banner564

Ey Avrupa ‘duy sesimizi’

   Avrupa Parlamentosu, Rum-Yunan cephesinin istekleri doğrultusunda hareket ederek, Türkiye aleyhtarı bir karar aldı...
   Bu kararın herhangi bir yaptırım gücü yok...
   Fakat; Kıbrıslı Türklere ve Türkiye’ye haksızlık yapılması nedeniyle bizleri yakından ilgilendiriyor...
   Ne diyor Avrupa Parlamentosu?..
   “Biz Kıbrıs’ta yasal devlet olarak sadece Rum Yönetimini tanıyoruz... Rum Yönetimini tanıdığımız için, Türkiye’nin, Kıbrıs’taki tavırlarını onaylamıyoruz ve Türk gemilerinin oradan çekilmesini istiyoruz...”
   İşin bu noktasında Kıbrıslı Türklerin adından bile söz edilmiyor...
   Oyunun içinde Kıbrıslı Türklerin de olduğunu kesinlikle kabul etmiyor, beklentilerimizi asla dikkate almıyorlar...
   O nedenle de Rum liderliğine “tek yanlı doğal gaz arama faaliyetlerini durdurun ve önceliği Kıbrıs sorununun çözümüne veriniz” demiyor...
   Meseleye tek gözle bakıyor, varlığımızı kabul etmiyorlar...
   
KKTC’de Dikilitaş siyaseti
 Madalyonun diğer yüzüne baktığımızda ise; KKTC yönetiminin, Avrupa Parlamentosu’nun son kararını ve Rum tarafının Yunanistan, Mısır ve İsrail ile yaptığı stratejik anlaşmaları hiç ciddiye almadığını, umursamadığını da görüyoruz...
   Bir allahın kulu da çıkıp “Dur Avrupa ne yapıyorsun?” demiyor...
   Bizim gündemimizde ‘kafamıza vurulan balyozlar’ yok...
   Peki ne var?..
   Kısır siyaset...
   Milletvekillerinin bakanlık yarışı...
   Bakan olmayanların bir partiden, ötekine kayması...
   Bakan olanların, üst kademeye atama yapması...
   Sayın Başbakan kısa bir süre önce ne dediğini anımsayalım:
   “Aklımda, fikrimde sadece Nisan ayındaki Cumhurbaşkanlığı seçimi var. Tamamen bu seçime odaklanmış durumdayım...”
   Bu kadar basit...
   Geçen yıl Lefkoşa Belediyesi için ara seçim yapıldı...
   Bu yıl ada genelinde yerel seçimler yapıldı...
   Gelecek yıl Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacak...
   Cumhurbaşkanlığı seçiminin sonuçlarına göre, CTP veya UBP içinde ‘yeni gelişmeler’ olacak...
   Yeni gelişmeler çerçevesinde erken genel seçim gündeme gelecek...
   İşte KKTC’nin gündeminde bunlar var...
   Nasıl olsa birileri ‘bu siyaset oyuncuğunun’ bedelini ödüyor...
   
Böyle mi olmalıydı?
   KKTC’nin 31’inci kuruluş yıldönümünde geriye dönüp “neler yapıldı?” diye bakarsak, elbette söyleyecek bir şeyler buluruz...
   Üniversitelerin ve öğrencilerin sayısında artışlar oldu...
   Kaliteli oteller yapıldı...
   Türkiye’den su geliyor...
   Ama diğer taraftan çevre yok edildi...
   Dağlar oyuldu, dereler yok oldu...
   Ölümlü trafik kazalarının yanı sıra suçlarda patlama yaşandı...
   Ülkenin milli hava yolu kapısına kilit vurdu...
   İç ve dış borçlar arttı...
   Narenciye üretimi yarı yarıya azaldı, patates üretimi sonlandı, emlak sektörü çöktü...
   Önemli olan artık bu gerçekleri görmek ve ülkeyi yeniden düzlüğe çıkaracak adımları atmaktır...
   Türkiye en sıkıntılı dönemlerde dahi yanımızda oldu...
   Mali yardımlar yılda 250 milyon dolardan bir milyar dolara çıkarıldı...
   Bunun kıymetini bilerek, güçlü bir KKTC yaratmak için ayağa kalkmak zorundayız...
   Kısır çekişmelerle  daha fazla zaman tüketemeyiz...
YORUM EKLE

banner471

banner473