banner564

Fazla zengin, fazla zayıf 

Metin Münir’in anısına…



“Asla fazla zengin veya fazla zayıf olunamaz.”
 

İngiliz Kralı VIII.Edward’ın tahtı bırakmasına neden olan Amerikalı sosyete kadını Wallis Simpson’a (1896-1986) ait olduğu söylenen bu sözlerin birinci bölümünü anlıyorum. 


Daha önce de yazdığım gibi, büyük servet yapan çok insan tanıdım ama  “bu kadar para bana yeter” deyip kenara çekileni hiç görmedim. Göreceğimi de sanmıyorum. Rekabet mi, korku mu, biter endişesi mi, bilmiyorum. Belki bunlar değildir de, birinin dediği gibi, birinci milyon dolardan sonra önemli olan para değil iş midir, onu da bilmiyorum.  


Belki para biriktikçe çoğalmayı arzuluyor ve bu ihtirasını paraya sahip olan (veya paranın sahip olduğu) kişiye aşılayan bir tılsımı var.

Ama ikincisi? Fazla zayıf olamamak? O ne oluyor? 


Sanıyorum daha fazla kadınların tasası bu. Erkekler, hiç olmazsa bizim diyarlarda, “erkeğin güzeli çirkini olmaz” kafasında ve genelinin kuru bir dal gibi görünmek derdi yok. Onlar, eğer o tip erkekseler, daha çok muntazam, adaleli bir vücuda sahip olmak peşinde.


Bayan Simpson, ki kendisi her zaman bir deri bir kemikti ve her zaman çok paralılarla olmaktan hoşlanırdı, para konusunda olduğu gibi zayıf olma konusunda da haklı galiba. 


En canlı örneği kız arkadaşım. Espasito her gün kilometrelerce koşuyor veya pilates yapıyor veya hem koşuyor hem pilates yapıyor. Günde iki öğün yemek yiyor. Çikolata, tatlı, hatta şekerli diye meyve yemiyor. Buna rağmen aynanın karşısına geçti mi “popom gene kocaman oldu” veya “göbeklendim” gibi laflar etmekten geri kalmıyor. 


“Popon ve/veya göbeğin benim için asla fazla kocaman olamaz, tatlım” diyorum ama beni dinlemiyor bile.


Kadınlar erkeklerden çok kendileri veya birbirleri için güzel görünmek istiyorlar sanırım. Ve zayıflık babında benim anlamam mümkün olmayan bir estetik anlayışına sahipler. 


Zayıf ne güzeldir ne de sağlıklıdır bana göre. Bayan Simpson da çok zayıf olmasına rağmen güzel değildi. 


Ben çocukken insanların sorunu kilo almak veya vermek değil, yiyecek yeteri kadar yemek bulmaktı. Bu geçen yüzyılın ortalarına kadar galiba bütün insanlığın ortak derdi idi. Bu nedenle çağlar boyunca tombul kadınlar güzel sayıldı.

Ben o çağlarda kalmış olmalıyım.


Bu konuda Bayan Simpson’dan çok Rubens’e uyuyorum.


Her şeyin dengesi bozuldu. 


Düşünüyorum da dedemden ve annemin arkadaşı Şişko Meliha’dan başka şişman insan gelmiyor çocukluk yıllarımdan aklıma. 


Dün bir yerde okuduğuma göre Amerikalıların yüzde kırktan fazlası obez imiş.


Geçenlerde Espasito “Sizin memlekette ne kadar çok şişman insan olduğunun farkında mısın” deyince dikkat etmeye başladım. Gerçekten ortalık  şişko dolu. 


Markette bakıyorum alışverişçilerin arabaları sağlıksız gıdalarla tepeleme: dondurulmuş yiyecekler, konserveler, cipsler, bisküviler, dondurmalar. Alışveriş yaptığım marketin en küçük bölümü sebze ve meyve satılan yer.


Hiçbir zaman gereğinden fazla şişman olunamaz, diyen biri çıkacak mı acaba bir gün?

8 Nisan 2023 tarihli yazı
 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Ruh ikizi @ Ege’de Bir Sahil Kasabası
Ruh ikizi @ Ege’de Bir Sahil Kasabası - 1 yıl Önce

Evet, başka nasıl tarif edebilirim bilmiyorum. 30 yılı aşkındır, takip ettiğim ve çok şey öğrendiğim, çok değerli bir insanı kaybetmek hakkaten inanılır gibi değil. Ayrıca aramızda özel bir iletişim de vardı. Ne zaman rahatsız etsem, bir şey sorsam mutlaka döner sorularımı yanıtlardı.
Değerli zamanını aldığım için mahcup olurdum.
Torunlarım bile alışmışlardı. Kimi yazılarını okuturdum. Gerek bilimsel gerekse doğa yazıları çok değerliydi.
Bilimi ve doğayı sevenler çok şey kaybettiler .Milliyet’teki yazıları , T24’teki yazıları, Diyalog’takiler hepsi birer şaheserdir.
Sayın MM’ seven takip eden herkese saygı ve sevgilerimi iletiyorum.
Ne yazık ki dünya böyle bir yer!

Ege’de Bir Sahil Kasabası
Ege’de Bir Sahil Kasabası - 1 yıl Önce

Metin Bey, ani gidişinizi bir türlü kabul edemiyorum. Yokluğunuz büyük bir acı ve özlem. Sizin ardınızdan bir şeyler yazmak bana çok zor, çok ağır geliyor. Baharda çimlerine, otlarına basmaya kıyamadığınız, kendinize yol yapıp o yoldan ilerlediğiniz, servileriniz, portakal, badem, incir ağaçlarınız, kargalarınız, yasemin, hanimeli, laleleriniz, kuşlarınızın yemlikleri ile bize hep anlattığınız bahçenizi şu an çok merak ediyorum. Bize eminim ki bahçeden, bahçedeki mevsim dönüşümünden, yağmurdan, rüzgârdan yazardınız, haber verirdiniz. Sn. Espasito, eğer bu satırları okuyorsanız, keşke bize bahçeden haber verseniz, biraz Metin Bey’i anlatsanız.

Eylül Eylül
Eylül Eylül - 1 yıl Önce

İnsanlar hem çevreye hem kendine saygı duymalı; ben çevreciyim ama bedenime gereken saygıyı duymuyorum. Çünkü sağlıklı beslenip siğara içiyorum. Sigarayı bırakınca; yürüyen karpuz gibi bir kadın ortaya çıkıyor. Belki de o yüzdendir içmemin nedeni, ya da eşimin şişman kadınları “ un çuvalı’na” benzetmesi etkiliyor. Sizin naif düşünceniz gibi tüm erkekler farketmez dese durum değişir belki…:)) Emeğinize sağlık bir çok defa okuduğum, ilerde yine okuyacağım güzel yazılarınız için… Devrin daim olsun sayın Münir…

Ruh ikizi
Ruh ikizi - 1 yıl Önce

Bazen insan hiçbir şey söylemek istemez ya.
Aynen o durum yani!

Ege’de Bir Sahil Kasabası
Ege’de Bir Sahil Kasabası @Ruh ikizi - 1 yıl Önce

Sn. Ruh İkizi, sanki bir kâbusun içindeyiz, uyanacağız ve şükürler olsun Metin Bey hayatta diyeceğiz, geçti, kâbus bitti diyeceğiz. Ama kâbus bitmiyor. Zor, çok zor bir zaman dilimi bizim için.

Üsküdarlı
Üsküdarlı - 1 yıl Önce

Elbet bir gün buluşacağız. Bu böyle yarım kalmayacak...

banner608

banner474