banner564

Federasyon geçmişte kalan Türk önerisiydi

Federasyon 1964’te Rumlar Kıbrıs Cumhuriyetini bozduğu zaman, Denktaş tarafından önerilmişti.
Fakat Türk halkı olarak 58 yıl öncesindeki durumda değiliz. Anavatanımız, emperyalistlerin dayatması sonucu Girit’i kaybeden, savaş yorgunu Osmanlı değil, bölgesel güçtür.  
1964’te Amerika tarafından önerilen Acheson planı uyarınca, Karpazda anavatana bir egemen üs ve Meis adasının verilmesi karşılığında, adanın Yunanistan’a verilmesini de,  kabul etmiştik; 
1973’te Denktaş Enosis’in yasaklanması ve Garantörlüğün devamı koşulu ile  Makarios’un 13 Anayasa maddesinden çoğunun değiştirilmesi talebini de, kabul etmişti;
1974’de birinci harekattan sonra, ikinci Cenevre konferansında kantona dayalı federasyonu da kabul etmiştik;
Fakat 1990’lı yıllardan günümüze tüm federasyonların yıkılmasına ve hiç federasyon kurulmamasına karşın, bizim devletimizden vazgeçerek federasyonu savunmamızı haklı gösterebilecek bir gerekçe yoktur.
Ayrıca, bir çeşit federal yapı olan Kıbrıs Cumhuriyetinde yaşanan sorunlar, birleşik yönetimde başarılı olunamayacağı kanıtlandı.
Rum-Yunan siyasiler, ENOSİS’e ulaşmada en uygun çözüm seçeneği olması nedeniyle federasyonu savunduklarını gizlememekte hatta zaman zaman basında açıklamaktadır.
 Rum-Yunanistan ve emperyalistler ile onların güdümünde olan AB ile BM’nin, sırf anavatanı adadan uzaklaştırmak amacı ile federasyonu ENOSİS’e sıçrama tahtası olarak kullanılmak amacı ile dayatıldığı bilinmektedir.
Yaklaşık yarım asırdan beri sürdürülen müzakerelerde Rumların gerçekte  federasyondan yana olmadığı, anlaşılmıştır. 
2004’te Yunan başbakanı Simidis’in ifade ettiği gibi, Rumlar AB içinde Yunanistan’la ENOSİS’i gerçekleştirmiştir. 
Bu nedenle federasyon zemininde müzakerelerin dayatılmasının amacı bizi ambargo ve 5.Kol faaliyetleri ile çökertene dek masada oyalamaktır. 
Federasyondan yana oldukları bilinen:
 Akıncının C.Montana bozgunundan sonra “Bu bizim neslin son denemesiydi, çözümü başaramadık.”
Talat’ın " AKEL bizi aldattı, Çözüm için her şeyi yaptım, daha ne yapayım, kendimi Sarayönü’nde asayım mı, ellerinde olsa nefes almamızı bile engelleyecekler.”
 Erhürman’ın da “ Anastasiadis’in eşitlik temelinde federasyon değil, iki ayrı devlet istiyor” açıklamaları unutulmamalı.  
Bugün sol kesimin federasyonu savunması, anlaşılması zor bir tutumdur. Müzakerelerde anavatanın desteğine sahip olan Talat ve Akıncı, Ruma varlığımızı risk altına sokacak ödünler vermesine karşın, federasyonu gerçekleştiremedi. 
Acaba anavatanı karşımıza alarak ve Rum-emperyalist devletlerle işbirliği yaparak, varlığımızı sürdürmemizi sağlayacak bir federal çözüm yapabilmemiz mümkün olabilir mi?  
Hakların ulusal mücadelelerinde elde edebilecekleri en onurlu başarı, kendi devletlerini kurmaktır.
Bu nedenle geçmişteki zorunlu şartlardan dolayı önerdiğimiz ve kabul etmek zorunda kaldığımız çözüm seçeneklerini savunmamız ve devletimizden vazgeçmemiz yararımıza ve mantıklı bir seçenek olamaz.
 

YORUM EKLE

banner471

banner474