2021’in Hayat Pahalılığı %46,06 olarak açıklandı. Bu HP oranı 2001’den günümüze, 20 yıllık bir dönemin ikinci büyük rekorudur. Hayat Pahalılığı 2001’de %79,8 olarak şekillenmişti. Ancak burada değerlendirmemiz gereken bir başka unsur var. 2001’de bu %79’luk rekor kırıldıktan sonra HP oranı; 2002’de %24’5 düşmüştü. Şimdi ise 2002’nin tekrarlanması çok zor. Neden mi?
Çünkü 2001’deki o büyük krizden sonra, en sıkı ilişkimiz olan Türkiye’de ekonomi ve siyaset alanındaki 2002 itibarı ile önemli değişimler gündeme oturmuştu. Ancak 20 yıl sonra enflasyonda ikinci rekoru kırdığımız bu dönemde 2002’yi tekrar yaşamamız çok zor.
Çünkü sıkı ekonomik ilişki içinde olduğumuz Türkiye’de, 2021 itibarı ile Tüketici Fiyat Endeksi
( TÜFE) % 36,08 olarak şekillendi. Fakat orada, 2021 Aralık itibarı ile Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) %79,08 olarak sonuçlandı, Yani TÜFE ile ÜFE arasında %43,8’lik büyük fark var. Bu fark, 2022 yılının ilk dönemi ile birlikte fiyatlara yansımasını bulacak. Hele 1 Ocak itibarı ile elektriğe, doğal gaza, petrol ürünlerine yapılan zamla birlikte, ÜFE’ deki bu pahalık, her alanda fiyatlara yansıyacak. Bu nedenle Türkiye’de 2022 yılında enflasyonun düşüşü değil, artma ihtimali var. Hali ile bize de yansıyacak.
Bu nedenle önce şunu bileceğiz. 23 Ocak 2022’de seçim olacak. Bu seçim sonuçları ile birlikte yeni Hükümet, Şubat ayının sonu itibarı ile kurulacak. Kurulacak olan bu yeni Hükümet, bir yandan 2021 yılından devir alınan %46,8’lik enflasyonu, pahalılığı kucağında bulacak. Ayrıca elektriğe zam yapmak hem de ağır; zorunda olacak. Bu, bizdeki enerjiye zam ve Türkiye’de 1 Ocak itibarı ile elektrik, akaryakıt, doğal gaz zamları ile daha da kabaracak olan %79,08’lik ÜFE artışının, tüketim mallarına getireceği fiyat artışı gerçeği ile birleşecek... Bundan dolayı seçim dönemi içinde olmamız nedeni ile partilerin seçim bildirgeleri önem taşımaktadır. Hali ile bu bildirgelerde ortalama ifadeler günümüze ışık tutmaz, Bu olağan üstü ortama bağlı olarak ortalamanın dışında, mantıklı, ancak
“uçkun” görüş ve tutumlara ihtiyaç var. Bu nedenle HP’nin; HP ödeneğinin 2 ayda bire çekilmesi önerisi ilginçtir. Ama geneli kapsamaz. CTP’nin,“stabil para birimi” ve enflasyon muhasebe sistemi önerisi ve dolaylı ile direkt vergilerin oranını aşağıya çekmek yaklaşımı. Ayrıca ekonomiyi kayıt altına almanın ciddi bir aracı olacak olan kredi kartları ile yapılan alış verişe dönük, KDV vergi iadesini yaşama geçirme görüşü önemlidir. Bu arada, CTP’nin enflasyon nedeni ile daha açılmadan eriyen 2022 KKTC Bütçesi için EK Bütçe hazırlama önermesi de çok önemlidir.
Bundan ötürü Turizm, Sağlık, Eğitim, Tarım, Sanayi, KOBİ’ler ile dar gelirli insanların bu enflasyonist ortamda daha fazla destek almak durumunda olması, eriyen bütçe kalemleri gerçeği nedeni ile teorik olarak dahi kolay olmaz. Bu nedenle eriyen 2022 Bütçesine EK Bütçe önermek doğrudur. Hal bu iken, 2022 Bütçesinin kimi kalemlerini UBP Hükümetinin iptal ederek, o kalemlerin dayandığı kaynakları Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ile Yeni Meclis Binası için kullanmak niyeti; Tsunami geleceği açıkken, sahilde, “Beach Parti” vermeye benzer bir öngörüsüzlüktür.
Bu enflasyonun önünde ancak, toplumsal demokratik kararlılıkla dalga kıran oluna bilinir. Bu nedenle iç politikada demokratik ortama. Dış Politikada ise AB sentezli barışçı siyasete önem vermek gerekir. Bu yüzden 2001’deki rekor enflasyondan 20 yıl sonra yaşamak durumunda kaldığımız %46’lık bu ikinci rekor bizi sarsmalıdır. Neden 2001’deki %79’luk rekor, 2002’de %24’e düştü? Bunun iç ve dış politika ile olan ilişkisini düşünmek durumundayız.
Enflasyon, Rekor ve ‘Külliye’
- 06 Ocak 2022, 10:37
- 132
YORUM EKLE
Yorumunuz Onaylanmak Üzere Gönderildi
YORUMLAR
Ne külliyesi 50 yıldır gelen yardımları siyasetçi isinsani bürokrat ve muhalif mesai kackini 13.maasci palikarya yancisi kamu sendikaları olarak yagmaladiniz taş taş ustune koymadiniz sanki sorun5 kuruşluk kulliyeymis bu yapılmasa 50 yılın tortusu temizlenecek mis gibi algı operasyonu yapmayın yalana dolana sarilmayin