ne olur, artık susun!
Geri dönüşüm için yatırım lazım. Yatırımları kazançlı hale getirecek kurallar koymazsak çevre kirlenmeye devam edecek…