banner564

Gerçekleri itiraf etmekten korkmamalı

  Seçim sonrasında meclise girenlerin ve Cumhurbaşkanı seçilenlerin yemin metinlerinde KKTC’nin yüceltilmesi, halkın mutluluğu ve refahı için çalışma sözü vardır...
  Ne var ki; yeminlerle, icraatlar arasında ciddi çelişkiler yaşandı...
  Meclis’e girip de, devleti yok etmek isteyenlere arka çıkanlar ve destek verenler olduğu gibi, KKTC’nin ‘sahte olduğunu’ söyleyenler vardır...
  Yıllardan beri bunları büyük bir üzüntü içerisinde izliyoruz...
  KKTC devletinden yardım alıp, bu devleti çökertmek isteyenlere destek çıkanların; Meclis’te veya bakanlık koltuklarında nasıl oturabildiklerini anlamak zordur...
  Ve dünyanın hiçbir ülkesinde devletin parası ile devlete ihanet edilmesine izin yoktur...
 Böylesi bir hareket en ağır suç olarak kabul edilir...
  KKTC’nin demokrasi anlayışında ise devlete ihanetin, devleti içten yok edecek eylemler planlamanın cezası yoktur...
  Bırakın cezayı kınaması da yoktur...
  Çünkü siyaset düzeni karşılıklı çıkarlara göre şekillendirildi...
  “Sen idare edersen, ben de seni idare ederim...”
  Düzenin adı kısaca böyledir...

Vurgunlara göz yumuldu

  KKTC’den ihale yöntemiyle veya ihalesiz alımlarla milyonlarca dolar kazananlar vardır...
  KKTC’de bazı siyasileri ‘kollayarak’, milyonluk kazanca rağmen vergi ödemeden yaşayanlar da vardır...
  Birçoğunun lüks araçları kendi üzerlerine kayıtlı değildir...
  Ama bunlar genellikle devletin kutlamalarına davet edilenler listesindedir...
  Bunlar, ödemeleri gereken verginin binde birini verdikleri halde gözden kaçanlardır...
  Bunlar seçim sonuçlarının açıklandığı saatlerde ‘en çok oy alan’ iki parti binası arasında gidip gelenlerdir...
  Milli Cephe iktidarında Rumlara “Bir çakıl taşı verilmez” söylemini alkışlayan, sol iktidar döneminde “Statükonun yıkılması gerektiğini” söyleyenlerdir...
  Ve bunlar her dönemde etkili insanlardır...
  Çözüm olsun ya da olmasın KKTC’nin her açıdan güçlenmesi gerektiğini düşünmek ve desteklemek gibi bir anlayışları yoktur...

Böyle olmamalıydı

  Barış Harekatı sonrasında çok büyük olanaklara kavuştuğumuzu inkar edemeyiz...
  Önce ganimet düzeni, ardından da Türkiye’nin akıttığı milyarlar sayesinde fert başına düşen milli gelir bin dolar seviyesinden 15 bin dolara yükseldi...
  Lüks araç ve konut satışlarında patlama yaşandı...
  Fakat; KKTC devleti kendi ayakları üzerinde durabilecek bir noktaya gelemedi...
  İç ve dış borçları sürekli artış gösterdi...
  Milyarlarca liralık iç borcun nasıl ödeneceğini kimse düşünmüyor...
  Hiç kimse bu konuda proje üretmiyor...
  Kötü siyaset, Kıbrıslı Türklerin tüm iyi yönlerini silip götürdü...
  Yerine karamsarlık ve mutsuzluk getirdi...
  Bu saatten sonra “Bir şeyler yapılabilir mi?” sorusuna yanıt “evet” olmalıdır...
  İstenmesi halinde yapılabilir...
  Çünkü; bizlere yaşatılan kötü şeylerin yanında kişisel gayretler ve Türkiye’nin destekleri sonucunda güzel şeyler de yapıldı... 
  Turizmde ve eğitimde önemli gelişmeler yaşandı...
  Turizm yatırımlarında, turist sayısında ciddi artışlar oldu...
  Çok sayıda üniversite açıldı...
  Deniz altından borularla adaya su getirildi…
  Şimdi Türkiye daha ciddi yatırımlarla, Kıbrıslı Türklerin önemli ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor…
  Acil Durum Hastanesi en somut örnektir…
  Önümüzdeki aylarda 500 yataklı bir hastane inşaatı ve yine deniz altından elektrik ve gazın getirilmesi çok müthiş gelişmelere yol açacak…
  Bunca zaman inat ve ısrarla yapmadıklarımızı, şimdi başkaları yapıyor diye kızma hakkımız yoktur…

YORUM EKLE
YORUMLAR
mehmet ilker
mehmet ilker - 4 yıl Önce

Asgari maasla gecinmek imkansiz kilindi.Tatar Marasi acti secimi kazandi.Kasasi sifirlanmis Turekiyeden fedakarlikca para geliyor Kendi basimizin caresine bakmayi hala ögrenemedik.

Xyz
Xyz - 4 yıl Önce

Kendi başının çaresine bakmanın yollari1)kamu kaynaklarının siyasi bürokrat ve zenginlere peşkeş çekilmeyip yatırıma yonlendirilmesi2)vergi reformu zenginden verginin alinmasi3)13 maaş yarim gün mesai yerinde durmayan muhtarlar boş bürokrasi yatış ve devletten maaş belesciliginden vazgecilmesi4)ne halt ettiği belli olmayan kendini devlet kurumlarının elektriğini bile kesebilecek zanneden rum palikarya hayranı memur işçi kesiminin temizlenmesi5)boş demagojilerle vakit yitirilmemesi kilise zangoclugundan vazgeçilmesi vs vs

banner471

banner474