Belli oldu ki Türkiye iktidarı enflasyon ile mücadele etmeyecek; tam tersine, enflasyondan olabildiğince yararlanmaya çalışacak. Para basacak ve dağıtacak. “Kur korumalı mevduat” adı altında birikimlerini bankalara emanet edenlere dağıtacak; “dar gelirlileri koruma” adına dağıtacak; “memur ve işçilerimizi enflasyona ezdirmeyeceğiz” diyerek dağıtacak. Sonunda Mart ayındaki yerel seçimlere giderken “hane halkına yardım” diyecek dağıtacak; yetmezse Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eline tutuşturulan banknotlar teker teker dağıtılacak. Dağıtılacak para lazım; Merkez Bankası matbaası durmadan çalışacak, etraf paraya boğulacak.
Böyle bir ortamda inat ve akıl yoluyla çalışmak para getirmez. Çalışarak kazanacağınız paranın önemli bir kısmının enflasyon yolu ile çalınacağını bildiğiniz için siz de “dağıtılan paradan” pay almanın veya çalışmanız karşılığında kazanacağınız parayı artırmanın peşine düşmek zorunda hissedersiniz.
Bundan böyle bize rahat yok! Enflasyona yenik düşmemek için her günü mücadele ile geçirmek zorundayız.
Çalışanlar, daha iyi veya daha fazla çalışarak ücretlerini artırmanın yanı sıra, patronları ile didişerek, Türk Lirası cinsinden aldıkları ücretin döviz karşılığını korumaya çalışacaklar. Bunun için verdikleri mücadele hayatımızın bir parçası olacak. “Ben zaten 500 Euro alıyordum, onu bile 400’e düşürdüler” yakınmalarını sıklıkla duyacağız.
Ev sahibi kiracı çekişmesi büyüyecek. Kiraları TL cinsinden belirlenmiş olanlar konutlarından çıkmaya zorlanırken Sterlin ile kira ödeyenler kira bedelini düşürmek için kavga verecek.
Marketlerde fiyatlar birbiri ile uyumsuz olacak. Market rafına erken giren ile daha sonra giren ürünlerin fiyatları arasında farklar oluşacak ve bu fark kavgaya bile neden olabilecek. “Başka markette 10 TL’ye aldığım aynı mal burada niye 20 TL?” diye kavga çıkarmaya yeltenen müşteriler olacak.
Ticari sözleşmelere sadakat zayıflayacak. Sözüne sadık olanlar zarara uğrayacak; verdiği sözden kolaylıkla dönenler avantaj sağlayacak.
Bütün bunlar, zaten berbat olan araç trafiğini daha berbat bir duruma getirecek. Sürücüler saygısız davranacak, kim kimseye yol vermeyecek. Trafik, bozulan ruh halimizi daha çok bozan korkunç bir fenomene dönüşecek.
Enflasyon işte böyle bir şeydir! Sadece aile bütçesini değil, bütün hayatımızı berbat edecektir.
Yüksek enflasyon ile mücadele etmek yerine enflasyondan beslenmeyi, kamu kasasına topladıkları parayı dağıtarak politik iktidarlarının süresini uzatmayı seçenler bize de bu şekilde yaşamayı layık görmüşlerdir.

Dağıtacak para peşinde koşan Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ve arkadaşları, iktidarda kalmanın yolunu para dağıtmada, paraya ulaşmanın yolunu enflasyonda buldular. Seçim dönemi geçmiş olmasına karşın para dağıtmaya devam edebilmek için bizi enflasyon ile yaşamaya mahkum ettiler…