banner564

EURO Bölgesindeki Yunanistan Krizi ve Bize Muhtemel Etkileri.

   Yunanistan’ın kurtarma programını yeniden müzakere etme taleplerinin olması ve arzu edilen ilerlemenin kaydedilememesi EUR bölgesi ve kreditörler tarafından hiç hoş karşılanmıyor. Üstelik piyasalarda istikrarı azaltmasıyla birlikte belirsizliği artırıyor. Kreditörlerin başında Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve Uluslararası Para Fonu (IMF) geliyor. EUR bölgesi maliye bakanları Yunanistan’ın kurtarma fonu faiz ödemeleri ile ilgili görüşmek adına 24 Nisan 2015 tarihi itibari ile Letonya’nın başkenti Riga’da toplantı düzenlediler. Ancak henüz Yunanistan’ında onayladığı sağlıklı bir yol haritasının belirlenememesi gerginliği sürdürdü. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi gelinen aşamayı tam olarak yeterli bulmadığını beyan ederken, EURO Grubu Başkanı Dijsselbloem, kreditörler ve Yunanistan hükümeti  arasındaki farkların büyük olduğunu söyledi ve Yunanistan’a yükümlülüklerini yerine getirme çağrısında bulundu. 
   4 ayı aşkın süredir gerçekleştirilen toplantılarda kreditörler tam olarak tatminkar bir seviyeye gelmezken artık gözler kurtarma programındaki yükümlülüklere çevrilmiş durumda. Bu bağlamda kurtarma fonunun BBC verilerine göre ilk borç değeri olarak 1 Mayıs 2015 tarihinde IMF’ye 200 Milyon EUR ve 12 Mayıs tarihinde 760 Milyon EUR’nun ödemesinin yapılması beklenmektedir. Akabinde haziran ve temmuz dönemi ise Avrupa Merkez Bankası’na 6.7 Milyar EUR’luk borcun vadesi dolacaktır. Belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmesi veya taahhüt edilen şekilde getirilmemesi ise Euro Bölgesi ve Yunanistan hükümeti arasındaki politik ve ekonomik koşulları yeniden şekillendirecektir.
   Peki EURO bölgesindeki bu olumsuz gelişmelerin bize olan tesiri ne olur sorusuna ilk önce kurlardan başlamakta fayda görüyorum. Bu itibarla temel döviz para birimleri karşısında yılbaşından beridir hızla değer kaybeden Türk lirası, istikrarı azalan EUR karşısında daha az değer kaybı yaşamıştır. Sene başından mevcut döneme kadar (24.04.15) Amerikan Merkez Bankası (FED) faiz yükseltme beklentisine paralel olarak Amerikan Doları (USD) satış kuru % 15.51 oranında artarak 2.6968 TL’ye yükselirken, İngiliz Sterlini (GBP) % 11.24 oranında artış yaşayarak 4.054 TL miktarında işlem görerek piyasayı kapatmıştır. EUR ise yaklaşık 4 aylık zaman zarfında sadece  % 2.40 oranında artış göstererek 2.9045’ten işlem görmüştür. Böylelikle ülkemizde kullanılan temel döviz kurlarında en az artış EUR para biriminde yaşanmıştır. Böylelikle EUR borcu olanlar diğer para birimlerinde yaşanan değer kazancına nazaran daha olumlu yönde etkilenirken, ülkemizdeki EUR bazlı ithal ürünlerin ise tüketim fiyatlarında düşük seviyede bir artış yaşanması söz konusu olmuştur. Buna ek olarak bize direk olarak olumlu etkilerinden bir diğeri ise EUR paritelerinin standart seviyelerde seyretmesi Güney Kıbrıs’taki tüketim fiyatlarını da Türk lirası karşısında hafifçe artırdığından dolayı Kıbrıs’taki iki taraf arasındaki rekabet edebilirliği devam ettirmektedir. Dolayısı ise bizim için ikinci pazar konumunda olan Güney Kıbrıs pazarı cazibesini devam ettirmektedir.

YORUM EKLE

banner608

banner474