Genç Vizyon
Cemre Akar
Naime Simla Sünmez, Kıbrıs’ın en uç köyü olan Dipkarpaz’da görev yapan genç bir Fizyoterapist. Devletin yeterince ilgi göstermediği bir yer olan Karpaz’daki yaşlılara ve engellilere hizmet etmeyi büyük bir gurur olarak kabul eden Naime Sünmez, kendisine bu imkanı sağlayan Belediye Başkanı Suphi Coşkun’a teşekkürlerini sunuyor.
Genç Vizyon’a konuk olan Naime Sünmez, sorularımızı şöyle yanıtladı:
Soru: Sizi yakından tanıyabilir miyiz?
Yanıt: Kısaca kendimden bahsetmek gerekirse 1998 Gazimağusa doğumluyum. Dipkarpaz'da yaşamaktayım. Erenköy Lisesinden mezun olduktan sonra İstanbul Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon bölümünden yeni mezun oldum. Stajlarımı İstanbul Tıp Fakültesi, Haydarpaşa GATA ve Başakşehir Devlet Hastanesi’nde tamamladıktan sonra Dipkarpaz Belediye Başkanı Suphi Çoşkun’un katkısıyla Dipkarpaz Köyü Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi'nde görev aldım. Şu an köyümde engelli ve yaşlı bireylerle mesleğimi icra etmekteyim. Ayrıca Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde yüksek lisans öğrencisiyim.
Soru: Fizyoterapistlik mesleğinin alanından bize bahseder misiniz?
Yanıt: Fizyoterapistlik mesleği hareket bozukluğuna yol açan her türlü yaralanma, hastalık, yaşlılıkta ve ağrı gibi durumlarda uzman bir hekim tanısı sonrası, Fizyoterapiye özgü değerlendirme yöntemlerini kullanarak tedavi yaklaşımlarını planlayan ve yaşam kalitesini artırmakla görevli olan meslektir. Dipkarpaz’da yaşlı ve engelli bireylere özgü fizik tedavi uygulamaktayım. Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezinde engelli bireyleri topluma kazandırmayı amaçlamaktayım. Engelli birey olmanın hayatlarını engellemediğini birçok toplumda görmekteyiz. Engelli bireylerin de hayatlarını toplum içinde refah sürebildiği bir toplum olmalıyız. Bunu sağlarken sadece merkezlere yoğunluk vermemeliyiz. Kırsal kesim de unutulmamalı. Özel Eğitim Merkezlerine sadece öğretmen desteği verilmemeli.
Ülkemizdeki özel eğitim merkezlerinde yüksek disiplinli bir ekip sağlanmalı.
Yaşlı nüfusumuz da en fazla kaderine terk ettiğimiz grupta. Yaşlılık bir hastalık değildir. Gençlik gibi yaşamın bir evresidir. Yaşlı insanlarımızı bu evrede aktif tutmak için kişiye özgü egzersiz programları önerilmeli. Bu egzersizlerle bireylerde hareketsizlikten dolayı meydana gelecek hastalıkların önlenmesinde katkı koyulmakta.
Koruyucu rehabilitasyon ülke genelinde artar ve sağlık sistemimize entegre edilirse hastalıklar azalacaktır. Tabi bunlar yüksek disiplin gerektiren bir ekip işidir.
Soru: Bulunduğunuz bölgede daha çok hangi noktalarda danışan alıyorsunuz?
Yanıt: Yaşlı ve engelli bireylerin yanı sıra fizik tedavi programını uzak bölgede yaşamaktan dolayı tedavi olamayanlar. Bu bireylerle yaşadığım en büyük problem malzeme eksikliğim. Bu malzeme eksikliğinin giderilmesiyle bölgede geniş kapsamlı fizik tedavi hizmeti hayata geçirilebilir.
Bölgede birçok eksiklik var
Soru: Araç gereç ve personel sayısı bölge için yeterli mi?
Yanıt: Araç gereçler kendi imkanlarımızla minimum düzeyde. Personel eksikliğimiz var. Özel eğitim merkezimizin öğretmen, dil terapisti ve psikoloğa ihtiyacı var. Geriatri bölümünde diyetisyen ve psikoloğun olması gerekiyor.
Soru: Fizik tedavide dikkat edilmesi gereken en önemli noktalar nelerdir?
Yanıt: Fizik tedavi gerek koruyucu gerek tedavi edici yönüyle bireylerin yaşam kalitesini artırır. Dikkat edilmesi gerekenlerin başında kişiye özel olması gerektiğidir. Hastalık değil hasta vardır. Herkesin yaşam tarzı ve beklentileri farklıdır. Fizik tedavide programımda bu çerçevede planlanmaktayım. Uzun bir süreç olduğu başında kabul edilmeli. Bu süreçte en önemli nokta kişinin katılımıdır. Kişinin fonksiyonel bozukluğu, katılımı ve çevresel faktörleri ayrılmaz bir bütündür.
Soru: Bireysel uygulanabilecek egzersiz önerileriniz nelerdir?
Yanıt: Bireysel egzersiz programı için fizyoterapistinize danışın. Sağlıklı kişilerde fizyoterapiye özgü değerlendirme yöntemleriyle egzersiz programı oluşturulmaktadır.
Günlük yaşantımıza dikkat etmemiz gerekmektedir. Sürekli yaptığımız işlere ara vererek yapmalı ve aynı pozisyondan kaçınmalıyız.
Soru: Son olarak eklemek istedikleriniz?
Yanıt: Sağlık ekibi birbirinin ayrılmaz parçasıdır. Sağlık altyapımızı kuvvetlendirmeliyiz. Ayrıca ülkemizde yapılan araştırma projelerine destek vermeliyiz. Daha fazla araştırma yapılarak bilime katkı teşvik edilmeli. Benim de Doğu Akdeniz Üniversitesi yüksek lisans tezim olan, İrritabl Bağırsak Sendromu bireyler üzerindeki araştırmama katkı sağlamak isteyenlerin bana sosyal medya üzerinden ulaşmalarını rica ediyorum.
Sağlıklı, bol egzersizli günler dilerim.
