banner564

Felâket zinciri

Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde yangın, İdlip'te 34 askerin şehit olması, 4 geçiş noktasının Anastasiadis yönetimince kapatılması, Türkiye’deki mültecilerin Avrupa'ya geçişlerine yeşil ışık yakılması ve dövizin tırmanışı. Bütün bunları arka arkaya yaşamak, toplumu, insanı geriyor.
Alın sınır kapılarının kapatılması olayını. Sayın Anastasiadis'in sınır kapılarını kapatma girişimini corona virüsüne bağlamasına, “Bilimsellikten uzak" diye tanımlamalar yapıldı. O zaman sorarım, ana dili Türkçe veya Yunanca olan hangi bağnaz, şoven, barış karşıtı, bugüne kadar eylem ve söylemleri ile ilgili bilimsel bir zemin aradı ki Sayın Anastadiadis'te bu gerici adımı için bilimsellik arayacaktı? 
Zaten Sayın Anastasiadis aylardır, Güney ve Kuzey arasındaki geçişleri ve insanlar arasında gelişen ticareti darbeleyebilmek için yol arayışı içinde idi. Yeşil Hat Tüzüğü’nü tek yanlı değiştirebilmek için adımlar atmaya çalışıyordu. Bu adımları AB; Kıbrıs Türk ve Rum Toplumlarının büyük çoğunluğu tarafından tepki görmüştü. İlerleyemedi. Sonra corona mahanasına sarıldı. Ama onun göstermediği bir gerekçesi daha var. Türkiye’nin İdlip meselesi ve 34 askerin şehit olması nedeni ile NATO'dan öngördüğü destek kararı alamadı. Nedeni, Yunanistan'ın engeli idi. Bunun üzerine, Rusya karşısında kendini NATO'nun açık desteği olmadan sıkıntıda görmesi yüzünden NATO’ya dönük tepkisini göstermek ve onları zorlamak için, Türkiye’deki mültecilere dönük Avrupa'ya geçme engelini kaldırdı.
Bunun üzerine Yunanistan sınır kapılarına binlerce mülteci yığıldı. Bu nedenle Yunanistan NATO’daki bu çekincesini kaldırdı. NATO istenen kararı aldı. Sayın Anastasiadis'in sınır kapılarını kapatması adımının altında yatan ikinci gizli niyet budur. Yunanistan’a dönük desteğini, Kıbrıslı Türkler ve Rumlar üzerinden göstermek. Ege ve Doğu Akdeniz’e ek; Kıbrıs’ın içinde de gerginliğin tırmanmasına oynadı.
Diğer niyeti ise Kuzeyde gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, özellikle Barış ve Federal Çözümü savunan Kıbrıs Türk siyasi güçlerini, diğer adaylara, şovenizm sopası ile dövdürmektir. Ancak hesaplayamadığı, en geniş bir şekilde Kuzeyde ve Güneyde oluşan halk tepkisi oldu. 
Şimdi bunu akıl dolu bir içerikle ileriye taşımak ve gerginliği de azaltmak güdüsü ile ilerletmek, siyasi ve sivil toplum güçlerine düşüyor. Bu art niyetli ince hesabı, AB kamuoyuna anlatmak ve AB üyesi bir ülkenin bağnaz ve dar milliyetçi siyasi liderliğini deşifre etmek gerekir. 
Bu sınır kapama eylemi, Kuzeyde zamanında Yeşil Hat Tüzüğü’ne ve Lokmacı Barikatı başta olmak üzere sınır kapılarının açılması ve geçişlerin kolaylaştırılması için atılan adımlara, gözü kara bir şekilde karşı çıkanların, ne denli dar görüşlü ve toplum çıkarlarına aykırı olduğunu herkesin görmesini sağladı. Bu sınır kapama işi, Kıbrıs’ta yumuşama ve barışçı adımlarının ne kadar değerli olduğunu gösterdi. 
Sınır kapama işi, ayrıca son derece kırılgan bir ekonomik yapıda olduğumuzu daha da açık olarak gösterdi. En küçük bir soğuk esinti nedeni ile derhal ağır bronşit ve zatürreye tutulmaya açık olduğumuzu gördük. Lokmacı’nın, Derinya'nın, Aplıç'ın, Bostancı'nın kapanması üzerine in cin oynayan çarşıyı ve titreyen turizm sektörünü gördük. Bunun için Sayın Tatar, Sayın Özersay ve diğerlerinin üç beş oy uğruna, dar milliyetçi söylemlerinin diğer şeyler yanında ekonomi için de ne denli ciddi tehlike içerdiğini bize gösterdi. Barikatlar derhal açılmalıdır.
Burhan Nalbantoğlu Hastanesi felaketi ve İdlip'te gerçekleşen şehitler ve kayıplar için gelecek günlerde değerlendirme yapacağım. Çünkü acı üstünde yazmayı sevmiyorum.

YORUM EKLE

banner471

banner473