Eskiden bayram günleri bir başkaydı...
Zengin, fakir herkes arife gününden başlayarak büyük bir heyecan yaşardı...
Özellikle çocukların en coşkulu günüydü bayramlar...
El öpmeler, harçlıklar, tatlılar, aile bireylerinin toplanması, eğlenceler ve huzurlu saatler...
Devlet olmadığımız dönemde dahi sokaklarda polis devriyeleri vardı...
İçkili bölgelerde devriye sayısı artırılırdı...
Anayollarda kontroller yapılır, aşırı alkollü olanlar karakola götürülürdü...
Polisin denetim yapacağını önceden bilen vatandaşlar alkolün ölçüsünü ayarlar, yola emniyetli bir şekilde çıkardı...
En azından sürat yapmazdı...
Devlet olduktan sonra nüfusun artması karşısında polisin sayısında da önemli artışlar oldu...
Belediye sayısı önce 28’e çıkarıldı, sonra 18’e indirildi...
Binlerce insan belediyelerin kadrosunda görev yapıyor ve bütçeden önemli pay alıyor...
Fakat; arife gününden itibaren diğer devlet memurları gibi belediye çalışanları da tatile çıkarılıyor...
Dışarıda görev yapacak eleman bulunamıyor...
Parkların, bahçelerin bakımı yapılmıyor...
Pislikten dökülen bölgelerde temizlik ve yenileme çalışması da yapılamıyor...
Trafik ikaz işaretleri kontrolden geçirilmiyor...
Tamamen terk edilmiş bir memleket hali yaratılıyor...
Diğer yandan ülkemize turist gelmesini istiyoruz…
Ama ülkemizi turistlere sevdirecek düzenlemeleri yapmıyoruz…
Ercan Havaalanı’na inen ve Girne’ye doğru yola çıkan turistlerin düşüncelerini merak edip öğrenselerdi, bugün ülkemizin çevresi bir başka güzel olurdu…
Ama hiçbir şey umursanmıyor…
Trafik adacıklarında, orta refüjlerde ağaç boyuna varan kuru otların temizliği dahi yapılmıyorsa, burada durmak ve iyice düşünmek zorundayız…
Kurban şart değil
Gerçekten hepimiz çok zor bir süreçten geçiyoruz…
Bu süreci karşılıklı yardımlaşma ve dayanışma ruhu ile atlatmaya çalışacağız…
Dostluk ve kardeşlik duygularımızı geliştirerek, zorlukları aşmaktan başka çaremiz de yoktur…
Ekonomik sorunlar yüzünden ülkemizde kurban kesenlerin sayısında ciddi azalmanın olduğu belirtiliyor…
Ama kimse bunu dert yapmasın…
Sadece ülkemizde değil, dünyanın birçok ülkesinde ekonomik sıkıntıların arttığını görüyoruz…
Bizler de yeni dünya düzenine göre hareket etmek zorundayız…
Kurban kesilemiyorsa, ekonomik duruma göre ihtiyaçlı kimselere değişik türlerde yardım yapmak mümkündür…
Kimine ilaç alırsınız, kimine ihtiyaç malzemesi…
Kimine kıyafet alırsınız, kimine yiyecek malzemesi…
Yardım seçeneğimiz çoktur…
Yeter ki niyet olsun…
Mutlu bayramlar…
Yıllar önce Haksızlığa Uğrayan ve zor koşullarda yaşamaya zorlanan Kıbrıslı Türkler’i Faşist Eokacilar ve Rumlar yıldıramamış ve Zor Günlerden geçen Kıbrıslı Türkler Dayanışma Toplumsal mücadele ve Bir Birine Kenetlenme ile Ayakta durmayı başarmış ve Zor Gümleri yenmiştir , Bugünlerde ise KKTCde bizlere zor Günleri yaşatan ne Faşist Eokacılar ve ne de Faşist Rumlardır ‘ KENDİ KENDİMİZİN TA KENDİSİDİR ! Bugün Ganimet düzeni ile kurduğumuz Cumhuriyetimizde Güzelim Ülkemizi Talan edip batıran Faşist Grivas veya Rumlar değil yine KENDİ KENDİMİZİN TA KENDİSİDİR ‘ bu Gerçekler ışığında yollarına Sokaklarına çıkmaya korkar olduğumuz Ayakta duramayan Ülkemizde
Düşman Dışarda değil de içerde KENDİ KENDİMİZİN TA KENDİSİİDİR ! Gerçekleri görmeliyiz yıllarca Faşist Rumlar’ın yok edemediği Kıbrıslı Türkleri yok edecek olan KENDİ KENDİMİZ değil de kimdir yani ??