Bize fedakarca ana, şefkati ile her konuda yardım eden ana vatanla birleşmeyi kötüleyen, öte yandan ezeli düşman kabul eden Rum’la dolaylı olarak da Yunanistan’la birleşmeyi savunanların görüşlerini değiştirmek mümkün değildir.
Yine de yolunu şaşırtmışlara, popülistlere, çıkarcılara, nemelazımcılara, Rum ulusal davasını benimsettirici propagandalara çanak tutanlara ve yoğun 5.kol faaliyetleri sonucu yanıltılan kesime, gerçekleri hatırlatmayı vatani bir görev kabul ederim.
1963’ten günümüze yaşanan olaylar, emperyalist ülkeler ile onların güdümündeki Birleşmiş Milletler ile Avrupa Birliği’nin Türk milletini ve onun parçası olan Kıbrıs Türk halkını ezeli düşman gördüğünü açık bir şekilde ortaya koymuştur.
BM’in 4,Mart 1964 kararı ile iki halklı Kıbrıs cumhuriyeti kuruluş anlaşmalarına aykırı olarak sadece Rum’u temsil eden yönetimin Kıbrıs Cumhuriyeti olarak kabul edilmesi, tarihe mal olan art niyetli, düşmanca, taraflı ibret verici bir olaydır.
Hele Avrupa Birliği’nin temel ilkelerini çiğneme pahasına, sadece Rum’ları temsil eden yönetimi, Kıbrıs Cumhuriyeti olarak üyeliğe kabul etmesi, batılıların hala daha Haçlı seferi zihniyetiyle hareket ettiklerinin kanıtıdır.
Yunanistan ile Rum’un, Kıbrıs’ın kuzeyini de elde etmekten vazgeçeceğini beklemek, saflıktan öte gaflettir.
Türk’leri ezeli ve tarihi düşman gören emperyalistlerin ise, Kıbrıs davasında tarafsız davranacaklarını düşünenler hayal aleminde yaşamaktadır.
Kıbrıs Türk Halkı olarak güvenli geleceğimiz bakımından 38 yaşına ulaşmış devletinize sahip çıkmamız ve ondan hiçbir nedenle vazgeçmememiz kaçınılmazdır.
Emperyalistlerin tutumu, tıpa tıp Girit ve Batı Trakya Türk Cumhuriyeti senaryoları ile Kıbrıs’ın kuzeyinin de Yunanistan’a verilmesine çalışıldığını gösterir.
Geçmişte Türk Osmanlı devleti zor koşullar içinde ve askeri baskılara karşı durabilecek güçte olmadığı için Girit ve Batı Trakya Türk cumhuriyetleri olayında emperyalistlerin taleplerine boyun eğmek zorunda kalmıştı.
Nüfusunun büyük bir kısmı Türk olan Girit adasının sözde açılımlarla elimizden alınması ve tarihte ilk Türk cumhuriyeti olarak kaydedilen Batı Trakya Cumhuriyeti’nin yıkılıp daha sonra Yunanistan’a verilmesi, Türk tarafının askeri bakımdan zayıf olduğu dönemde olmuştu.
Bugün emperyalistlerin karşılarında zor durumdaki zayıf Türk Osmanlı devleti değildir. Bu nedenle Girit ve Batı Trakya Cumhuriyeti olayında yaptıkları gibi Askeri baskılarla ve savaş tehdidi ile Türkiye boyun eğdiremezler. Askeri güç kullanılarak da Türk ordusunu adadan uzaklaştırılamazlar.
Bu gerçek nedeniyle emperyalistler halen şantaj, içimizdeki zayıf halkalarla, 5.kol faaliyetleriyle, satın aldıkları kişilerle, çeşitli baskı ve yöntemlerle, Enosis’e zemin hazırlayacak sözde federasyon adı altında bir ara anlaşma ile, hedeflerini gerçekleştirmek ve Türkiye’yi Kıbrıs’tan uzaklaştırmak çabasındadır.
Yakın geçmişte hazırlanan Annan planı, Crans-Montana önerileri ve son olarak İngiltere’nin önerdiği anlaşma taslağı, tıpa tıp Girit tezgahında Osmanlı’lara kabul ettirilen anlaşmaya benzemektedir. Halen Enosis’e sıçrama tahtası olarak kullanmak amacı ile federasyonu dayatmaktadırlar.
Ana vatanla KKTC yetkililerinin İki egemen devletli çözüm dışında başka seçenekleri müzakere etmemeye karar vermesi, bundan sonra artık adanın kuzeyinin Yunanistan’a bağlanma olasılığını ortadan kaldırmıştır.
1968’den günümüze sürdürülen müzakerelerde federasyon zemininde bir anlaşmaya yanaşmayan Rum-Yunan ikilisinin ve geçmiş görüşmelerde federasyondan sapılmasına ses çıkartmayan BM, AB ve içimizdeki yandaşlarının şimdi iki devletli seçenek karşısında panik içinde, sözde federasyoncu kesilmeleri ve saçmalamaları, Türk tarafına geri adım attıramayacak.
Çünkü 1963’den günümüze yaşanan olaylar, Rum-Yunan-Emperyalist devletlerin ve BM ile AB’nin niyetinin Türkiye’yi adadan uzaklaştırmak ve böylece korumasız kalan Türk’leri Rum boyunduruğu altına sokmak olduğu açık bir şekilde göstermiştir.
Bilinen gerçeklere rağmen iki devletli seçeneğe karşı olanların, Kıbrıs Türk halkının iyiliğinden yana olmadığı görüşündeyim.
Bize federasyon dayatanlara, bizim de iki anavatanlarla birlikte 4’lü federasyon kurmamızı önermemiz, yüzlerindeki maskenin düşürülmesini ve gerçek niyetlerinin teşhirini sağlayacak.
Federasyon dayatmasının amacı
- 28 Nisan 2021, 10:01
- 101
YORUM EKLE
Yorumunuz Onaylanmak Üzere Gönderildi