KKTC’de her gün nerde ise duyduğumuz Enflasyon’un bir yazımda ne anlama geldiğini , bir yazımda Ülkemizdeki Enflasyon ve etkilerini ve bir yazımda da Enflasyon ile mücadeleyi irdelemeye çalışacağım.
Enflasyon veya parasal şişkinlik, fiyatlar genel düzeyinin sürekli ve hissedilir artışını ifade eden bir durumdur. Diğer bir tanımı nominal millî gelirin, bu gelirle satın alınan mal miktarına (gerçek millî gelire) nazaran artması yani şişmesi demektir. Enflasyon, iktisadi literatürde fiyatlar genel düzeyinin, belli bir zaman aralığında sürekli düşüş gösterdigi süreci ifade eden deflasyon teriminin tersidir.
Enflasyonun ;Tek bir fiyat ya da fiyat grubu değil, fiyatlar genel seviyesi gösterge alınmaktadır. Artışın bir kereye ya da birkaç defaya mahsus olmadığı, sürekli olduğu vurgulanmaktadır. Fiyatların genel seviyesi, ekonomide seçilen belli bir mal ve hizmet kümesinin (sepetinin) parasal karşılığıdır. Fiyatlar, mal ve hizmetlerle dolaşımdaki para miktarı arasındaki dengeye göre oluşur. Para miktarındaki artış (emisyon), mal ve hizmet miktarındaki artış (büyüme) ile dengeli olursa fiyatların genel seviyesi değişmez. Ama bunlardan biri diğerinden fazla üretilirse az üretilen kıymetli hale gelir.
Enflasyonun çeşitleri
Enflasyon, genellikle talep şişkinIiği ve maliyet masraflarının kabarmasından ileri gelebilir. Maliyet enflasyonu ile talep enflasyonu, tavukla yumurta gibi, biri diğerinin sebebidir. Her ikisinin sebebi de ekonomide dengelerin bozulmasıdır. Bir diğer enflasyon türü de yerleşik enflasyondur.
• Talep enflasyonu: (En çok rastlanan) Talep enflasyonu, para bolluğundan dolayı daha fazla mal ve hizmet talep edilmesine ve fiyatların artmasına yol açan olaydır. Harcamalar ve ihracat toplamının üretim ve ithalat tutarını aşması, talep enflasyonu meydana getirir.
• Maliyet enflasyonu: Maliyet enflasyonu, üretilen mal ve hizmetlerin maliyetinin sürekli artmasıdır. Emek, sermaye ve tabii kaynaklar gibi üretim faktörleri, üretilen mal ve hizmetlerin gerçek maliyetini oluşturur. Dolayısıyla bunların piyasa fiyatlarının artması, kaçınılmaz olarak maliyetlerin artmasını gerektirir. Başlıca şu sebeplerle ilgilidir:
o Dış ticaretin kısıtlanmış bir rejime bağlı bulunması ve gümrük vergilerinin aşırı derecede yüksek olması,
o Gider - istihlak - istihsal vergilerinin ağırlığı,
o Mali tekeller ve eksik rekabet koşulları,
o Faiz haddinin yüksekliği,
o Toplu sözleşmelerle ücretlere yapılan zamlar,
o Devalüasyon.
• Yerleşik Enflasyon: Bu enflasyon türü genellikle bir ülkede tüm bireyleri ve tüm sektörleri etkiler. Yerleşik enflasyon, bir ülkedeki emtia fiyatları yükseldiğinde ortaya çıkar ve ürün fiyatları yükseldiğinde de çalışanlar yaşam standartlarını korumak için daha yüksek ücretler talep eder. Bu durum genellikle artan harcama döngüsüne benzetilir ve sonsuza kadar devam eder.
Enflasyonun hız ve şiddet dereceleri;
• Aşırı (hiper) enflasyon: Daima moneter karakterli olan bir talep şişkinliğidir. Emisyonun hızla kabarması, tüketime karşı talebi artırır. Bu, aşırı enflasyonun bir özelliğidir.Aylık enflasyon haddinin bir yıl boyunca en az %50 artmasıdır. Bir enflasyon dolaşımındaki parayı tahrip etmekte, yabancı paraların ya da yabancı parayla mevduat hesapların yerli paranın yerini almasına sebep olur .
• Kronik (müzmin) enflasyon: Moneter karakterli olabilir veya olmayabilir. Bu tip enflasyonun özelliği, hızının düşük fakat süresinin uzun olmasıdır.
• Belirsiz enflasyon veya sürünen enflasyon: Özelliği fiyat yükselişlerinin yavaş bir tempo izlemesidir. Sürünen enflasyon, %3- %8 gibi tek haneli enflasyon haddine denir.
• Dört nala enflasyon: %25-%80 gibi iki haneli enflasyon haddine denir.
Ülke Ekonomilerinde Enflasyonun etkileri;
Enflasyon, iktisadî faaliyetin akışını etkiler. Para dağılımı enflasyondan olumsuz etkilenir. Halkın bir kısmının geliri enflasyon hızından fazla ve bir kısmının geliri enflasyon hızından yavaş artar. Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan bir durum hasıl olur.
• Satın alma gücünde zayıflamalar, sosyal huzursuzluklara yol açar. Spekülasyon kazançlar alınteri kazançlarına üstün gelir. Enflasyondan genellikle dar ve sabit gelirliler (memurlar) çok zarar görür. Çünkü gelirlerinin yükselen fiyat düzeyine intibak etmesi zordur. Ve yine enflasyondan en çok zarar görenler para halinde tasarruf yapmış olanlarla alacaklı bulunanlardır. Para değerini gücü de zayıflar.
• Buna karşılık enflasyon borçlular (yerel para birimine göre) için avantajlıdır. Çünkü paranın değeri düştüğü için borçlarını daha kolaylıkla ödeyebilirler.
• Enflasyon devam ettiği sürece herkes değeri günden güne düşmekte olan parayı elden çıkarıp mala veya gayrimenkule yatırır. Bu yüzden her çeşit mala karşı talep artar. Böylece paranın tedavül sürati artarak para değerinin düşmesine sebep olur.
• Enflasyon üretim ve kalite üzerinde zararlı etkiler yapar. İş bulma kolaylığı ve kazançların rahatlığı, işçileri ve satıcıları kayıtsız, aldırış etmez davranışlara sürükler. Kolay kazanan ve pervasız harcayan bir zümrenin türemesi; her türlü malın sürülmesi fırsatını doğurur.
• Enflasyon, dış ödemeler dengesini de sarsar. Sermayeler; para değerinin emin ve para kirasının yüksek olduğu bölgelere açık veya gizli yollardan göç eder. Enflasyon hızı diğer ülkelerden az ise ihracatın tıkandığı ve ithal mallarına rağbetin arttığı görülür. Turizm gelirlerinin gelişme temposu yavaşlar ve vatandaşların dış seyahatlerdeki harcamaları çoğalır.
• Bütün bu olaylarda para (veya kredi) çokluğundan hareketlenen enflasyon hızlandıkça hızlanır ve artık bunun yanında para miktarındaki artışın etkisi önemsiz kalır.
Esnaf can çekişiyor geçen gün maliye müfettişleri alsancak bölgesini taradı bir tek büyük marketlere girmediler en fazla fiyatlarla oynayan onlar onları bıraktılar en zayıf halkaya yöneldiler siftah yapmayan esnafı çek ap yaptılar fakirden uzak bir anlayış